Ne düşündüğünüzü biliyorum tradutor Francês
286 parallel translation
Ne düşündüğünüzü biliyorum elmas, indirim...
Je sais ce que vous pensez...
Yeniden evimize döndük çünkü biraz mücadele ettik. Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Nous sommes rentrés et juste parce que vous vous êtes un peu battus... je sais ce que vous pensez.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. Bir soba maşası aradığımı düşünüyorsunuz.
Vous pensez que je cherchais un tisonnier.
Ne düşündüğünüzü biliyorum anne fakat başımızın üstünde yeriniz var.
Je sais, maman. Au contraire, ça nous fera plaisir.
Ne düşündüğünüzü biliyorum...
Je sais ce que vous pensez.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama öyle olmayacak.
Je sais ce que vous pensez, mais vous êtes à côté de la plaque.
- Ne düşündüğünüzü biliyorum. Size kötü biriymişim gibi geliyor?
Vous devez me prendre pour un salaud.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce qui vous préoccupe.
Hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum..... ama teslim olamam.
Je sais ce que vous pensez de moi. Mais je ne peux pas me livrer.
Polisler hakkında ne düşündüğünüzü biliyorum ama bir ipucu verebilirsen...
Vous aimez pas beaucoup les flics, mais quand même, vous pourriez...
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama durum...
- Je sais ce que vous pensez, mais...
Ne düşündüğünüzü biliyorum, Teğmen.
Je sais ce que vous pensez, lieutenant.
Latigo? Bakın şimdi, Bay Barton, ne düşündüğünüzü biliyorum ve... haklısınız.
M.Barton, je sais ce que vous pensez et vous avez raison.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais à quoi tu penses.
" Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez
Oh, ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama... Sakin olun.
Vous croyez que c'est moi, mais non.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, çünkü ben de sizlerden biriydim...
Je sais ce que vous pensez car j'étais comme vous...
Sizin, bizler hakkında ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez de nous.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama bu konuda sözüme güvenin.
- Je sais ce que vous pensez. Vous devez me croire sur parole.
Sizin orada ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que beaucoup d'entre vous se disent.
Bayan Fletcher, ne düşündüğünüzü biliyorum ama yanılıyorsunuz.
Madame Fletcher, je sais ce que vous pensez, mais vous avez tort.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama...
- Je sais ce que vous pensez, mais...
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je ne vais pas...
- Benim hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce qu'on pense de moi.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que tu penses.
Bakın ben buradan gidiyorum ve benim hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum.
Ecoutez, je pars de toute facon, et je sais ce que vous devez penser.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez :
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama babamla bir ilgisi yok.
Oui, mais ce n'était pas mon père.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, kızımın bir sürtük olduğunu düşünüyorsunuz.
Je sais ce que vous pensez, obsédés! Que c'est une salope!
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. "Bir başka silahlı çılgın beyaz çocuk daha bulduk."
Vous vous dites : "Encore un cinglé de Blanc avec une arme."
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama endişelenmeyin çünkü bizi işe alan... Neydi adı?
N'ayez crainte, mes enfants, nous sommes au service de...
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama izin verin açıklayayım.
Je sais ce que vous pensez. Mais ce n'était pas notre premier rendez-vous.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama nükleer enerji güvenlidir.
Je sais ce que vous pensez, mais le nucléaire est sans risque.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. Başkanla karısının taklitlerini yaparız.
On nous engage pour jouer le Président et Madame.
Ve sahnenin yanında oturan bütün adamlar, hepinizi görebiliyorum... Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Vous, près de la scène, je sais ce que vous pensez.
Dr. Kayson, TPA için ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez du TPA.
- Oh, ne düşündüğünüzü biliyorum, efendim.
- Je vous vois venir.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, sayın First Lady.
Je sais ce que vous pensez.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Je sais ce que tu penses.
Bakın... ne düşündüğünüzü biliyorum...
Je sais ce que vous devez penser.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama ikiniz mimlisiniz.
Je sais ce que tu penses. Mais on vous connaît.
[Crowd Murmuring Agreement] Ne düşündüğünüzü biliyorum!
Je sais à quoi vous pensez!
Deli olduğumu düşündüğünüzü biliyorum ama değilim. Allah aşkına treni durdurun.
Vous me croyez folle, mais je ne le suis pas!
Sanırım ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je sais ce que vous pensez.
- Ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Je sais ce que vous pensez.
Hakkımda ne düşündüğünüzü çok iyi biliyorum.
Je sais très bien ce que vous pensez de moi.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Je crois savoir ce que vous pensez. Ah oui?
Şaka yaptığımı düşündüğünüzü biliyorum ama bana inanın şov dünyasına girebilmemin tek yolu buydu.
Je sais que vous ne me croyez pas, mais je n'avais pas d'autre moyen de percer.
Ne düşündüğünüzü iyi biliyorum efendim.
Je sais ce que vous pensez.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
biliyorum işte 83
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40