Kahveniz tradutor Francês
179 parallel translation
Kahveniz bayan.
Le café, madame.
Kahveniz, bayan!
Mademoiselle, votre café.
- Kahveniz.
- Votre café.
- Pekala bayım, işte kahveniz.
Voilà votre café, monsieur.
Kahveniz New Orleans'takinden daha sert.
Votre café sent plus fort que celui de la Nouvelle-Orléans.
Üzerinizi çıkarın rahip bey. Biraz sonra kahveniz gelir, arkasından...
Quittez votre pardessus, le café arrive.
Kahveniz sade mi, sütlü mü olsun Paul?
Sans lait, votre café, paul?
Kahveniz Bay Trevor.
Voilà votre café, M. Trevor.
Şerif, işte kahveniz.
Shérif, voilà votre café.
- Kahveniz, efendim. - Teşekkür ederim.
Votre café.
Kahveniz bay Forbes.
Votre café, M. Forbes.
Kahveniz geldi.
Le café.
- Kahveniz iyi mi?
- Le café est à votre goût?
Kahveniz gerçekten iyi olmuş mu?
Le café est à votre goût, vous êtes sûr?
- İşte kahveniz.
- Votre café.
Kahveniz, efendim.
Du café, monsieur.
Bayım, içkiniz ve kahveniz.
Votre digestif et votre café.
- Bayım, içkiniz ve kahveniz.
- Monsieur, votre digestif et votre café.
Kahveniz hazır.
Votre café est servi.
Kahveniz, efendim.
Votre café, Monsieur.
Kahveniz var mı?
Pas de café?
Yeterinde kahveniz yoksa sıcak şarap da olur.
Ou de l'alcool de riz, s'il n'y a pas de café.
Sizin de kahveniz tatsız.
Votre café aussi.
Buyurun, kahveniz.
Votre café est servi.
Para bu kadar. Bakın, sel de olsa, sürüleriniz de dağılsa, donsanız da... Kızılderililer kafa derinizi yüzse de... daima kap kap yemeğiniz ve sıcak kahveniz hazır olacak.
Que vous soyez inondé, piétiné, gelé ou scalpé par des Indiens sauvages... l'assiette sera toujours pleine et le café bouillant... mais ça vous coûtera 125 dollars.
Kahveniz madam.
Votre café, madame.
Ya kahveniz? Rengi var mı mesela?
Mais votre café, a-t-il une couleur?
Ancak sizin kahveniz, kahve kahverengi olduğu için kahverengi değil.
Mais ce café n'est pas marron parce que le café est marron.
Mutfakta bir fincan kahveniz olabilir mi, acaba?
Vous n'auriez pas du café à la cuisine?
Kahveniz hazır, paşam.
En tout cas, monsieur est servi.
Kahveniz, Bakanım.
Votre café monsieur le Ministre.
- Kahveniz doktor.
Un café, docteur.
Kahveniz çok güzel.
- Vous faites vraiment du bon café.
- Yani bize verecek kahveniz yok mu?
- Vous n'avez pas de café?
Sakin olun efendim. Kahveniz hemen geliyor.
Du calme, ça vient.
- Moe, hazırda kahveniz var mı?
- Moe, tu as du café? - Oui.
Kahveniz efendim.
Voici votre café, patron.
Kahveniz hazır.
Et voici votre café.
- Kahveniz, efendim.
- Votre café, monsieur.
- Kahveniz.
Votre café.
Kahveniz nasıl? Sıcak mı?
Le café est assez chaud?
Kahveniz geldi.
Bonsoir. C'est le café.
Kahveniz iyi gelir.
J'aimerais bien un peu de café.
- Kahveniz, bayan.
Votre café.
- İşte kahveniz, Herr Ritter. Çok teşekkürler.
Du vrai caf é!
Kahveniz nasıl?
Le cafe est bon?
Kahveniz.
Votre café.
Kahveniz.
Le café.
Kahveniz, efendim.
Tenez, vous permettez, il y a quelque chose qui ne va pas monsieur?
Ve kahveniz.
Et un café.
- Kahveniz.
Une fois entre leurs pattes...