Iki kez tradutor Francês
5,480 parallel translation
Hastaneler, FBI, Kayıp Çocuklar Merkezi ile iki kez görüşmemize rağmen elimizde hiçbir şeyin olması dışında!
Sauf qu'on a revérifié les hôpitaux, le FBI..., et le N.C.M.E.C, et rien.
Sistemimiz iki kez kontrol ettik.
On a vérifié par deux fois notre système.
Ve tekrar çift için parçalanması için bir kez Ben burada iki kez önce olmuştur.
J'étais ici deux fois déjà, une fois pour le démembrement et une autre fois pour le couple.
Karşılaştırma soruları sırasında dilini ısırdı. Sonra da iki kez tekrar etti.
Il se mordait la langue lors des questions qui servaient de repère, et plus loin, il l'a refait deux fois.
Her akşam dersleri bir iki kez pratik etmekteyim.
Chaque nuit je m'entraîne à donner des cours, parfois plus souvent.
O, favori kelimemi üst üste iki kez söylüyor.
Il dit deux fois d'affilée mon mot préféré.
Kendi suratını iki kez vurdun.
Tu t'es frappé le visage deux fois.
Bir kez çektiğimizde kaldırıyor, iki kez çektiğimizde indiriyor olması lazım.
J'ai trouvé! Un coup pour monter, deux pour descendre.
Ama sana iki kez söyledim.
Et je vous l'ai dit deux fois.
Telefon iki kez çalana kadar orada kal.
Le téléphone sonnera deux fois.
2004'te, San Jose Mercury News'ten istifa etmesinden yedi yıl sonra kafasından iki kez vurulmuş şekilde kendi evinde ölü bulundu.
En 2004, sept ans après sa démission du San Jose Mercury News, Webb a été trouvé mort chez lui. Il avait reçu deux coups de feu à la tête.
Beni iki kez öldürtmek istedin.
Vous avez essayé de me tuer deux fois.
Üstünde tek çizik olmasın dediler ama sanki yıldırım aynı yere iki kez mi çarpacak değil mi?
On m'a dit de ne pas l'abîmer, mais ce genre de chose n'arrive pas deux fois.
Bir, iki kez.
Une fois, deux fois.
Sadece iki kez oldu.
- Ça m'arrive.
iki kez mi?
- Ça t'arrive.
Eğer ikisiysen, iki kez mi tanıklık edeceksin?
Si on est les deux, on témoigne 2 fois?
Ben Adam'a haftada iki kez bakabileceğimi söyledim.
Je m'occupais d'Adam deux après-midis par semaine.
20 yilda iki kez. iki.
Deux fois en 20 ans. Deux!
- Hayır, iki kez.
- Non, deux.
Beni dinle, şimdiye kadar başımdan iki kez evlilik geçti.
Vous voyez, je me suis marié deux fois.
Beatrice ; görgü kuralları öğreten son derece sıkı bir okulda haftada iki kez eğitim almıştıdevam etmişti
Elle a suivi des cours dans une école très stricte de New York.
Bozuk bir saat bile günde iki kez doğrudur.
Oh, même une horloge cassé indique l'heure deux fois par jour.
- Şey bugün ihanet uğradığımı, avlandığımı bir dondurucuya kapatıldığımı, aynı uçaktan iki kez atıldığımı düşünürsek evet, oldukça iyiyim.
Étant donné qu'aujourd'hui j'ai été trahi, chassé... enfermé dans un surgélateur, et éjecté deux fois de mon avion... je vais plutôt bien.
Günde iki kez gelgit oluyor, doktor.
La marée vient deux fois par jour, docteur.
Art arda iki kez vuramıyor musun görelim.
Tu peux en avoir deux à la suite?
Bir günde iki kez olan şahane güzelliği düşünün.
Une telle extase charnelle Deux fois dans la journée
Senin yılanın beni iki kez ısırdı!
Ton serpent! Il m'a mordu deux fois!
O zaman iki kez yapmamız gerekecek.
On devra le faire deux fois, dans ce cas.
Haftada en az iki kez Rouen'e giderim.
Je me rends à Rouen deux fois par semaine au moins.
Kendi kendini meşrulaştıran yasa, iki kez aldatmacadır.
qui prétend ne se fonder que par elle-même triche doublement.
- Yanlış numaralar her zaman iki kez arar, değil mi?
- Ouais. - Les faux numéros viennent toujours par deux, non?
Sorun şu ki ona iki kez sormam gerekti.
Mais j'ai dû le lui demander deux fois.
İki kez hem de.
Deux fois.
İki kez uyuşturucu dağıtmaktan
"Deux condamnations pour trafic de stupéfiants."
Bir kez güvenlik sahtekarlığı suçu işlemek üzere anlaşma yapmak iki kez güvenlik sahtekarlığı yapmak bir kez para aklama suçu işlemek üzere anlaşma yapmak yirmi bir kez para aklamak bir kez mahkemeyi engellemeden ötürü kefalet 10 milyon dolar olarak belirlenmiştir.
Une accusation de conspiration de fraude fiscale. Deux accusations de fraude fiscale. Une accusation de conspiration pour blanchissement d'argent.
- Bir kez daha iki katına çıkar.
Terra! - Ça fait rien, doublez-le encore!
İki kez denedim.
J'ai essayé deux fois.
İki kez sormayacağım.
Je ne te le demanderais pas deux fois.
İki günde üç kez aradın.
Tu m'as appelée 3 fois aujourd'hui.
Elliot ile ilk kez iki sene önce tanıştım ve biliyorum ki onun hakkında ihtiyacım olan her şeyi biliyorum ve kızımı mutlu ettiğini de.
En le voyant, il y a deux ans, j'ai su immédiatement tout ce que je voulais savoir. Qu'il rendrait ma fille heureuse.
Poligonda iki kez tutukluk yaptı.
Tiens, il s'est enraye 2 fois.
- Başlangıçta bir kişi gerekli ama bir kez başlayınca iki kişi gerekir.
On peut se lancer Mais après Mieux vaut être deux Quel intérêt
Bak, günde iki veya üç kez cinsel ilişkiye girmişliğimiz var.
Regardez, nous avons des rapports sexuels deux ou trois fois par jour parfois.
Maçın bitmesine bir dakika iki saniye kala Poly ilk kez...
Il reste 1 minute 02 de jeu, Poly a une 1re tentative
İki kez!
Deux fois!
Kilitledim oğlum. İki kez kontrol ettim.
- C'est verrouillé.
Bakın ve iki kez şaşırın.
Mr Anurag, le rose vous va tellement bien... et Mr Vishal, votre dos est si poilu.
İki kez en hızlı koşucu ödülünü almıştım Cary İlçesi'nde ve üçüncü sene de kazanmalıydım ama politik oy verdiler...
J'ai été meilleur running back deux ans de suite à Cary, et j'aurais dû l'être une troisième année, mais ils ont...
Doğru, ama iki kişiyle de sadece bir kez yattım.
Vrai, mais j'ai couché avec 2 personnes une seule fois.
Sanki saçmalayan, iki yüzlü dangalak ve beni bir kez kovan Noel Baba'yı beklemek gibi bir şey.
C'est comme attendre le Père-Noël... S'il était un connard à deux faces qui raconte des conneries et qui m'a déjà viré une fois.
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16