Hayal gücü tradutor Francês
614 parallel translation
Ama duyduğuma göre polislerin hiç hayal gücü yokmuş.
Les flics en ont pas, eux, à ce qu'on m'a dit.
Siz gençlerin hayal gücü de amma kıt oluyor.
Ce qui manque aux gommeux aujourd'hui, c'est l'imagination.
Ne hayal gücü ama.
Quelle imagination!
Ne hayal gücü ama! Pekala, sonra görüşürüz evlat.
Quelle imagination!
Güzel bir hayal gücü. - Evet.
Quelle jolie histoire!
Hayal gücü olduğuna şükretmelisiniz çünkü paradan ziyade, böyle bir şey olduysa, içinde olacağınız durumu düşünebiliyor musunuz?
Heureusement, ce ne sont que des ragots. Sinon, imaginez la somme que vous devriez rembourser!
Fazla değil belki, ama değişik bir hayal gücü lazım.
Un certain type d ´ imagination...
Bayan Reed'in oldukça kuvvetli bir hayal gücü var, sizin de o derece güçlü bir vicdanınız.
Mme Reed a une vive imagination, et vous beaucoup de conscience.
Bana kalırsa hayal gücü kuvvetli bir kadınsınız, Bayan Rand.
Je crains que vous n'ayez de l'imagination, Mme Rand.
Ah ihtiyacın olan şey daha fazla inanç ve daha az hayal gücü.
Tu as trop d'imagination et pas assez de foi.
Pekala, hem dürüstlük hem de hayal gücü var.
C'était honnête et imaginatif.
Yazar olmanın bütün nitelikleri sende var ; hayal gücü, kıvrak bir zeka...
l'imagination, la verve, la compassion.
Yalandı... artistik hayal gücü, beğenirsen.
Et qu'il mentait. De la fantaisie artistique, si tu veux.
Halüsinasyon tabi, ama böyle bir hayal gücü görmemişsindir.
Ce sont des hallucinations mais quelle imagination!
Otorite zekâ hayal gücü.
Autorité, habileté, imagination.
Bana göre hayal gücü tümüyle kendi başına, ayrı bir diyardır.
Pour moi, l'imagination est un endroit particulier. Un pays à part.
Kardeşinin hayal gücü pek kuvvetli.
Ta soeur ne manque pas d'imagination.
- Ne hayal gücü ama. Film senaryosu yazmaktan olmalı.
Quelle imagination, ces scénaristes!
Tek ve yegane meziyeti dürüstlük. Hayal gücü ve inisiyatif sahibi değil efendim.
Sa seule qualité est l'honnêteté, sans imagination, ni initiative.
- Kimin hayal gücü?
La vôtre ou la mienne?
- Niye? Hayal gücü.
L'imagination.
Hayal gücü olan insanları severim.
J'apprécie ceux qui en ont.
Gerekli olan cesaret, hayal gücü
Elle ne demande que du courage, de l'imagination.
Saçmalık değil, Dr. Snell. Hayal gücü!
Pas de la sorcellerie, docteur Snell.
Eşimin kusuruna bakmayın, hayal gücü çok geniştir.
Veuillez excuser ma femme, elle a beaucoup d'imagination.
Bu tamamen hayal gücüne dayalı bir şey ve Bay Sherman'da hayal gücü çok.
C'est une question d'imagination. M. Sherman en déborde.
Ve inanılmaz bir hayal gücü.
Et une formidable imagination.
Bende hiç hayal gücü yok.
Moi, je n'en ai pas du tout.
Ama onun hayal gücü bile, dünyayı şu an ulaştığı noktaya kadar küçültememişti.
Mais même son imagination n'a pu réduire notre Terre à la taille qu'elle a aujourd'hui.
Hayal gücü çok geniş.
Son ambition le perdra.
Hayal gücü.
Vous rêvez.
Nasıl olduğunu bilirsin. Hayal gücü, cezvedeki su gibi kaynar.
Vous savez, l'imagination bout comme de l'eau dans une cafetière.
Tony'nin kuvvetli bir hayal gücü var.
Tony a l'imagination fertile.
Babasının hayal gücü Brian'a geçmiş.
Brian a hérité de l'imagination de son père.
Işık tam olması gerektiği gibidir, ve açı ve hayal gücü.
La lumière et l'imagination sont au rendez-vous.
Bundan dolayı çaresi de hayal gücü... artı düzenli bir yaşam ve egzersizdir.
Et la guérison vient de l'imagination. Plus d'une vie saine et d'exercice.
Akıllı olmaya çalışır. Onda hayal gücü vardır, Küçük şeylerle ilgi çeker. Belki içinde büyüklük vardır.
Il veut n'obéir qu'à la raison. le don de remarquer les plus petits détails. une grande capacité créatrice qu'il n'utilise pas.
Ama şimdi büyük adam oldu. Neden? Çünkü hayal gücü var.
C'est un homme qui a de l'imagination.
Küçük çocukların hayal gücü kuvvetlidir.
L'imagination est puissante chez les enfants.
Burada, ayrıca uyanık, kurnaz ve hayal gücü kuvvetli biri olduğun yazılı.
Il est aussi écrit que vous êtes vif, perspicace et bourré d'imagination.
Hayal gücü ve anlayışı arttırmak için, sadece ve sadece aşırı kederi ve hüzünlü bir sesi benimsedik.
On a saisi. Un ton élégiaque, un rien de peine surmontée afin d'exalter l'imagination et la sympathie.
Her pazar tavuk var. Teyzenin hiç hayal gücü yok.
Ta tante n'a pas d'imagination.
Sonuç olarak, denizci arkadaşım Albay Casey'in... lanet bir hayal gücü olduğunu düşünüyorum.
Mon ami Casey est un "marine"... doté de beaucoup d'imagination.
Hayal gücü k orktuğu şeyi görmesine neden oldu.
Son imagination lui montrait ce qu'il craignait de voir.
Halis hayal gücü.
Tu te fais des idées.
Ne hayal gücü ama!
Quelle imagination!
- Bendeyse bu korkunç hayal gücü var.
Moi, j'ai une imagination affreuse.
Hayal gücü çok güçlü, iyi bir kızsın.
Vous êtes trop imaginative!
Hayal gücü çok geniş bir adam olmalıyım.
Personne au monde ne peut faire un rêve aussi réaliste.
Ne hayal güçü.
Quelle fantaisie!
Hayal gücü.
Pure sottise, mon enfant.
hayal gücünü kullan 25
gücü 20
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
gücü 20
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48