Konustum tradutor Francês
10,299 parallel translation
Hayır, konuştum tabii.
Si, on a discuté.
Düşündüm de... Bugün o polislerin onu nasıl uğurladıklarını izlerken böyle bir şeyin parçası olmak istediğimi anladım. Şerif yardımcılarından biriyle konuştum.
J'ai réfléchi en regardant comment tous ces flics l'ont honorée aujourd'hui, je veux faire partir de quelque chose comme ça, donc j'ai parlé à un des députés, et il m'a donné une candidature.
Oh, aman Allah'ım, bir beyaz kadın gibi konuştum.
Oh mon Dieu on dirait une blanche.
Konuştum bile.
Je l'ai déjà fait.
- Jack Gansvoort'la konuştum, bir kaç saat önce 30 yaşlarında yağmurluklu yabancı bir adamın koştuğunu söyledi...
- Ouais? - Je viens juste de parler à Jack Gansvoort Il a dit qu'il y a quelques heures il a foncé dans un étranger avec un imper...
İnşaatın müdürüyle konuştum.
J'ai parlé avec le manager de la construction.
Ben onunla konuştum.
Je lui ai parlé.
Hatta, az önce onunla özellikle paylaşma konusunda konuştum.
Je suis désolée.
Dışişlerinden Henderson ile konuştum Bishop.
Bishop. Je viens de parler avec Henderson du Département d'Etat.
Özel Ajan Gibbs'le konuştum.
J'étais en train de parler avec l'agent spéial Gibbs.
Kapıcıyla konuştum. Otelden yürüyerek ayrıldığını söyledi.
J'ai parlé au portier, il a dit qu'elle était à pied.
Onlarla dün gece konuştum.
Je leur ai parlé la nuit dernière.
Az önce babamla konuştum. Sabah gelip arabaya el koyacaklar.
La voiture sera saisie demain matin.
Bu konuyu Bones'la konuştum, Aubrey.
Aubrey, regardez, j'ai déjà parlé de ce sujet à Bones, d'accord?
Sponsorumla konuştum bile.
J'ai déjà parlé à mon parrain, d'accord?
- Buraya dönerken konuştum.
Okay, Je lui ai parler en revenant ici.
Perry'nin babası ile konuştum.
J'ai parlé au père de Perry.
Evet. Seslerle ilgili olarak Ruby'i arayan iki çocuklar konuştum.
J'ai parlé aux deux jeunes qui ont appelé Ruby.
Thorvin Hampton'un konusunda uzman gibi görünen Yerel bir CB'ci ile konuştum.
J'ai parlé à une cibiste locale qui semble être la spécialiste mondiale au sujet de Thorvin Hampton.
Evet, zaten dün Sally Hoagland ile yüzyüze konuştum.
Oui, j'ai parlé à Sally Hoagland hier en personne.
Ben de bu Thorvin ile kendim konuştum.
Je suis allée parler à Thorvin seule.
Polislerle dokuz kere falan konuştum.
J'ai parlé neuf fois à la police.
Az önce doktorla konuştum.
Je viens de raccrocher avec le médecin.
Çok konuştum.
J'en ai trop dit.
Bölge Temsilcisi Şef Tiberg'le daha şimdi konuştum.
J'étais avec le député du district chef Tiberg.
Önceden aradım ve Mark Bao ile konuştum.
J'ai eu Mark Bao au téléphone, plus tôt.
Şerif Dickey ile biraz önce konuştum.
J'ai déjà parlé au shérif Dickey.
Gertrude Cobblepot'ın yaşadığı binadaki kapıcıyla konuştum.
J'ai discuté avec le concierge de Gertrude Cobblepot.
Bu sabah Vali Galavan ile konuştum.
J'ai parlé au Maire Galavan ce matin.
Dozerman'la konuştum, onu iş yerinde özel hayat konuşmanın yasadışı olduğuna ikna ettim.
J'ai parlé à Dozerman, et l'ai convaincu d'interdire les conversations perso au boulot.
- Ayrıca, Genevieve'nin avukatıyla konuştum.
De plus, j'ai parlé à l'avocat de Genevieve.
Ayrıca Sharon'la konuştum.
Et j'ai parlé avec Sharon.
Başkomiser Holt'la konuştum.
J'ai parlé au Capitaine Holt.
- Düğün koçunuzla konuştum...
J'ai parlé avec ta Dolly...
- Ne? - Yedek Doğum koçuyla konuştum ki o da şehirdeymiş.
J'ai aussi parlé avec ta Doula de secours qui est en ville.
Tess'le az önce konuştum.
Je viens de parler avec Tess.
Yeterince açık konuştum mu?
Suis-je clair?
- Az önce konuştum onunla.
- Je viens juste de lui parler.
İstasyon güvenliğiyle konuştum.
J'ai contacté l'autorité de la station spatiale.
Fergie'nin ajansı ile konuştum, o da geliyor.
J'ai parlé à l'agent de Fergie et elle sera là.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki müdürüyle konuştum.
J'ai parlé à son superviseur au département d'état.
Bi'"fıstık" var, konuştum. 18 yaşında, sanki 12 yaşında gözüküyor,
Une des meufs avec qui je suis en contact a 18 ans, mais on dirait qu'elle en a 12,
Bunun hakkında onunla çok fazla konuştum.
Je lui en ai beaucoup parlé.
Az önce Higgins ile konuştum...
Je viens de parler à Higgins et il dit que...
Elia'yla az önce konuştum ; morali çok bozuktu, ama başarabileceğimize ikna ettim.
Il vient de se séparé d'Elia, il est dévasté, Mais je l'ai convaincu qu'on pouvait le faire.
Dr. Hysteria ile senin hakkında konuştum.
J'ai parlé de toi au Dr Hysteria.
Peter, doktor Bach ile konuştum.
J'ai parlé au Docteur Bach.
İngiliz temsilcileriyle konuştum.
J'ai eu certaines conversations avec des agents anglais.
Onunla konuşmamı söyledin. Ben de konuştum.
Tu m'as dit de lui parler, je l'ai fait.
Louis'le konuştum.
J'ai parlé avec Louis.
Beyaz Ev'le konuştum.Dostlarımız zafere giden yolda ilk tekliflerini vermeye başlamışlar. - Nasıl gidiyor?
- viennent de faire la première offre.
konuştum 61
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16