Ne diyorum biliyor musun tradutor Francês
132 parallel translation
Ne diyorum biliyor musun?
Vous savez quoi?
Ne diyorum biliyor musun? Kumpanyayı onunla oluştur ve çalışan insanlara bulaşma.
Fais-la, la troupe avec elle, et nous casse plus les pieds.
Ne diyorum biliyor musun?
J'ai une idée... Si vous ne bougiez pas?
- Ne diyorum biliyor musun?
Alors tu sais à quoi j'ai pensé?
- Ne diyorum biliyor musun?
- Tu sais ce que je suggère?
Ne diyorum biliyor musun?
Vous voulez mon opinion, Thérèse?
Şey, ne diyorum biliyor musun?
Honnêtement... Tu sais ce que j'espérais?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu sais ce que je pense?
- Ne diyorum biliyor musun?
- Voyez ce que je veux dire?
- Ne diyorum biliyor musun?
- Tu vois ce que je dis?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu vois?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu piges?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu vois? Grosses taffes.
Ne diyorum biliyor musun?
Je vais te dire...
Ne diyorum biliyor musun?
- Je veux une ferme.
- Evet.Ne diyorum biliyor musun, Debra? - Ne? Bence her şeyi şimdi masaya çıkarırsak iyi olur.
Vous savez, je crois que ce serait bien de tout mettre sur la table dès maintenant.
Ne diyorum biliyor musun? Bu çok...
Et puis zut, c'est trop de travail.
Ne diyorum biliyor musun, baba?
On s'en occupe, papa.
Ne diyorum biliyor musun, bebek?
Isotopes! Vous m'entendez?
İngilizce'den çaktım ama ben bunlardan daha iyisini yazabilirim. Ne diyorum biliyor musun?
Même moi, j'étais moins nulle que ça en rédaction.
Ama ben ne diyorum biliyor musun?
Vous voyez ce que je veux dire?
- Ne diyorum biliyor musun?
- Tu sais ce que je pense?
Ne diyorum biliyor musun, sürekli kafamın içinde duyuyorum bunu bir erkekle üç kadının dansı gibi bir şey.
Les chœurs me répondraient, ce serait une danse entre un homme et trois filles.
Ne diyorum biliyor musun Dan?
Tu y tiens tant que ça?
- Ne diyorum biliyor musun?
Tu vois ce que je veux dire?
Modası geçmiş robotlara ne diyorum biliyor musun? Hurda yığını.
Ceux qui ont pas de blé pour se relooker, c'est que de la ferraille.
Güzel kızlar hep... Ne diyorum biliyor musun?
Les libres sont rarement belles...
Ama ben onlara ne diyorum biliyor musun?
Mais vous savez comment je les appelle?
Ben ne diyorum biliyor musun tadına bakmak. Ya da kıtırdatmak...
J'appelle ça du léchouillage, du mâchouillage.
Ne diyorum biliyor musun?
Tu sais quoi?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu sais à quoi je pense?
Ne diyorum biliyor musun?
Eh bien, vous savez quoi?
Ve bu da tam uydu. O da bu yolla öldü Ne diyorum biliyor musun?
Et c'est comme ça qu'il est mort, vous voyez ce que je veux dire?
Hey, ne diyorum biliyor musun, ha?
Vous savez ce que j'en dis?
Ne diyorum biliyor musun? İstediğinizi yapmakta serbestsiniz.
Vous êtes libres de faire ce que vous voulez.
Ne diyorum, biliyor musun?
Vous savez ce que j'en pense?
Ne diyorum, biliyor musun? Wise'ın parasını al. Bir tatile çık!
Tu sais ce que je me dis? "Prends le blé de Wise et pars en vacances!"
Ne diyorum, biliyor musun?
Tu me suis?
Polisin ne olduğunu biliyor musun? - Polis diyorum, anlıyor musun? - Hayır.
Vous avez bien un papier indiquant...
Biliyor musun, eski dostum bazen aramızdaki bu aptal uçurumu düşünüyorum ve neden diyorum?
Parfois, mon cher, je médite sur cet abîme qui nous sépare, et je ne comprends pas.
- Evet, başka ne diyorum biliyor musun?
Tu crois? Oui!
Lirizme âşıklar filan. Onlara ne diyorum, biliyor musun?
qui sont fous de lyrisme, tu sais comment je les appelle?
Ne diyorum, biliyor musun?
Tu sais quoi?
Ne diyorum, biliyor musun? Charlie piyano çalsın sen de şarkı söyle.
Il y a un truc que tu pourrais faire qui ferait sauter de joie Jake.
Ne diyorum, biliyor musun Charlie? Haksız değil.
Je vais te dire, Charlie, le chauffeur n'a pas tort.
Ne diyorum, biliyor musun? Çeneni kapatıp annenle konuşsan iyi edersin. O zamanlar aramızda ne olduğunu bilmek istediğini söyle ona.
Tu sais, Lucas, tu ferais mieux d'aller en parler à ta mère, qu'elle te dise ce qu'il y a vraiment eu entre nous quand tu es né!
Ama ne diyorum biliyor musun?
"dix fois par jour."
Biliyor musun burada Dev'e ne diyorum?
Vous savez ce que je dis � Dev?
Ne diyorum biliyor musun?
Tu vois, quoi?
Biliyor musun, bazen'keşke bu ailenin bir parçası olmasaydım'diyorum.
Parfois, j'aimerais ne pas en faire partie.
Bak ne diyorum, biliyor musun? Bahse girerim şu anda tüm Meksikalılardan nefret ediyorsundur.
Tu dois détester le Mexique.
ne diyorum ben 45
ne diyorum 25
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyorum 25
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyeceğimi bilemiyorum 173