English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kahve var mı

Kahve var mı tradutor Francês

335 parallel translation
Yeterince sıcak kahve var mı Doc?
T'as fait le plein de café?
Gemide hiç kahve var mıdır acaba?
Auront-ils du café à bord?
- Evet. Kahve var mı?
Tu viens juste d'arriver?
- Kahve var mı?
- Vous avez du café?
Ben de kahve var mı dedim?
- J'ai dit, vous avez du café? Waco?
Biraz daha kahve var mı? Evet Peter.
Un peu de café.
Kahve var mı?
Avez-vous du café?
- Teçhizat aracında kahve var mı? - Evet komutanım.
Non, mon commandant.
Kahve var mı? Henüz olmadı.
Il n'est pas prêt.
Kahve var mı?
Du café?
Kahve var mı Lewis?
- On a du café?
- Taze kahve var mı?
- Il y a du café frais?
Biraz daha kahve var mı?
Il te reste du café?
Kahve var mı?
Quelqu'un a du café?
- Peki kahve var mı?
- Avez-vous du café, alors?
Evde kahve var mı?
T'as du café?
Kahve var mı?
- Je peux avoir un café? - Un instant.
- Kahve var mı?
Du café?
- Kahve var mı?
- Y a du café?
Mutfakta kahve yapan genç bir hanım var.
Une jeune femme prépare le café.
Bir kahve içecek zamanım var mı?
- Merci. J'ai le temps pour un café?
Biraz daha kahve isteyen var mı?
Encore du café?
- Biraz daha kahve isteyen var mı?
Encore du café?
- Kahve isteyen var mı?
- Quelqu'un veut du café?
Kahve var mı?
Il y a du café?
Kahve işinde para var mı ki?
De l'argent dans le café?
Bir kahve için 10 sentiniz var mı?
T'aurais pas dix cents, que je prenne un café?
Uh, Benny, bir fincan kahve verir misiniz? Hemen. Bu kasabada olan biten bir şey var mı?
Euh, Benny, donne moi café, tu veux. Y'a quelque chose à faire dans cette ville?
Bolca var. - Yalnız kahve alayım.
Du café seulement.
Kahve içmek için aşağıya iniyorum. - Gelen var mı?
Un café, ça intéresse quelqu'un?
Burada kahve ya da biraz viski içme şansım var mı?
Je ne pourrais pas avoir du café ou du whisky?
Kahve isteyen var mı?
Quelqu'un aimerait un tasse de café?
Bayan Fawcett mükemmel kahve yapar. - Başka bir isteğiniz var mı?
Je veux que vous l'écoutiez avant d'affronter Paris.
- Kahve yapmasına ihtiyacım var.
- Elle nous fera du café.
Bu ışıkta ne böyle, kahve ve kek servisi de var mı?
Dis au papa de foutre le camp.
Kahve isteyen var mı?
- Vous voulez du café?
Kahve isteyen var mı?
- Voulez-vous encore un peu de café?
- Kahve isteyen var mı?
- Du café?
Başka kahve alacak olan var mı?
Venez prendre la commande des cafés.
Kahve için mola verdiğinde içeriye girip gerçekten var olup olmadığına bakardım.
À l'heure du café, j'osais enfin entrer et voir si tu existais vraiment.
Kahve içecek vaktin var mı?
Un petit café, vite fait?
Daha şimdi kahve yapmıştım. Belki,... tabii isterseniz,... ikimize de yetecek kadar var.
J'ai fait du café, peut-être... si vous en voulez, il y en a assez pour deux.
- Kahve mi? Şarabım da var, kırmızı şarap.
Il y a du vin... du vin rouge.
Kek veya kahve isteyen var mı? Dinleyin.
En fait, le seul truc que j'ai pas payé... c'est ton cadeau, et tu sais pourquoi?
- Kahve isteyen var mı? - Evet, kahve.
Quelqu'un veut du café?
Bizim bir oyuncağa değil, kahve makinesine ihtiyacımız var.
Et, on n'a pas besoin d'un jouet mais d'un percolateur.
Kahve için vaktin var mı?
T'as le temps de prendre un café?
- Hiç kahven var mı? - Kahve mi?
- Vous avez du café?
- Kahve isteyen var mı?
Du café?
Burada çalışan polisler var mı? Yoksa hepiniz bütün gün oturup kahve mi içiyorsunuz?
y a-t-il des flics ici qui travaillent, ou sont-ils tous a s'asseoir en rond et boire du café?
Daha kahve isteyen var mı?
Quelqu'un veut un café?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]