Paran var mı tradutor Francês
884 parallel translation
- Hiç paran var mı?
- Tu as de l'argent?
Demek istediğim, hiç paran var mı?
Je veux dire, avez-vous un peu d'argent?
Hiç paran var mı?
Vous avez de l'argent?
O kadar paran var mı?
- Cinq livres.
Baksana, Sam, paran var mı?
Sam, comment tu te débrouilles? I
- Yeterli paran var mı? - Evet.
- Tu as assez d'argent?
Ucuz bir pansiyon odası bile tutacak kadar paran var mı? Yok.
Tu as de quoi payer une chambre?
Paran var mı?
et de l'argent pour payer! fiche-nous la paix, j'en réponds, c'est un ami, aller, viens! Ah!
- Kaybedecek paran var mı?
Cinquante kopecks.
- Paran var mı?
Tu as de l'argent!
Yeteri kadar paran var mı?
Tu avais assez d'argent?
Başka paran var mı?
Vous avez autre chose?
- Baksana, paran var mı?
- T'aurais pas de l'argent?
Yolculuk için yeterince paran var mı?
Vous avez assez de fric pour vos deux billets?
- Yemek paran var mı?
- On a de l'argent?
- O kadar paran var mı?
- Tu as tant d'argent que ça?
Bu benim sırrım, kimseye anlatacak değilim. - Uçak bileti için paran var mı?
C'est mon secret, et je le dis à personne.
Günü geldiğinde vergini ödeyecek kadar paran var mı?
Aurez-vous assez d'argent pour pouvoir payer vos impôts à temps?
- Paran var mı?
- Tu as l'argent?
Şimdi dinle. Hiç paran var mı?
Est-ce que vous avez de l'argent?
- Paran var mı?
Tu as de l'argent?
Harika bir yarıştı. Kazananda çok paran var mıydı?
Une belle course, non?
- Paran var mı?
- Tu as de l'argent?
- Başka paran var mı? - Hayır.
- Tu as plus d'argent?
- Paran var mı?
Avez-vous de l'argent?
- Uçak bileti için paran var mı? - Var.
Assez d'argent pour prendre l'avion?
- Paran var mı?
- Vous avez de l'argent?
Kumar için paran var mı?
Tu avais de l'argent pour le jeu.
Paran var mı? Yaklaştım. Pierre az önce aradı.
T'as de l'argent? Allô, Jo?
Hiç paran var mı, Molly?
T'as de l'argent?
Paran var mı?
Tu as de l'argent?
Hiç atın ya da at alacak paran var mı? Fişek alacak paran bile yok ki.
Tu n'as ni cheval ni argent... pas meme de cartouches.
- Paran var mı?
- Et l'argent?
Evet. Paranız var mı?
Vous avez de l'argent?
- Paranız var mı?
- Vous avez de l'argent?
- Paranız mı var mı?
- Vous payez?
- Paran var mı?
- Tu as du fric?
- Paranız var mı? Yeterince var 800 dolardan çok değilse. - Evet.
- Vous avez de l'argent?
Görüyorsun, Gino. Paranın bacakları var ve onları esnetmesi lazım.
Faut des jambes pour faire du fric.
- Bundan başka paran var mı?
C'est tout l'argent que vous avez?
- Hiç paranız var mı?
- Vous avez de l'argent?
Sadece bu kadar mı paran var?
C'est tout ce que tu as?
Eve dönüş yolculuğun için paran var mı?
Rentrer, oui!
Paran var mı?
T'as des sous?
- Paran var mı?
Tu as de quoi payer?
Paran var mı? - 5 kron.
- Cinq couronnes.
Paran var mı?
Vous avez de l'argent?
Harry, paran var mı?
Harry, tu as un peu d'argent?
Paranı da veremem şimdi, her kuruşa ihtiyacımız var.
- Tu me le dois.
Hiç paran var mı?
Avez-vous de l'argent?
Seninle bir kontratım var. Arkansas'ta kaldığın sürece her hafta paranı alacaksın.
Tu as un contrat, tu recevras ton argent chaque semaine tant que tu resteras dans l'Arkansas.