Hayatın tehlikede tradutor Francês
597 parallel translation
Hayatın tehlikede.
"Vous êtes en danger de mort"
Nedenini sorma. Hayatın tehlikede.
Parce que ton existence est en jeu.
Senin de hayatın tehlikede.
Il a été tué en essayant son "truc".
- Hayatın tehlikede değildi.
- Votre vie n'était pas en danger.
Hayatın tehlikede.
Ta vie est en danger.
Ama hayatın tehlikede.
Mais vous êtes en danger.
Hayatın tehlikede Catherine.
Vous êtes en danger, Catherine.
" İnsanların hayatı tehlikede!
"Il y a une vie en jeu! " Dans 13 minutes,
- Duydunuz mu? Bir kadının hayatı tehlikede ve "ne fark eder" diyor.
La vie d'une femme est en danger et il demande "Pourquoi"!
Bir adamın hayatı tehlikede. Bir dostun.
La vie d'un homme est en jeu, un ami.
En sevgili dostum Holmes. Hayatımın tehlikede olduğuna inanmak için her türlü sebebim var.
" Cher M. Holmes, tout me porrte à croire que ma vie est menacée.
Bayan Nelson, bana cevap vermeden önce lütfen unutmayın ki sadece bir insanın hayatı tehlikede değil yalancı şahitlikten hapse de gönderilebilirsiniz.
Avant de répondre, sachez que vous pourriez vous retrouver en prison pour faux témoignage.
Sanırım bir adamın hayatı tehlikede olması herkesin umurunda olur özellikle de bir altın madenindeyse.
N'importe qui tient à la vie d'un homme en péril... dans une mine d'or.
Bu önemsiz bir durum. Bir adamın hayatı tehlikede.
La vie d'un homme est en jeu!
Hayatından başka şeyler de tehlikede.
Et sa vie n'est pas le seul enjeu!
Hırsız ve katil büyük olasılıkla aynı kişi ve şu anda bu evde ve hayatınız tehlikede olabilir.
Ça veut dire que le voleur et l'assassin ne font qu'un, qu'il ou elle est sur place et que votre vie est en danger.
Arkadaşımın hayatı tehlikede olabilir.
La vie de mon amie est en jeu.
Bu akşam hayatı tehlikede olan bir kadın mağdurumuz var.
La vie d'une femme sera en jeu ce soir.
Bir sürü insanın hayatı tehlikede Bay Eckland.
De nombreuses vies sont en jeu, M. Eckland.
Demek istediğim gibi, dümende bizim sağlam ellerimiz olursa güzel gemi Battledore'un fırtına ve kasırgalar içinde yoluna devam edeceğinden ve hayat denizinde tehlikede olanlara sığınılacak bir liman olmayı sürdüreceğinden eminim.
Comme j'allais le dire, avec nos mains aux commandes, je fais confiance a ce bon bateau Battledore pour braver vents et tempêtes, et fournir l'hospitalité à ceux qui sont en danger sur la mer de vie.
Dediğiniz doğruysa masum bir adamın hayatı tehlikede.
si ce que vous dites est vrai, la vie d'un innocent est en jeu.
Ama bana hayatı tehlikede değil dendi, bunun için...
Mais on m'a dit que sa vie n'était pas en danger.
Bir kahramanın hayatı tehlikede, ama Septime, meyhanesinin derdinde!
Ie President, ce soir. La vie d'un heros est en jeu et il pense.. .. a son bistrot!
Hayatı tehlikede olan ikiden fazla.
Il n'y a pas que deux vies en jeu ici.
Hayatın tehlikede.
Votre vie est en danger.
Spock'ın hayatı tehlikede değilse de, kalıcı delilikle sonuçlanacak bir beyin hasarı yaşaması olasılığı % 93.
Et même si la vie de Spock n'est pas en danger, il a 93 % de chances de souffrir d'un traumatisme crânien qui le plongera dans la démence.
Stratos'tan madenlere kaçmayı başaramadıysa yüksek danışman yüzünden hayatı tehlikede.
A moins qu'il n'ait réussi à rejoindre les mines, il risque l'exécution par ordre du haut conseiller.
Kaptan'ın hayatı tehlikede.
Le capitaine est en danger.
- Adamın hayatı tehlikede!
- Il est en danger.
Hayatıma bahse girerim! Hayatı tehlikede olan Sandor.
Angie n'est pas un tueur, je le jure sur ma vie!
Sen burada Venedik'te kaldığın sürece hayatının tehlikede olduğunu söyledi.
Elle a dit... que ta vie est en danger, à Venise.
Hayatınız tehlikede.
Vos vies sont en danger.
- Bay Altfeld, bana yardım edin, kızınızın hayatı tehlikede. Ama yüzlerce hayat da kurtarabilir. Buna engel olmamalısınız.
C'est vrai qu'en m'aidant, elle met sa vie en danger mais elle peut sauver des centaines de vies.
Hayatım tehlikede ve hayatım tehlikedeyse hiçbir anlaşmanın falan önemi yok.
Ma vie est en danger. Aucun contrat au monde n'en vaut la peine!
Hayatımın ciddi bir tehlikede olduğuna inanmak için her türlü sebebim var.
J'ai tout lieu de croire que ma vie est sérieusement menacée.
Hayatınız tehlikede miydi?
Vos vies étaient en danger?
Dinle Pete, burada bir kaç kişi var ama ben Başpiskopos'a hayatının tehlikede olduğunu anlatırken sen de destek yollasana.
Je vais faire entendre raison à l'archevêque.
Ama Ekselansları hayatınız tehlikede!
Mais Votre Excellence, vous risquez votre vie.
- Hayatınız tehlikede mi?
- Non. - Votre vie est-elle en danger?
Sizce kadının hayatı tehlikede mi? Evet.
Et pourtant, vous craignez pour la vie de cette femme.
Pek çok hayat tehlikede olduğu için, bu gemiyi ve mürettebatını böyle büyük bir riske atıyorum.
Ce n'est que parce que de nombreuses vies sont en jeu que je suis disposé à prendre un aussi grand risque.
Sakinleş. Bir insanın hayatı tehlikede.
La vie d'un homme est en danger.
Ama daha da inandırıcı kılmak için Mademoiselle Nick, kendi hayatının tehlikede olduğuna dair hikayeler uydurdu.
Pour le rendre convaincant, Mlle Nick a continué à faire croire qu'on voulait la tuer.
O zaman Worf'un hayatının tehlikede olduğunu da biliyorsun.
Alors vous devez aussi savoir que la vie de Worf est en danger.
San Carlos'a dönerse hayatının tehlikede olacağı söylemenizi istiyorum.
Il faut lui dire que sa vie est en danger s'il retourne à San Carlos.
Bu adamın, şehirdeki bütün bu iyi adamların hepsinin hayatı tehlikede.
Cet homme... d'autres bons citoyens... voyez-vous... ils sont en danger.
Burada hayatınız tehlikede.
Votre vie est en danger ici.
300 den fazla insanın hayatı tehlikede.
C'est un abus de pouvoir.
Bunu yapmak benim için çok zor. Ama David'in hayatı tehlikede.
Ce n'est pas une décision facile à prendre pour moi, la vie de David est en danger.
Hayatınız tehlikede olacak.
C'est une mission dangereuse.
Burada tehlikede olan tek şey, senin hayatın ve huzurun.
Ce qui est en jeu, c'est votre vie et votre tranquillité d'esprit.
tehlikedesin 20
tehlikedesiniz 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
tehlikedesiniz 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayattayım 45