Ner tradutor Francês
114 parallel translation
Ner an burada olabilirler.
Ils ne vont pas tarder.
Masada ner kadar para var?
Selon toi, y a combien sur la table?
- Tüm yaptığım çöpü boşaltmaktı. - Sorun ner?
- Faites quelque chose.
Babanızın ölümü henüz bir kaza olarak belgelenmedi. Henüz değil, ner neyse.
La mort de votre père n'est pas encore considérée comme un accident.
Ner zaman yaratıldığımızı ya da bunu Tanrının bulutlar üzerinden bizi izlerken yapıp yapmadığını nereden bileceğiz.
Nul ne sait d'où vient la création... ni si II l'a enfantée... Lui, qui la contemple du haut des cieux.
Ner var ki, kraliyet ailesi için istikbal, hiç bu kadar karanlık görünmemişti.
Mais jamais encore l'avenir ne s'était présenté à la maison impériale sous des couleurs aussi sombres.
Sonra torbalara dolduruluyor, ve yeteri kadar torba olmayınca Narew Nehri üzerindeki bir köprüye gidip kemik tozlarını suya döküyorduk. Akıntı onları alıp götürüyordu.
Ensuite on mettait ça dans des sacs... et quand il y avait assez de sacs, nous allions jusqu'à la Ner, il y avait un pont, là-bas... et nous les vidions dans la Ner, ça partait avec l'eau.
Narwa Nehrinde mi?
Sur la Ner?
Bazı problemlerimiz var måste skära ner på utrustningar.
Le manque d'argent nous oblige à des économies.
"Şu kahrolası düğme ner- -"
Où diable ai-je bien pu mettre...
Ner diyecek?
Et lui faire dire quoi?
Ahkam kesmeyi bırak da bizi yemeğe götür.
Arr tons de causer et sortons tous pour aller d ner.
HMS "DEVONSHIRE" GÜNEY ÇİN DENİZİ
Sud de la ner de Cline
Ner'den bildin?
Comment tu le sais?
- Ee Alex, ner -
- Alors, Alex, nous...
Maksimum güvenlikli hapishane bu ne demektir biliyor musun?
Savez-vous ce que cela peut entraîi ner... dans une prison de haute sécurité?
O sandıkta ner ne varsa onu mu arıyordunuz?
A la recherche de cette chose qu'il y a dans la caisse.
Öyleyse izin ver kafan üzerinde alıştırma yapayım.
Je vais m'entraîi ner sur ta tête.
- Nereye gidiyorsun? - Roma'ya gidecektim aslında. Etrafta dolanıp, Roma'yı gezeceğiz.
- Je m'apprêtais à aller à Rome, me "pe-rome-ner".
Rahul, artık bizde yiyecek.
"Rahul, d ‚ jeunez et le dŒner Avec nous d'aujourd'hui"
- Ner neyse.
- C'est ça.
Altı harfli, son harfi "R"?
Sov'ner et Suthn'Az?
- Şeyi olan adam ner...
- Où est le mec avec...
Kafan küfürlerle o kadar dolu ki gerçekliğin sözlerine ner yok.
Ta tête est tellement pleine de crasse qu'il n'y a plus de place pour la vérité.
- Dö-ner.
- Pa-pa
Şahsen ben sevmedim ama sevginin ne ilgisi var bununla.
- Tous les goûts sont dans Lana Tur... ner.
... ve Ner, Ner bulamadım.
Je ne veux pas vous faire attendre.
ner yaptığını zaten biliyoruz.
Nous savons déjà ce que vous avez fait.
Ner zamandan beri Arthur Conan Doyle hayranısın?
Depuis quand aimes-tu Arthur Conan Doyle?
Claire, akşam yemeği 6 : 00 da ona göre.
Dà ® ner à 6 : 00, Claire.
Yemekten sonra geri geleceksin, değil mi?
Alors tu reviens aprà ¨ s le dà ® ner, non?
Kayıt odasında zaman geçirebiliriz...
Nous pouvons traà ® ner dans la salle de jeux...
Onu yemeğe davet edeceğim.
Donc, j'ai pens � l'inviter pour le d � ner.
Yemek bizde. Tam 8'de. Merhaba.
D � ner chez moi � 20h00 pile.
Karım evi yerleştirir yerleştirmez hepiniz yemeğe geleceksiniz ve diğer ikisini de kazıyacağım.
Dà ¨ s qÏ... e ma femme aÏ... ra fini de tout installer, je voÏ... s inviterai à dà ® ner à la maison et j'apprendrai les deux autres.
Dümen uygulamaya çalışıyoruz.
On essaie de s'entraà ® ner aÏ... Veer.
- Ner demek "gitti"?
- Il est parti.
Sanırım bazen Lessner'lar "Çok" ner oluyor. ( Less = az )
Wow. Je crois que parfois, le Moinsner devient un plus... ner.
Ner yazık ki, Çok mutluyum..
C'est triste, mais je suis très content.
KEENER!
Kee-ner!
Siz ner'deydiniz oğl-lum?
Où est-ce que vous étiez passés?
Babanın yemeğini hazırlamam lazım.
Je dois préparer le dï ner de ton père.
- Kırmızı mercan balığı da ner?
- Qu'est-ce qui fait ça?
Ner.. Neredeyiz?
On est où?
Sergio'nun söylediği ilkyardım çantası ner... Şurada duruyor!
- Où est la trousse médicale?
- Anne havlular ner...
Meilleur vendeur du mois, moi?
- Peki ner.. Bu aptal şeyin derdi ne?
C'est quoi, cette saloperie?
Ner var ne yok John?
- Bien, sauf que je suis un peu débordé donc cela ne te dérange pas que l'on remette ça?
Bu benim akşam yemeğim.
C'est mon d ner.
Courtney Adı-ner-ne-haltsa'yı tanımıyorum bile!
Je ne connais même pas de Courtney.
- Ney?
Quoi-ner?
nerdesin 184
nero 36
nerede yaşıyorsun 103
nerelisin 337
neredesin 2085
nerys 79
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nereye gidiyorsun 4208
nerede 4371
nero 36
nerede yaşıyorsun 103
nerelisin 337
neredesin 2085
nerys 79
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nereye gidiyorsun 4208
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereye 2137
nereye gideceksiniz 46
nerelisin sen 30
nereden buldun 91
nereye gittin 130
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38
nereye 2137
nereye gideceksiniz 46
nerelisin sen 30
nereden buldun 91
nereye gittin 130
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38