Inanması güç tradutor Francês
216 parallel translation
Onların adamı John Hudson, inanması güç, değil mi?
Ainsi, c'était Hudson. C'est dur à croire.
Bunu inanması güç bulacaksın, fakat bir zamanlar ben de senin gibiydim.
Vous aurez du mal à le croire... mais j'étais comme vous, autrefois.
Belki bana inanmıyorsundur ama inanması güç olan bazı şeyler gerçek olabilir.
Peut-être que tu ne me crois pas, mais il y a des choses incroyables et vraies.
Şu anda ailemim kalan son üyesi olmam, inanması güç bir şey.
Je suis hélas, le dernier qui reste de la famille.
Amerikan halkının inanması güç ama Amerika Vietnam'daki savaşı kazanıyor.
"Les Américains doutent " de la victoire des États-Unis au Viêt-nam.
O hastaların böyle birşey yapabileceklerine inanması güç.
Dur à croire que ces patients puissent faire un truc pareil.
- Buna inanması güç.
- C'est un peu dur à croire.
Biliyorum inanması güç ama onu hayatta tutan bu kuyu.
Je sais que c'est dur à croire, mais le cratère le garde en vie.
Odaya girdiğinde yüzlerindeki ifade... Hâlâ inanması güç bir heyecan veriyor.
Le regard sur leurs visages quand on entre dans une pièce... me donne encore un frisson ridicule.
Yönetim kurulunun bu karakterle ilgilenmesi bana inanması güç geliyor.
Je trouve insensé que le conseil s'intéresse à ce personnage.
Onun gibi bir adama bunu yapan bir Allah'a inanması güç.
C'est dur de croire en un Dieu qui fait ca à un homme comme lui.
Bugün 29'uma girdim, inanması güç olsa da.
Et aujourd'hui, j'ai 29 ans, ce qui... n'est pas du tout mon style.
Ben bütün gün ağladım. İnanması güç.
Je n'arrête pas.
İnanması çok güç.
C'est difficile à croire.
İnanması güç, değil mi?
C'est difficile à croire.
İnanması çok güç.
J'ai peine à y croire.
İnanması güç ama... onun gibi eğitimli bir hanım Quint gibi biriyle... artık herneyse.
Dire que cette jeune fille comme il faut et ce Quint... tel qu'il était...
İnanması daha da güç olan bir şey var :
Il y a plus difficile à croire :
İnanması güç. Mutluluğu reddetmek çılgınca.
C'est incroyable, quand même... c'est incroyable de s'empêcher d'être heureux.
İnanması güç.
Je peux difficilement le croire.
İnanması güç... Bn.
J'ai du mal à croire...
İnanması güç.
Difficile à croire.
- İnanması güç.
- Mais j'ai un doute.
İnanması güç.
L'appartement de Lessing.
İnanması gerçekten güç Lisedeki bir kızın bunu bilmemesi.
Incroyable qu'aujourd'hui, à cet âge-là, une lycéenne ne sache pas ça!
İnanması çok güç.
Je ne te crois pas.
- Bu inanması epey güç, Mr. Prince.
- C'est peu probable, M. Prince.
Şey, başlangıç olarak, inanması çok güç ama, ben nasıl süreceğimi bilmiyorum.
C'est difficile à croire, mais je ne sais pas conduire.
Aslında gerçekten de inanması biraz güç.
He bien, franchement, c'est un peu difficile a croire.
- İnanması güç değil mi?
- Pas facile à croire, n'est-ce pas?
İnanması çok güç, ama böcekler... biyolojik savaş ya da nötron bombası dışında dünyada hiçbir şeyin... yapamayacağı bir şeyi başardı... bir füze üssünü etkisiz hale getirdi.
C'est difficile de croire que... des insectes ont réussi là où rien d'autre ne pouvait réussir... sauf une guerre bactériologique ou une bombe atomique : neutraliser un centre de missiles!
İnanması çok güç.
Ça m'étonnerait.
Elinize fırsat geçmesini beklersiniz, sonra inanması bile güç bir hikaye ile- -
Vous attendez votre moment, puis vous inventez une histoire si incroyable...
İyi de, inanması çok güç.
Bien... c'est difficile à croire.
İnanması güç.
C'est difficile à croire.
İnanması güç, ha?
Dur à croire, hein?
İnanması çok güç.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } C'est dur à croire.
İnanması güç, adamın biri New York Albany'den bütün yolu sadece stüdyoyu görmek için gelsin, sonra da hemen uçakla eve geri dönsün.
C'est incroyable qu'un homme vienne d'aussi loin pour voir les studios et rentre chez lui le soir même.
Ama bir Lord... İnanması güç.
Pourquoi un ministre d'un tel rang s'attaquerait-il au fils du Shogun?
Buna inanması çok güç, ama bana bir tüfek bile verilmedi.
C'est incroyable. Ils ne m'ont pas donné un fusil.
İnanması çok güç...
Incroyable... Mais pourquoi il l'aurait fait?
Tüm bu olanlara inanması benim için pek güç...
Ces évènements nous dépassent complètement.
İnanması güç bir şey mi?
C'est si dur à croire?
İnanması çok güç. Uyandığımda...
C'était trop horrible pour y croire.
İnanması güç, değil mi?
Difficile à croire, n'est-ce pas?
İnanması güç.
Dur à croire.
- İnanması ne kadar güç.
Incroyable, non?
İnanması güç.
- C'est un peu dur à croire.
Niye, inanması çok mu güç? Ben âşık olamam mı?
C'est si dur à croire, que je sois amoureux?
İnanması güç. Hangisi o?
C'est laquelle?
Sağ ol Joey. Onları hiç bu kadar mutlu görmedim. İnanması güç.
Je ne les ai jamais vus si heureux, c'est incroyable.
güçlü 186
gücü 20
güçlü ol 74
güçlüsün 33
güçlüyüm 17
güçsüz 22
güçlü olmalısın 28
güçlü joxer 23
gücenmek yok 18
güç mü 18
gücü 20
güçlü ol 74
güçlüsün 33
güçlüyüm 17
güçsüz 22
güçlü olmalısın 28
güçlü joxer 23
gücenmek yok 18
güç mü 18
güç kaybediyoruz 26
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18