Ne diyordunuz tradutor Francês
262 parallel translation
Ne diyordunuz?
Vous disiez?
O ışığa ne diyordunuz?
Comment appelez-vous ce phare?
Ne diyordunuz?
Que disiez-vous?
- Ne diyordunuz? - Bilmiyorum. Şaşkın durumdayım.
- Parfaitement, elle a tenu le coup.
O alete ne diyordunuz?
Votre unité s'appelle comment, déjà?
Ne diyordunuz?
Oui? Qu'avez-vous dit?
Ne diyordunuz, Bayan Keller?
Que disiez-vous, Mme Keller?
- Ne diyordunuz ki?
- Vous disiez?
- Ne diyordunuz efendim?
Vous disiez, monsieur?
- Ne diyordunuz?
- Vous disiez?
Bir kere, hakkında taşıyabileceğiniz şüpheleri sildi. Hani ne diyordunuz? "Sadakati" hakkında.
Elle a effacé les doutes que vous pouviez avoir sur elle.
Ne diyordunuz Bay Foster?
Que disiez-vous, M. Foster?
- Peki Giuliano'nun- - - Ne diyordunuz?
- Comment avez-vous su...
Kolesterolünüz hakkında ne diyordunuz?
désolé, vous me parliez du cholestérol?
- Evet, ne diyordunuz?
- Vous dites?
- Ne diyordunuz? - Festival gününde Patusan çılgın ve gürültülü bir karnavala dönecek.
Le jour de la fête, Patusan sera en pleine folie.
Ne diyordunuz, Dr. Hewitt?
Que disiez-vous, Dr Hewitt?
Ne diyordunuz?
- Je disais...
Evet komutanım. Ne diyordunuz?
Vous disiez?
Ne diyordunuz, nüfus patlaması mı?
Vous disiez l'explosion démographique... — Quoi?
- Şimdi, ne diyordunuz?
- Vous disiez?
Ne diyordunuz, efendim?
- Vous disiez? - La section spéciale.
Şimdi, ne diyordunuz, Komiser?
Que disiez-vous, inspecteur?
Afedersiniz, ama Perugino hakkında ne diyordunuz... Analizci düşünmeniz biraz fazla ciddi olmadı mı?
Excusez-moi, à propos du Pérugin, votre analyse n'était-elle pas un peu dure?
Bomba hakkında ne diyordunuz?
Que disiez-vous à propos de la bombe?
Ona ne diyordunuz, efendim?
- Comment vous l'avez appelé?
Ne diyordunuz... Ben o türden şeyleri karımla konuşurum. O çok okur.
Ce que vous disiez, j'en parle souvent avec ma femme.
- Buna ne diyordunuz?
- Comment ça s'appelle?
Özür dilerim. Ne diyordunuz?
- Que disiez-vous?
Ne diyordunuz, bay Booth, Şayet yetkililer Colombus'u... yeni dünyayı keşfetmeden hemen önce geri çağırsalardı ne olurdu?
Qu'auriez-vous dit si les autorités avaient rappelé Christophe Colomb juste avant qu'il découvre l'Amérique?
Ağaçlar için ne diyordunuz?
Que disiez-vous sur les arbres?
Üzgünüm, ne diyordunuz?
Vous disiez?
Ne diyordunuz Bay Marchand?
Que disiez-vous?
- Ne diyordunuz ona?
- Ça s'appelle comment?
Ne diyordunuz, yoldaş?
Tu disais, camarade?
Aşağıya şeyle beraber ışınlan.... Ona ne diyordunuz? Dış görev ekibiyle.
Téléportez-vous dans le vaisseau avec... vos boy-scouts.
Ona ne diyordunuz?
Comment vous l'appelez, déjà?
Yeraltından, pis suyun aktığı yer Siz oraya ne diyordunuz unuttum.
Sous terre, où passent les mauvaises eaux. Je ne connais pas le mot.
Akasya sakızının boyasının izi kalmıştı... - Buraya ne diyordunuz?
Il lui restait une trace de gomme arabique dans ses... comment on dit?
Ne diyordunuz bayan?
Qu'est-ce que vous dites?
Ne diyordunuz...?
Vous disiez...?
Ne diyordunuz ona?
Comment ça s'appelle?
Aceleniz ne? Başka hususlar da var diyordunuz.
Mais non, vous parliez d'autres éléments à prendre en compte.
Özür dilerim, ne diyordunuz? - Ben bir şey demiyordum.
- Vous disiez?
Ne diyordunuz?
Tu disais, toi?
Bana "nasıl yürünür göster" diyordunuz. Ben yürüyordum siz beni sınıfta bırakıyordunuz.
Vous vouliez me voir marcher et je ne faisais que trébucher.
Bir de ben anlamam diyordunuz.
Et vous disiez que vous ne saviez pas danser.
- Ne diyordunuz?
Que disiez-vous?
Ne diyordunuz az önce?
Que dites-vous?
"Ne şekil alacağı" diyordunuz.
" La forme qu'elle prendra.
Hey çocuklar, siz demin ne iş... olsa yaparız mı diyordunuz?
Les garçons, vous le pensiez vraiment quand vous disiez accepter n'importe quel travail?
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45