Güzel mi tradutor Francês
10,617 parallel translation
Güzel mi peki?
Il est bon?
Güzel mi?
Est-ce que c'est agréable?
Yüzü güzel mi?
Un joli visage?
Vikram güzel minibüsüyle bizi mi bekliyor?
Vikram est là avec son minibus?
Güzel mi?
Beau, hein?
Orası güzel mi bilmiyorum bile.
Je ne sais pas si c'est un endroit bien.
Kraliçeler, o güzel değil mi?
Mes reines, elle n'est pas belle?
Sana bu güzel, süper mi süper, muhteşem kar küresini veriyorum!
Pour vous, j'ai une magnifique, super sympa incroyable boule à neige.
Bak, güzel plan, değil mi?
Ça le fait, non?
KAPATILIYOR Gözlenmek güzel bir his değil, değil mi?
Ce n'est pas un sentiment agréable d'être surveillé, non?
- Tanrım! Hava bugün ne güzel, değil mi?
Mon Dieu, ce temps n'est-il pas parfait?
Elini vicdanınına koyduğunu duymak güzel. Değil mi?
C'est bien de voir que votre doigt est sur le pouls.
Güzel bir duygu değil mi?
Ça fait du bien, n'est-ce pas?
Güzel değil mi?
Sympa, non?
Pequeño olduğumdan beri mi padre ile güzel bir gün geçirmenin yemeğimi paylaşmanın, Burro ile tanıştırmanın hayalini kurdum.
Depuis que je suis pequeño, je rêve de passer un jour magique avec mi padre, partager les repas, le présenter au bourricot.
- İyi mi? - Diğer tarafı? Güzel.
De l'autre côté, ouais.
Kim yazdıysa oldukça güzel olmuş. - Gerçekten mi?
Celui qui a écris ça, hum, plûtot bon, vous pensez pas?
Ne kadar güzel değil mi?
N'est ce pas magnifique?
Güzel olmuş değil mi?
C'est bien, non?
Kız güzel değil mi?
Elle est canon, au moins?
- Haberler güzel mi?
Une bonne nouvelle?
Güzel isim. Kanada kökenli mi?
C'est un nom canadien?
Bak, biraz büttüm. Güzel değil mi?
Elle est belle, non?
Güzel, değil mi?
C'est pas beau?
Güzel şeyler yiyemiyorsun, değil mi?
La puretà ©, à § a nourrit?
"Kız arkadaşıma'güzel göğüsler'mi dedin?"
"Tu as dit'jolis nibards à ma meuf?"
- Çok güzel! - Bunu sen mi yaptın?
Il est magnifique!
- Hapiste mi? Güzel!
- En prison?
- Yüzü güzel, değil mi?
- Il pourrait être dans le film.
- Güzel değil mi?
Elle est pas belle?
Hayatta olmak için güzel bir gün, değil mi?
La vie est belle, non?
Şuna baksana. Güzel değil mi? - Evet, öyle.
- Regarde, n'est-elle pas superbe?
Çok güzel, değil mi?
Charmant, n'est-ce pas?
Çok güzel. - Şöyle mi?
Adorable.
- Telefonları kapatsak olur mu? - Evet Evet mi? Tamamdır, güzel.
Et si on éteignait nos trucs?
Manzara ne güzel değil mi? - Evet.
C'est beau, non?
Güzel, değil mi?
Ouh!
Çok güzel. - Rock'ı izlemeye mi gidiyorsun?
Joli!
- Öyle mi, çok güzel olmuş.
C'est vrai. Très joli. C'est des rallonges?
- Çok güzel değil mi?
C'est magnifique.
Ne kadar da güzel değil mi?
N'est-ce pas merveilleux?
- Çok güzel, değil mi?
- C'est bien, là?
Kimin arabası değil mi? - Bu Güzel.
- À qui est cette voiture?
Ben kendimi hazır hisse.. Eğer göbeğini çok güzel öpersem bebek hisseder mi?
Si j'embrasse ton bedon bien fort, le bébé le sentira-t-il?
- Güzel mal değil mi?
- Pas mal, hein? - Doux.
- Çok güzel saçları vardı değil mi?
Elle avait des cheveux magnifiques, pas vrai?
- Güzel mi?
C'est bon?
- Güzel, değil mi?
- C'est bien, non?
Güzel kokuyor, değil mi?
Ne faites pas ça.
- Güzel! - Çok iyi, değil mi?
James a une page entière!
- Evlilik gününde güzel görünmek istiyorsun, değil mi?
Vous voulez être belle le jour de votre mariage n'est-ce pas?