Hoşuna gider mi tradutor Francês
315 parallel translation
Bu hoşuna gider mi?
Qu'en penses-tu?
- Hoşuna gider mi, tatlım?
- Ça te fait plaisir, ma chère?
Sizce benim resmimi de çekmek hoşuna gider mi?
Lui photographier moi aussi?
- Hoşuna gider mi?
- Cela vous plaît?
Hatırlamadığın için kodesi boylamak hoşuna gider mi?
Tu préfères t'en souvenir en taule?
Bunu anlayacaktır. Ama bu hoşuna gider mi bilemem.
Elle comprendra, ça oui, mais ça ne changera rien.
Hoşuna gider mi?
Ça te plairait?
Biri senden bir şey koparıp, alsa hoşuna gider mi?
Qa vous plairait qu'on cueille quelque chose sur vous?
- Sence şu çanta Eric'in hoşuna gider mi?
Ca plairait a Eric?
- Parlak ve renkli mi? Hoşuna gider mi dersin?
- Papa aime les tons vifs.
- Hoşuna gider mi? - Kınkanatlılar kimin hoşuna gitmez?
Je te le donne.
- Sence Martha'nın hoşuna gider mi?
Ça plaira à Martha? C'est magnifique!
- Bu hanımım hoşuna gider mi acaba?
- Cela plaît-il à Madame?
Penguenler hoşuna gider mi?
Cocoledo, aimer pingouin?
Benimle yolculuk etmek hoşuna gider mi?
Tu aimerais voyager avec moi?
Bir otele gidelim. - Bu hoşuna gider mi? - Seni daha iyi hissettirir mi?
Tu te sens capable de le faire?
Orası daha sessizdir, daha güzeldir. Hoşuna gider mi?
Plus jolie, plus calme?
Hoşuna gider mi bilmem.
Je ne sais pas si ça te plaît.
- Hoşuna gider mi?
Tu veux?
Kellenin uçurulması hoşuna gider mi?
Ça te réjouit d'être décapité?
- Duymak hoşuna gider mi?
- Voulez-vous l'entendre?
Bu hoşuna gider mi?
Qu'est-ce que tu en dis?
- Geriye saymak hoşuna gider mi?
- Ça vous amuse?
Senin de hoşuna gider mi?
Cela te convient?
Şehirde yaşamak hoşuna gider mi?
Ça te plairait de vivre en ville?
Hoşuna gider mi?
Tu aimes?
Bu hoşuna gider mi?
Tu aimerais?
Hoşuna gider mi, Leo?
Veux-tu, Léo?
Nasıl, bu hoşuna gider mi?
T'aimes ça?
Bu hoşuna gider mi?
Ça te plairait?
Bu hoşuna gider mi, Sonny?
Tu aimeras ça, Sonny?
Beni öldürmek hoşuna gider mi?
Vous aimeriez me tuer?
- Bir Albay olmak hoşuna gider mi?
Tu veux passer colonel?
Hoşuna gider mi?
Ça te dit?
Hoşuna gider mi, acaba?
Je crois que ça lui plaira.
Tamam, eğer ayarlayabilirsem Tommy Doyle'la TV seyredersin. Bu hoşuna gider mi?
Tu veux bien le voir avec Tommy Doyle?
Yemekte ılık sıvı proteinden başka bir şey yiyememek hoşuna gider mi? Çevrendeki tüm insanlar... pirzola... patates kızartması... Eti-Puf.
Tu aimerais suivre un régime protéiné à base de liquide chaud alors qu'autour de toi les gens mangent des côtelettes d'agneau, des frites, des petits LU?
Bulacağım iş, yolları temizlemek, araba yıkamak olacak. Hoşuna gider mi?
Déblayer la neige des rues, laver des voitures... ça te plairait?
Her beş dakikada bir kusmak senin hoşuna gider mi Claude?
Ça vous ferait plaisir de vomir, Claude?
Kadınlar gibi giyinmek hoşuna gider mi?
Tu t'habilles en femme, des fois?
- Bu hoşuna gider mi?
- Ça te dit? - Elles donnent des coups de bec?
- Hoşuna gider mi?
- Tu veux venir? - Oui.
İki banyo kaptanın hoşuna gider sanırım, öyle değil mi?
- Mais oui. Je pense que le capitaine aimerait avoir deux baignoires, non?
Bu senin hoşuna gider, değil mi?
ca vous satisfait, n'est ce pas?
Beni eve bırakmak hoşuna gider mi?
Vous voulez me raccompagner?
- Onları görmek hoşuna gider, öyle değil mi?
- Vous voulez les voir? - Oui, bien sûr.
Hoşuna gider mi?
Tu en dirais quoi, toi?
Öyle mi? Belki de bir ara, teke tek yaparsak hoşuna gider?
Tu veux faire du un contre un, un jour?
Ama hoşuna gider, değil mi?
Mais tu aimes ça, hein?
Sana bir şeyler okurum. Hoşuna gider mi?
Tu veux que je te fasse la lecture?
Şehirde dolaşmak hoşuna gider değil mi?
Vous aimez les balades à la campagne?
hoşuna gider 18
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88