English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kabul ettim

Kabul ettim tradutor Francês

1,469 parallel translation
Zaman olursa durup onu almayı kabul ettim, ama sadece zamanımız olursa.
J'ai accepté de le secourir seulement si nous avons le temps de le secourir.
Zaman olursa yardım etmeyi kabul ettim.
- J'ai dit, si nous avons le temps.
- Pekala, kabul ettim mi? - Hayır, reddettin.
Est-ce que je l'ai accepté?
Nuru'nun teklifini kabul ettim.
J'ai accepté l'offre de Nuru.
Ben kabul ettim.
Toutes ses précautions partent en fumée.
Kabul ettim. Hamileliğimi sakladım.
J'ai accepté sans leur dire que j'étais enceinte.
Bu yüzden ben de F.B.I.'a gittim. İşbirliği yapmayı kabul ettim.
C'est pour ça que je suis allé au FBI et que j'ai accepté de collaborer.
Tamam, diyelim ki onu almayı kabul ettim.
Bon, disons que je veux bien Ie croire.
Pek iyi bir dansçı değilim ama kabul ettim.
Je ne danse pas très bien, mais j'ai accepté.
Kabul ettim.
J'ai accepté.
UCLA'ya dönüp ders vermemi istediler, ben de kabul ettim.
On m'a demandé de retourner enseigner à l'U.C.L.A., et j'ai dit oui.
Hayır, ama yolculuğu kabul ettim.
Non, mais je vais me faire déposer.
İncinmiş ve zavallı bir halde bana geldiğinde, seni kabul ettim.
- Bien sûr. Quand tu es venu à moi, blessé et désespéré, je t'ai accueilli.
Teklifi kabul ettim, çünkü gururumu okşamıştı.
J'ai accepté cette invitation, car j'ai été flattée qu'on pense à moi.
- Benimkini sen yarattın ve ben memnuniyetle kabul ettim.
Vous avez forgé le mien, et je le quitte avec plaisir.
Neden bunu yapmayı kabul ettim ki?
Pourquoi j'étais d'accord de faire celui-là?
Neden bunu yapmayı kabul ettim ki? Bu benim fikrim bile değildi.
Bordel, pourquoi j'étais d'accord de faire cette merde Mec, c'était même pas ma putain d'idée.
- Kabul ettim.
- J'ai accepté.
Veterinerim ötenazi yapmayı önerdi ben de kabul ettim.
Et il éprouvait une douleur insoutenable.
Lynette hatalı olduğunu söyledi ben de kabul ettim.
Lynette a reconnu qu'elle avait eu tort, et c'est aussi mon avis.
Sizi hastaneye kabul ettim ve bütün gece ekokardiyografiniz üzerinde çalıştım.
J'ai passé toute la nuit à étudier vos électrocardiogrammes.
Sırf bu yüzden anlaşma yapmayı kabul ettim.
C'est la seule raison pour laquelle j'envisage un arrangement.
Birlikte çalıştığım insanlarla çıkmam, ama teklif etti, ben de kabul ettim.
Je ne m'engage jamais avec des collègues, mais il m'a demandé et j'ai dit oui.
Muhammed'i sansürlemeden göstermeyi kabul ettim!
Je suis d'accord pour montrer Mahomet non censuré!
- Bende kabul ettim.
- J'ai accepté.
Aslında, kabul ettim.
Non, en fait, j'ai accepté.
Diyelim ki kabul ettim.
Disons que je suis d'accord.
Senin için anne olmayı bile kabul ettim.
Pour toi, j'ai accepté d'être mère.
Ben de bu rolü kabul ettim. Ve bunu bedava yapmıyorum.
ainsi j'ai décidé d'agir. je ne le fais pas pour libre.
Yalnız yapmak istedi. Kabul ettim.
Elle voulait le faire toute seule.
Sorunumu kabul ettim.
J'admets que j'ai un problème.
- Charlie, Cal Sci'ın öğretim görevliliği için teklifini kabul ettim.
J'ai accepté l'offre de CalSci pour une chaire de professeur.
Bende kabul ettim.
Et je l'ai pris.
Harika bir iş teklifini kabul ettim.
J'ai accepté une place incroyable.
Hayatın bana geçirdiği her bokluğu kabul ettim ama hala buradayım.
Je me suis pris toutes les gifles possibles et inimaginables, mais je suis vivant.
Öncelikle onun orada olduğunu kabul ettim.
Eh bien, pour commencer, j'ai accepté qu'il était là.
Sıfır almayı kabul ettim.
J'ai gardé le zéro.
Neden kabul ettim ki?
Pourquoi est-ce que j'ai dit que je le ferai?
Sahiplilikle ilgili neler söyledin, hatırlıyor musun? Sanırım benimki kendini gösterdi, ben de onu kabul ettim.
Tu sais, tu as parlé d'accomplissement, l'autre jour, je crois que le mien vient de se manifester, je l'ai accueilli.
- Seni neler olduğu hususunda bilgilendirmeyi kabul ettim.
Je vous ai tenu informé comme convenu.
Bana evlenme teklif etti, ben de kabul ettim.
Il m'a demandée en mariage et j'ai accepté.
Seni neler olduğu hususunda bilgilendirmeyi kabul ettim.
Oui. J'ai accepté de vous tenir informés.
Ben yapmayı kabul ettim.
Eh bien moi, je suis pour.
Ve bunu son derece gerekli bir şey olarak kabul ettim,... Yüceler yücesi Tanrı'ya adanmış bir günah olarak.
J'ai accepté ce meurtre comme un mal nécessaire, un péché au nom d'un bien supérieur.
Ben de kabul ettim.
J'ai accepté.
Pope'ye söyle özrünü kabul ettim. Çünkü çok yufka yürekliyim.
Et je pense que c'est mieux pour nous deux si je juge notre histoire comme... une vieille flamme.
Annemin ve senin babanın baskılarıyla... mücadele ettim. Hayatımda ilk kez kendimi kabul ettirebileceğimi hissediyorum.
J'ai lutté contre l'oppression de ma mère et celle de ton père, et pour la première fois de ma vie, je me sens vraiment capable de m'affirmer.
Kabul ettim.
J'étais d'accord.
İlginç çünkü onu ben kabul etmiştim ve dün gece ben tedavi ettim.
Intéressant, vu que je l'ai admise ici. Et je l'ai traitée hier soir.
Ona aurasını temizlemesi ücretini ödemeyi teklif ettim ama o kabul etmedi.
J'ai proposé de payer pour purifier son aura, mais c'est pas son truc.
Teklif ettim. Kabul etmedi.
Je lui ai bien proposé, mais il n'avait pas faim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]