English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onunla git

Onunla git tradutor Francês

730 parallel translation
Onunla git ve etrafa iyi bak.
Montez avec lui et examinez cet endroit.
Slim, onunla git.
Accompagne-la, Slim.
Onunla git.
Accompagne-le.
Bacaklarınla sıkıca yapış. Öne eğil, onunla git.
Serre bien les jambes et penche-toi en avant.
Onunla git, Barry.
Accompagnez-le, Barry.
Onunla git.
Partez avec lui.
Onunla git Janet.
Va avec lui.
- Nazik ol Stephen. Hadi onunla git.
Va t'occuper d'elle, Stephen.
Onunla git.
Va avec lui.
Onunla git Melanie.
Accompagne-le.
Onunla git.
Pars avec la dame.
Onunla git biraz yemek al.
- Non, Cathy.
Şimdi tam zamanı. Onunla git.
C'est le bon moment, suis-le.
Hepsi bu. Tuvalete gitmem gerekiyor. Bart onunla git.
Nous supposerons qu'ils avaient prévenu de leur passage, alors, quand on viendra les chercher, vous direz que le shérif et son ami sont passés, mais qu'ils sont repartis.
onunla git panter avına... çıktığınızda onunla konuşabilirsin.
Accompagne-le et parle-lui, tout en chassant la panthère.
Onunla git, Madge.
Pars avec lui.
Onunla git.
Pars avec ce garçon.
Onunla git.
Pars.
Maggie, sen de onunla git.
Maggie, accompagnez-le.
Onunla git, Kenji
Suis-la Kenji.
Birbirine yardım... onunla git.
Si vous voulez partir...
Joanie, Onunla git.
Joanie, suis-le.
Peggy, sen de onunla git. - Ne yapacaksın?
- Va chercher les chevaux.
Ya onunla git, ya da buna son verip burada kal. Ama, kararınızı çabuk verin.
Montez avec elle, dites-vous adieu et restez... mais décidez-vous.
Onunla git ve sana bir hediye vereyim.
Je te ferai un cadeau.
Yok edeceğim. Git görüş Onunla, durma.
Vas-y, sors avec lui.
Durma, git onunla ol.
Vas-y donc, va la chercher.
Hadi git onunla evlen.
Epouse-le!
- Onunla evine kadar git. - Olur, patron.
Ramène-la.
Sevgilisinden ayrılan birine öğüt verecek durumda değilim, ama Wilma'yı görmeye git - Hemen. Kollarına alıp onu öp ve seninle evlenmesini iste, sonra da evlen onunla.
Je suis mal placé pour conseiller les amoureux transis, mais va la voir, enlace-la, embrasse-la, demande-la en mariage et épouse-la.
Sita, Rahibe Clodagh'a git ve onunla konuşmak istediğimi söyle.
Tita, va dire à sœur Clodagh que je désire lui parler.
Git onunla konuş.
Parlez-lui.
Onunla Sausalito'ya git ve yapmanı istediği her tür saçmalığı yap. Kimseye bir zarar gelmediği sürece önemli değil.
Va avec lui à Sausalito et fais ce qu'il te demande... pourvu que personne ne soit blessé.
Git, evlen onunla.
Marie-toi!
- Haklıyım tabi. Git, evlen onunla.
C'est partout pareil!
Git de konuş onunla. Korkarım ağlıyor.
Le temps a passé tellement vite.
Git Melanie, git ve görüş onunla.
Vas-y, Mélanie.
Öyleyse git ve onunla görüş.
Alors va le voir.
- O zaman her neredeyse git konuş onunla. - Yapamam.
- Alors, va lui parler.
Ama karar vermeden önce git onunla konuş
Parle, écris, fais quelque chose.
Olay çıkarma. Git konuş onunla.
Pas d'histoires, allez-y.
Gelsomina, git karımı gör. Ben onunla konuşurum.
Va voir ma femme, Gelsomina, je m'occupe de ça.
Git hadi Van Stratten. Çık yukarı ve konuş onunla.
Allez le voir, van Stratten.
Git onunla.
Pars avec ce garçon.
Onunla birlikte git.
Suis-la.
Getirdiğin kıza git, onunla dene.
Essaie donc avec ta cavalière!
"Burada yatıyor Roger Shumann bilinmeyen antik insanoğlunun kanı, önce bindi atına sonra koştu onunla yeni ufuklara."
"Ci-gît Roger Shumann, " frère de l'ancêtre inconnu, "qui, le premier, élargit les horizons."
Pekala, git ve onunla satranç oyna.
Allez-y et jouez aux échecs avec lui.
Savaştan sonra git ve onunla evlen.
Quand la guerre finira, tu viens et tu te maries avec elle.
Linda oraya git ve onunla konuş.
Linda, va là-bas et... parle-lui.
Onunla dans etmeye git.
Emmène-la danser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]