English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Ne düşünüyor

Ne düşünüyor tradutor Francês

2,504 parallel translation
- Bakalım o ne düşünüyor?
Voyons ce qu'elle pense.
- Bakalım Julie bu konuda ne düşünüyor.
Bien, nous verrons ce qu'en pense Julie
Ne düşünüyor?
Que pense-t-il?
Senatör Organa ne düşünüyor?
Quelle est la place du Sénateur Organa dans tout ça?
En iyi haberi almış kocası yaşayacak ama onun aklı başka yerde Tanrı bilir ne düşünüyor.
Elle apprend que son mari va s'en tirer. Et pourtant, elle est ailleurs, elle a l'air préoccupée.
Ne düşünüyor ki?
À quoi il joue?
Evet, herkes ne düşünüyor? Sevindiniz, değil mi?
non?
Şu kadına bak ne düşünüyor!
Qui penses-tu que je sois?
Harika. Peki ne düşünüyor bu müvekkilin?
L'intérêt du client peut-il être éveillé?
Bunu hakkında ne düşünüyor...
Qu'est-ce que vous pensez de ça pour...
Eva öpüşme konusunda ne düşünüyor?
Puis si Doug voulait embrasser Eva, elle dirait quoi?
"Bu ne düşünüyor?" "Doğru şeyi söyledim mi?"
"? Que pensait-elle " "Ai-Je dit la bonne chose?"
Kocanız Jim O'Bannon hakkında ne düşünüyor Bayan Campbell?
Qu'est-ce que votre mari pense de Jim O'Bannon?
Hepsinin bir zamanlar çocuk olduğu ve bir anneleri olduğu aklıma geliyor sonra acaba anneleri ne düşünüyor ve neden orana dövme yaptırırsın diyorum.
Et je pense au fait qu'ils étaient des enfants avant, et qu'ils ont tous des mamans. Et grand Dieu, qu'en penserait leur mère? Et pourquoi se faire tatouer à cet endroit?
Striptiz kulübünde çalışman konusunda erkek arkadaşın ne düşünüyor?
Que pense ton copain de ton job au Landing Strip?
Görüştüğün kişi bunların ardındakinin Sadaat olması konusunda ne düşünüyor?
Nos contacts pensent que c'est Sadaat?
Baban bu konuda ne düşünüyor?
Qu'est-ce que ton père pense de tout ça?
Hadi söyle, bu iş hakkında ne düşünüyor?
Allez, qu'est-ce qu'il pense de l'emploi?
Herkes güvende olduğumuzu, bizi bir daha bulamayacaklarını düşünüyor.
Tout le monde croit qu'on est en sécurité. Qu'ils ne nous retrouveront jamais.
Onlarla kapışmayı düşünüyor olamazsın.
Vous ne les aurez pas tous.
- Ne? - 937 kat iyi olduğunu düşünüyor.
- Il pense que tu es 937 fois mieux.
Aileyi tanıdığım için taraflı olduğumu düşünüyor.
Elle pense que je ne suis pas objective, vu mes relations avec la famille.
Tom, onu dinlemediğini düşünüyor.
Tom pense que tu ne l'écoutes pas.
Bazı nedenlerden dolayı hazır olduğunu düşünüyor.
Je ne sais pourquoi, il te croit prêt.
Neden herkes benim entelektüel olamayacağımı düşünüyor?
Pourquoi tout le monde pense que je ne suis pas sophistiqué?
Ne olduğunu bilmiyorum, fakat o dosyanın koz olabileceğini düşünüyor.
J'ignore ce que c'est, mais il pense que ça l'aiderait.
Komşularım ne zaman seçim isteyeceğimi soruyor. Annem boşanacağımı düşünüyor.
Mon voisin me demande quand je démissionne et ma mère m'a appelée pour savoir si je divorçais.
Katil şu an önünde hiçbir engel kalmadığını düşünüyor.
Le tueur pense maintenant que plus rien ne l'arrêtera.
Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor.
Tous veulent changer le monde, Mais personne ne veut changer.
Bu ev büyükannemin mirası. Ne rezalet dekore edilmiş diye düşünüyor olmalısınız.
La maison était à ma mamie, au cas où vous vous demanderiez pour la déco.
Ne? Böyle giderse bir bebek doğurup büyütebileceğini düşünüyor musun?
De quoi parles-tu? seras-tu capable de l'élever correctement?
Gerçektende çok akıllı ve her şeyi en küçük ayrıntısına kadar düşünüyor.
Il est intelligent et volontaire et tout l'intéresse. On ne s'ennuie jamais.
Orada kıza daha iyi tıbbi yardım uygulanacağını düşünüyor.
Il dit que les soins d'ici ne sont pas appropriés.
Birinci lig de benim gibi düşünüyor.
La Ligue Majeure pense comme moi. Tu ne gagneras pas.
Görüyorsun. Şu an bile iyiliğini düşünüyor hakkında iddia ettiğin her şeyi yalanlayarak.
Elle ne songe qu'à vous sauver, démentant vos accusations.
" Steve senin bir daha uçmamanın iyi olacağını düşünüyor.
" Steve pense qu'il vaut mieux que tu ne voles plus.
Ne tür bir iş yapabileceğini düşünüyor musun?
Tu réfléchis à un métier?
Ama bunun yeterince uzun olduğunu düşünüyor olamazsın.
Mais tu ne peux pas croire que ce soit assez long.
Peki... Kocanız ne kadar ödemeyi düşünüyor?
Votre mari dit de me payer combien?
Babam annemin onu sevmediğini düşünüyor.
Mon père pense que ma mère ne l'aime pas.
Gidip Zip'i görmek istediğimi düşünüyor olabilirsin ama yanılıyorsun.
Je ne veux pas vraiment aller voir Zip.
Bir bardak suyu bitiremediği için herkes onun çok tuhaf olduğunu düşünüyor.
Tout le monde la trouve trop bizarre parce qu'elle ne peut pas finir un verre d'eau.
Adli Ayak Uzmanlığının ayrı bir uzmanlık olarak tanınmaması gerektiğini düşünüyor olsam da makalemde olağanüstü yetenek ve tecrübenizi anlatmayı ihmal etmişim.
Même si je ne crois pas... que la podiatrie doit être reconnue comme spécialité médico-légale... j'ai été négligente... de ne pas noter dans mon article votre expertise remarquable.
Hiç Fallon'ı düşünüyor musun?
Fallon ne vous intrigue pas?
Her şeyin yolunda olduğunu düşünüyor. O hâlde çocuğun anlatmadığı çok şey varmış.
Il ne lui racontait pas tout.
Yapımcılar bir yıldız olmadan perde açamayacağımızı düşünüyor.
Les producteurs pensent que sans la star, on ne peut pas le faire.
Gerçekten bir babaya sahip olmamanın çocukluğunu berbat ettiğini düşünüyor musun?
Ça a gâché ton enfance de ne pas avoir de père?
- Öyle romantik olacağını düşünüyor. - Beni rahatsız eden ne biliyor musun karşim?
Ça me soucie.
Kara aileler bilmeli... aileler ne düşünüyor....
Dites-moi ce qu'il y a dans le vôtre...
Ne yaptığınızı düşünüyor musunuz?
Vous faites quoi?
Bazen doğru şekilde çalışmadığını düşünüyor musun? Hayır, kesinlikle.
Tu trouves qu'il ne fonctionne pas bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]