Hiçbir şey bilmiyorum tradutor Francês
1,881 parallel translation
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne connais rien.
Ben bu şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama affediciliği biliyorum ve günah çıkarıp, suçlarını itiraf ederek yüklerini arkada bırakan birçok adam gördüm.
Je ne sais rien de tout ça, mais je connais le pardon et beaucoup d'hommes m'ont confessé leurs péchés. Ils ont avoué leur culpabilité et ont laissé leurs fardeaux derrière eux.
Ben garip kapı kodu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais rien de la porte avec des codes.
İş dışında hiçbir şey bilmiyorum.
Mise à part faire des affaires, je ne sais rien faire d'autre.
Kung fu hakkında hiçbir şey bilmiyorum, ama çok iyi çay yaparım.
Je suis nul en kung-fu mais le thé, ça me connaît.
Hayır, hiçbir şey bilmiyorum.
- Non je ne sais pas grand chose à vrai dire...
Bana ne yaparsanız yapın, fark etmez. Çünkü hiçbir şey bilmiyorum.
Quoi que vous me fassiez les faits restent les mêmes.
Polis arkadaşlarınıza söylediğim gibi, hiçbir şey bilmiyorum.
J'ai déjà dit aux keufs que j'étais pas au courant.
- O kaltakla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- Je suis au courant de rien. - Arrête ton mytho.
Hiçbir şey bilmiyorum.
- Non, je ne sais rien.
İşin aslı, hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
En fait, je ne sais rien de lui.
- Hiçbir şey bilmiyorum.
- Je ne sais rien.
- Bombalar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- Je ne connais rien aux bombes.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais plus.
Ne o suç hakkında, ne de o suçu işleyenler hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je sais rien de ce crime ni des gars qui l'ont commis.
Opie'nin kulüp işleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Je sais que dalle sur ses affaires avec le club.
Erkek çocuk yetiştirmeye dair hiçbir şey bilmiyorum.
Je sais pas comment on élève un garçon.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais rien.
Sam. Neler yaşadığını bilmiyorum. Hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Sam, je ne sais pas ce que tu traverses, je ne sais rien sur ta vie, mais si tu veux parler, je suis là pour t'écouter.
- Hiçbir şey bilmiyorum.
Je n'ai pas faim.
Hiçbir şey bilmiyorum!
Je ne sais rien!
Yemin ederim, hiçbir şey bilmiyorum.
Je le jure, je ne sais rien du tout!
Ona söylemem gerektiği dışında hiçbir şey bilmiyorum.
La seule chose que je sais, c'est que je dois le lui avouer.
Bu adam hakkında kesin olarak hiçbir şey bilmiyorum ama her kim ise onu ölü görmek isteyen insanlar olmalı.
Je ne sais pas si tu as raison a propos de cet homme, Mais il y a des gens qui veulent sa mort.
Şey aslında ben Ben adımı bilmiyorum, kim olduğumu bile bilmiyorum dört hafta öncesiyle ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
En fait je ne connais pas mon nom. Je ne sais pas qui je suis. Passé 3 à 4 semaines, je ne me souviens plus de rien.
Sana söyledim, ben hiçbir şey bilmiyorum.
Je vous ai dit que je ne savais rien.
Nerede olduğumuzu biliyor muydun? - Hiçbir şey bilmiyorum.
- Savais-tu où nous étions?
Taş hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je n'ai jamais...
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je sais que dalle.
Bakın, banka soygunu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je vous jure que je sais rien d'un braquage de banque.
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais rien à son sujet.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais plus rien.
- Telefonlarla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- Je n'ai connaissance d'aucun appel.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Je sais rien!
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne le connais même pas.
Ve neden ben hiçbir şey bilmiyorum? Sen ayrıntıları sevmezsin Stan.
Parce que, Richie chéri, moi et mon amie Pia, on va se faire Dick Cheney, si ça peut aider à te mettre à l'ombre.
Sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne connais rien à l'amour.
- Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- Je ne sais rien à propos de vous.
Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum, Nerden geldin.
Je ne sais absolument rien de toi, pas même d'où tu viens.
Aztekler hakkında hiçbir şey bilmiyorum, kültürleri hakkında da.
Je connais pas les Aztèques.
Ben de onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum, bu mükemmel.
J'y connais rien non plus, c'est mortel.
- Hiçbir şey bilmiyorum.
- Non.
Hiçbir şey bilmiyorum!
Je ne sais rien.
Ve neden hatırlamadığımı da bilmiyorum, fakat hiçbir zaman seni üzecek kötü bir şey yapmam.
Et je ne sais pas pourquoi je ne m'en souviens pas Mais je ne ferais jamais quoique ce soit qui puisse te blesser
Hiçbir şey yapmadan onun karşı dairesinde nasıl oturuyorsun bilmiyorum.
Comment tu fais pour vivre à côté sans rien tenter?
Bak kim veya ne olduğunu bilmiyorum bayan ama Lois ve Clark arasında romantik hiçbir şey yok.
Je ne sais pas qui ou quoi vous êtes, mais vous êtes dans l'erreur. Il n'y a rien de romantique entre Lois et Clark.
- Duckens mıdır, Cluckens mıdır nedir, hiçbir şey bilmiyorum, sürtük.
Salope, je sais rien sur un Duckens ou un Clickins.
- Hiçbir şey bilmiyorum.
Je ne sais rien.
Size söylemiştim, adreslerini bilmiyorum. Bana hiçbir şey söylemedi.
- Je vous ai dit que je n'ai pas d'adresse.
Bütün gün neredeydi bilmiyorum. Hiçbir şey söylemeden yattı. Sonra da birden ateşi yükseldi.
Quand il est rentré, il s'est allongé sans dire un mot... puis, il a commencé à avoir de la fièvre.
"Jack Ball ve yardımcıları hiçbir zaman Bay Bragg'in çiftliğine gelmedi" ve "Whitfield neden bahsediyor bilmiyorum" dan farklı bir şey söyleyecek var mı?
Est ce que quelqu'un a une autre version que : "Jack Bell et ses adjoints ne sont jamais venus au ranch de M. Bragg et je ne sais pas de quoi Whitfield veut parler"?
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25