Isteyen var mı tradutor Francês
2,233 parallel translation
Mumble Peg * oynamak isteyen var mı?
Vous voulez jouer à "Chuchote-bois"?
Tost veya simit isteyen var mı?
Qui veut des toasts?
Cinsel organımı görmek isteyen var mı?
Quelqu'un désire-t-il voir mon sexe?
Başka kahraman olmak isteyen var mı, ha?
Quelqu'un d'autre veut jouer le héros?
Başka aday olmak isteyen var mı?
- Y a-t-il d'autres candidats?
Geri dönmek isteyen var mı?
Quelqu'un retourne?
Konuştuğumuz şeyi canı isteyen var mı kızlar?
À ce propos, laquelle d'entre vous en veut?
Çin yemeği isteyen var mı?
quelqu'un veut manger chinois?
Bir şey eklemek isteyen var mı?
Quelqu'un d'autre veut-il participer...
Çay isteyen var mı?
Alors qui veut du thé?
Jordan'ın canı sıkıldığında ne yaptığını görmek isteyen var mı?
Qui veut voir ce que fait Jordan quand elle s'ennuie?
Leo Banks'in defin masraflarına yardımcı olmak isteyen var mı?
Un don pour l'enterrement de Leo Banks?
Öğle yemeğine benimle gelmek isteyen var mı?
- Qui veut déjeuner avec moi?
Aranızda Yunuslar'ın maçına bilet isteyen var mı?
J'ai des billets pour le match des Dolphins, qui est preneur?
İşi hızlandırmak isteyen var mı?
Quelqu'un pour me répondre?
Altı isteyen var mı?
Quelqu'un a besoin d'un six?
Son bir örnek ürün daha paylaşmak isteyen var mı?
Quelqu'un d'autre aurait un prototype à partager?
Ek iş isteyen var mı?
Un partant pour un travail à mi-temps?
Kamp turtası isteyen var mı?
Tu veux des smores?
Ayı Pençesi denemek isteyen var mı?
Qui veut aller prendre des brioches après?
Mets'in maçına gitmek isteyen var mı?
Tu veux voir le match des Mets?
Millet, kokteyl içmek isteyen var mı?
Les fêtards, une autre tournée, c'est pour moi.
Başka isteyen var mı?
Personne d'autre?
Gelmek isteyen var mı?
Vous en êtes?
Başlamadan önce bir şeyler içmek isteyen var mı? - Kahve? Konyak?
Quelque chose à boire avant de commencer, café, cognac?
Kahve isteyen var mı?
Quelqu'un veut du café?
Başka bir şey söylemek isteyen var mı?
Quelqu'un a quelque chose à dire?
Hiç konuşmayan yazarlar, terfi isteyen var mı?
Les auteurs silencieux, quelqu'un veut une promotion?
İguana'yı sevmek isteyen var mı?
- Quelqu'un d'autre veut flatter l'iguane?
Acılı yumurta isteyen var mı?
Oeufs mimosa?
Bir şey isteyen var mı? Hayır, teşekkür ederiz.
- Quelqu'un veut quelque chose?
Bu adamın ölmesini isteyen daha çok kişi var mı demek şimdi bu?
Il y en a d'autres qui veulent la mort de ce gars?
Şarap bölgesinde kolay hatun bulmak isteyen çok uyanık var. Demek vajina kalecisi olacağım.
Pourquoi si triste, Mme Smith?
Garnitür olarak dışkı isteyen başka kimse var mı?
Quelqu'un d'autre veut des excréments avec ça?
Gel bakalım, seni görmek isteyen biri var.
Quelqu'un veut vous voir.
- Sigara içmek isteyen var mı?
Ah, non.
Bak ahbap, dışarıda sakinleştirici silahla beni hayvan gibi avlayıp istemediğim bir yere götürmek isteyen adamlar var.
Écoutez, mon vieux, des hommes armés de pistolets tranquillisants sont à ma poursuite. Ils veulent m'amener quelque part contre mon gré.
İçki isteyen var mı?
D'autres Pimm's?
Hemen buracıkta beni sorguya çekmek isteyen kimse var mı peki?
Et moi, on peut me débriefer maintenant!
Bizim adımıza konuşmak isteyen biri var.
Nous avons quelqu'un qui aimerait parler en notre faveur.
Sınırın güneyine bir şeyler geçirmek isteyen bir arkadaşım var.
J'ai un ami qui a des trucs à passer à la frontière.
Dostum olmak isteyen kimse var mı?
Quelqu'un veut être mon ami?
Şey sürekli şeker isteyen komşulardan olmak istemiyorum ama yeni bir mobilya aldım ve nerdeyse 200 parçası var.
Donc... Je déteste être la voisine qui demande tout le temps une tasse de sucre, mais j'ai ce nouveau meuble, et c'est en, genre, 200 morceaux.
Var mı sebze isteyen?
Qui veut des légumes?
Dr. Nayak, verilerinizi çalabileceğinden şüphelendiğiniz kimse var mı? - Ya da sabote etmek isteyen?
Dr Nayak, savez-vous qui voudrait voler vos données ou saboter vos recherches?
Öyle geldiğini biliyorum ama inan bana, sana yardım etmek isteyen bir sürü insan var.
Je comprends... On est là pour t'aider.
İsteyen var mı?
Quelqu'un en veut?
Ama dışarıda, bizim canımızı yakmak isteyen insanlarla dolu zalim bir dünya var.
Dehors, c'est un monde cruel, où sont nos persécuteurs.
Bay Gardner, burada Bayan Florrick'i görmek isteyen biri var.
M. Gardener, il ya une femme qui insiste pour voir Mme Florrick.
Aranızda kafayı bulmayı isteyen var mı?
Salut, les gars.
Evi almak isteyen bir saat sonra kocasıyla geri gelecek bu yüzden ona ihtiyacım var.
L'acheteuse revient dans une heure avec son mari, j'aurai besoin de lui.