Kahverengi tradutor Francês
2,964 parallel translation
Ben ona MCI-1 diyorum, siz ise kahverengi saç diyorsunuz.
Je dis MCR-1, vous diriez cheveux blonds.
Kahverengi pakette akşam yemeğim var.
Le truc marron c'est mon repas.
O kahverengi gözlerine ve kalçalarını sallamana hastayım
J'adore tes grands yeux bruns Et te voir remuer ton gros popotin
Mavi. Hayır, kahverengi. Koyu kahverengi.
Marron foncés.
Kahverengi ayakkabılar bir de.
Les chaussures marron!
Kahverengi gözlü olduğun yazıyor.
Euh... ça dit que t'as les yeux bruns.
Adam kahverengi bir Buick kullanıyor.
Il conduit une Buick marron.
Kahverengi bir Buick?
Une Buick marron?
İnsan gözleri, kahverengi.
Des yeux humains, marron foncé.
İnsan gözleri, kahverengi.
Des yeux humains.
Senin boylarında ve kahverengi gözlü.
A peu près votre taille, yeux marron.
Kuyruğum uzun postum kahverengi.
J'ai une longue queue, un manteau marron foncé.
Dört paçası beyaz, her yeri kahverengi burada da beyaz bir leke var.
Le bas de ses pattes est blanc, il est tout brun, et il a une tache blanche ici, comme ça.
James Dean'in kahverengi versiyonu gibi görüneceğimi söyledi.
Elle dit que je ressemble à James Dean.
Bayanlar, bayanlar, beyaz mı istersiniz kahverengi mi?
- Les filles, les filles... - Du blanc ou du brun?
Benim kahverengi ellerim onun beyaz memelerine dokundu.
Mes mains bronzées sur ses petits seins tout blancs.
Kim olduğumu anlayacak. Ya kahverengi ellerimi gördüyse?
Et s'il avait vu mes mains bronzées?
Bilgili biriyle de çıktı. Peki ya bunların hepsinin sunulduğu küçük kahverengi bir paket nasıl?
Et voilà les deux réunis dans une petite enveloppe marron.
Kahverengi. Her zaman kahverengi. Yağmur da, kar da, dolu da...
Qu'il pleuve, qu'il grêle ou qu'il vente.
Kahverengi, kahverengi.
C'est elle qui m'a approché.
Gözlerin kahverengi.
Tu as les yeux marron.
Kahverengi altın.
Thé toscan.
64 mavi, 19 kırmızı, 21 kahverengi, 38 yeşil.
64 bleus, 19 rouges, 21 bruns, 38 verts.
Sarı, kahverengi ve yeşili seviyor.
Le jaune, le marron et le vert.
O dolguyu alsın, sana da kahverengi kıtır kısım olan gösterişli kısım kalsın.
L'intérieur lui revient et vous revient le truc brun friable tape-à-l'œil.
- Enfes, kahverengi kıtır kısım. - Evet, evet.
Le truc brun friable délicieux.
Teknik açıdan kahverengi sayılırım.
Plutôt marron, pour être précis.
İnekler sırma saçlı, kahverengi gözlü yumuşak dudaklı, güzel yaratıklardır.
Les vaches sont des créatures vivantes au beau pelage... aux yeux bruns très doux et à la bouche veloutée.
Arkadaki kahverengi ceketli adamı gördün mü?
Vous voyez le gars derrière? Le manteau brun?
Kahverengi suet ceket giyiyor Kısa kumral saçlı
Il porte un manteau de suède brun, les cheveux blond-châtain courts, style armée.
Kahverengi takım, siyah takım, bir, iki, üç, dört gömlek..... iki tane de kot.
- Costume marron, costume noir, un, deux, trois, quatre chemises, deux jeans.
Patlayıcıları kahverengi çantaya koy. Gel bakalım.
Mets les explosifs dans le sac marron.
Patlayıcıları kahverengi çantaya koy.
Boyd. Mets les explosifs dans le sac marron.
Ama kahverengi tozdan uzak durmalısınız.
Mais ne touchez pas au truc marron.
Kahverengi bir büyücü gibi. Ve şapelin yanındaki bir ağaçtaydı.
Un genre de sorcier marron, Il est dans un arbre près de la chapelle.
Ne,'beş adet kahverengi pantolon stoklar tükenene kadar £ 30,'bu gibi şeyler mi?
Quoi,'cinq calecons marrons à élastique, £ 30 dans la liite des stocks disponibles? Ce genre de trucs?
170 boyunca, gözler kahverengi aslında elâ rengi.
1m65. Yeux marrons, noisettes, en fait.
püsküllü yeni bir prada çantası alamaman çok kötü olmuş kahverengi kürküyle uyum içinde olurdu.
Dommage que tu n'aies pas eu le nouveau sac Prada à franges. Il aurait été assorti à sa fourrure.
Kahverengi.
Ambré.
Kahverengi çantada!
Il est dans le sac brun!
- Kahverengi.
Marrons.
Şu kahverengi benekli olan çok fena değil mi?
C'est vrai qu'elle est belle... avec ses taches marron.
Birkaç kahverengi lekeden başka hiçbir şey yoktu.
En fait, ce ne sont que des traces.
- kahverengi boku görüyor musun?
- la merde?
Büyük, kahverengi yarasalar.
Des chauves-souris.
Üzgünüm ama, bir kahverengi yarasa kolonisi % 85 erkek barındırır. Tabii ki öyle.
Malheureusement, une colonie de chauves-souris brunes est composée à 85 % de mâles.
Başı kahverengi tüylü.
Le singe capucin brun.
Uzun boy, kahverengi gözler, oynak tekerlekli market arabası.
Grand, yeux marron, un siège dans votre chariot.
# Sarı veya kahverengi Hiç fark etmez
Blonde ou brune, ça n'a pas d'importance
Kahverengi.
C'est brun!
Ya da kahverengi... Koyu mavi ya da yeşil de olabilir.
Ou peut-être bleu marine ou vert foncé.