Lu tradutor Francês
18,441 parallel translation
- Kitabımı okumuşsun.
- Tu as lu mon livre.
- Katie okumamış. - Peki.
Elle n'a pas lu le livre.
Kitabı okudum.
J'ai lu ton livre.
Dosyanı okudum. Yargıcın ne dediğini biliyorum.
- J'ai lu ton dossier, je sais ce que le juge pense.
Mesela, dosyamı okuyan birinden.
Quelqu'un qui à lu mon dossier.
Dosyamı okudun, değil mi?
- tu as lu mon dossier, non?
Yazılanları da okudunuz mu?
Vous avez lu ce qu'ils écrivent?
Çok fazla okudum. İnsanların tahmin edebileceklerinden fazla.
J'ai beaucoup lu, plus qu'on ne le croit.
Ama yaptıklarını gazetelerden okudum. Sana çok teşekkür etmek istiyorum.
Mais j'ai lu dans le journal ce que vous avez fait et je voulais vous remercier.
- Yapma, Lu.
- Arrête, Lu.
- Lu. - Lucy mi?
Lu.
- Sadece Lu.
Lucy? Non, juste Lu.
Planın ne, Lu?
Tu vas faire quoi?
Ben Lu.
Moi, c'est Lu.
Lu, bebeklerin bir rutini olmalı.
Les bébés ont besoin d'une routine.
Sana geliyorlar, Lu.
Ils viennent te chercher.
- Hayır, okudum, bir şey yok.
- Ne le jette pas. - Je l'ai lu, il est nul.
Peki, Lu, durumu netleştirmeye çalışıyorum.
J'essaye de retracer votre parcours.
Lu, hadi.
Lu, viens.
- Lu, lütfen.
- S'il te plaît.
- Tanrım! Lu!
- Mon dieu!
Koşmayı kes!
Lu! Arrête de courir!
Lu! Bekle!
Attends-moi!
Lu, bekle!
Attends, Lu!
- Lu, buna izin verilmiyor.
- On n'a pas le droit.
Lu, bana bak.
Regarde-moi, Lu.
Lu!
Lu!
- Seni tutuklayacaklar Lu.
Ils vont t'arrêter, Lu.
- Lu?
- Lu?
Lu, ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
Durun, nereye götürüyorsunuz?
Lu! Attendez, vous l'emmenez où?
İşe uygun giyinme ile ilgili mailimi okudun mu?
Tu as lu ma note de service sur le code vestimentaire? Presque.
Bunu nerede okuduğunu bilmek isterim.
J'aimerais bien savoir où tu as lu ça.
E-postalarımı mı hackledin?
Tu as lu mes courriels?
Herif Latin, 30'lu yaşlarda.
Le gars est latino, environ 30 ans.
Christopher Columbus'ün günlüklerini hiç okudun mu?
T'as déjà lu les journaux de bord de Christophe Colomb?
Şu son raporu okudun mu?
Kenny, t'as lu les derniers rapports?
- Nerede okudun bunu? - Günlüğümde.
- Où est-ce que t'as lu ça?
- Senin günlüğünü okudum.
Je l'ai lu, ton journal intime. Photoshop ou quoi que ce soit.
Cidden mi?
Tu l'as lu?
Evet, o konuyla ilgili bir şeyler okumuştum.
Oui, j'ai lu là-dessus.
Onlar ki, İncil'i okumamış olanlar.
Ils n'ont pas bien lu leur bible.
Bayanlar baylar, Friars Kulübüne tekrar hoş geldiniz Eddie olarak da bilinen Jackie Burke, aynı zamanda 9-4-2-8-2-8 no'lu mahkum olarak da bilinir.
De retour au Friars Club, Jackie Burke, alias Eddie, alias détenu n ° 9-4-2-8-2-8.
- Senin konuşmanı okudum.
J'ai lu le tien. Et puis?
Saha raporlarını okuyorum.
J'ai lu les rapports.
- Hayır, bu raporu okumadın.
- Non, tu n'as pas lu ce rapport.
Bütün dava dosyalarınızı okudum Müdür King.
J'ai lu tous vos dossiers, monsieur le directeur.
Hiç oynamamıştım ama kütüphaneye gidip stratejileri ile ilgili bütün kitapları okudum.
J'avais jamais joué mais j'ai tout lu sur la stratégie.
General Lu Tong'dan bu kadar.
C'est tout pour le général Lu Tong.
- Lu, hayır.
Lu, non.
Neden bu kadın...
Lu...
lucinda 31
lucius 47
lula 30
ludwig 74
lütfen yapma 319
luka 17
luthor 25
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lucille 43
lucius 47
lula 30
ludwig 74
lütfen yapma 319
luka 17
luthor 25
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lucille 43