Saat 22 tradutor Francês
951 parallel translation
Teslimatın saat 22 : 00'de yapılması için düzenleme yapmam gerekti, kuşkusuz herkes için çok uygunsuz bir saat fakat mücevheri gece boyunca kasanın dışında bırakamam, biliyorsunuz.
J'ai prévu la livraison à 22h. Une heure bien peu adéquate, mais elle doit passer la nuit en sécurité.
Saat 22 : 00.
Il est exactement 22 heures, 10 heures.
Babası saat 22 : 00'de evde olmasını söylemişti.
Son père lui avait dit de rentrer à 10 heures...
Saat 22 : 45. Ya da o civarda.
II est 22h45 à peu près.
"Yat limanına yaklaşık olarak saat 22.20'de vardık. " Bay Grisby bir ses duyduğunu söyledi.
" Arrivés à l'embarcadère, M. Grisby entendit un bruit suspect.
Ben saat 22 : 00 Escudero özel bültenini sizlere ulaştıran Bob Bumpas.
Bob Bumpas qui vous parle en direct Notre édition spéciale de 22h00 en direct d'Escudero.
Her gece saat 22 : 00'de yatıyor, sabahları 6 : 00'da kalkıyordum.
Au lit tous les soirs à 10 h, eures debout tous les matins à 6.
Saat 22 : 40 olmuş bile, "Operasyon Akşam Yemeği" başlamalı.
22h40 : L'opération souper commence.
Saat 10'da, Dr. Kemp'i öldüreceğini söylemiş.
Il a menacé de tuer le Dr Kemp à 22 heures.
Muhtemelen saat 10'da, içeri girmeyi bekliyor olacaktır.
Il attendra que 22 heures sonnent pour passer à l'acte.
Saat 10!
22 heures.
Saat 10.
Il est 22 heures.
Saat tam on.
22 h pile.
Yemek sonrası, saat 10'a kadar salonda oturuyorlar.
Après dîner, ils s'assoient au salon jusqu'à 22 heures.
Her gece saat tam 10'da koca, karısına şöyle diyor, "Mary, vakit epey geç oldu."
Tous les soirs à 22 h, le mari dit à sa femme "Mary, il se fait tard."
Saat 6'dan 10, 11'e kadar.
De 18 heures à... 22, 23 heures...
- Daha saat 10 : 30.
- 22 heures 30.
Saat 10 : 00 asayiş berkemal!
Il est 22 h et tout va bien.
Yarın gece saat 10 : 00'da kulede olabilir misiniz?
Pourriez-vous être à la Tour, demain, à 22 h?
Sesi duyduğunuz zaman saat,.. ... 7'ye 22.5 var demektir.
À la tonalité, il sera 7 heures moins 22 minutes et demie.
Dr. Stall ile görüşmek istiyorum ayrıca sesi duyduğum zaman saat, 6'ya 22.5 var demektir.
Écoutez, j'appelle le docteur Stall, et en fait... lorsque j'entendrai la tonalité, il sera 6 h moins 22 minutes et demie.
- Elbette. Saat 10dan evvel başlamıyor.
Le ballet passe à 22 h.
- 22 saat oldu, saatleri saydım.
- Ça fait 22 heures. J'ai compté.
Saat 10 : 00'dan önce olmaz.
Ce soir, à 22 h.
Saat 10 : 30 olduğunda bana haber verebilir misin?
Prévenez-moi quand il sera 22 h 30.
Saat 10 : 30, Profesör Wanley.
22 h 30, Professeur Wanley.
Dün gece saat 9-10 sularında cereyan etmiş. Daha geç olduğu söylenemez.
Vers 21 h ou 22 h. Impossible d'être plus précis.
Sana iki saat veriyorum. 22 : 00'de burada olmazsan, anlaşma biter.
A partir de 1 0 heures, plus rien à faire.
Saat 09 : 00-10 : 00 civarından beri içip duruyorsunuz.
Vous engouffrez verre après verre depuis 21 h, 22 h.
Saat 10 : 30'a geliyor.
Voyons, il est presque 22 h 30.
New York rezervasyonunuz için arıyorum, öğleden sonra saat 3'teki 22 sayılı seferde boş yerimiz olabilir. Yarım saat sonra arasak size bu numaradan ulaşabilir miyiz?
Au sujet de votre vol pour New York, nous aurons peut-être une place... sur l'avion de 15 h, vous restez 1 h à ce numéro?
- Mösyö Bowen? Merak ediyordum, kardeşiniz ve siz saat 10 : 30 yerine şimdi dans edebilir misiniz? Havanın durumu bizi endişelendiriyor.
M.Bowen, voulez-vous danser maintenant sans attendre 22 heures 30?
Sevilen şarkıcımız Lyn Lesley her gece saat 10'a kadar bizimle.
Lyn Lesley, notre étoile, en scène tous les soirs jusqu'à 22 heures.
Saat 10 : 00'da rotayı değiştir. Harita odasında asılı.
Changez le cap à 22 h, comme indiqué en chambre des cartes.
- Saat kaç, tatlım?
- 22 h 30.
Saat daha 22 : 30.
Déjà?
Helen saat 10'da arayacak.
Helen téléphonera à 22 h.
Helen saat 10'a kadar aramayacak.
Helen ne téléphone pas avant 22 heures.
Eve gittiğimde saat on civarındaydı.
Il était 22 heures 00 quand je rentrai.
Beş : çocuk eve saat on gibi geldi.
Cinq. il est rentré chez lui vers 22 h OO.
Sana şunu söylemek istemiştim : Yarın saat 10'da, orada olacağım.
Je voulais vous dire que j'y serai demain soir à 22 heures.
Saat 10'da, tamam.
Oui, à 22 heures.
- Evet, saat 10'a kadar.
Jusqu'à 22 heures. Exactement.
Geçen Ekim'in 14'ünde, saat 9 : 30'la 10 arasında Bayan French bir cinayete kurban gitti.
Le 14 octobre dernier au soir, entre 21 h 30 et 22 h, Mme French a été assassinée.
Saat 10 : 40'a kadar orada kaldım. Sonra iyi geceler deyip, eve geri döndüm.
Je suis restée jusqu'à 22 h 40, et je suis rentrée.
Hayır. Eve saat 10 : 10'da döndü.
Non, il est rentré à 22 h 10.
Dediğinize göre Leonard Vole eve saat 10 : 10'da gelmişti.
Vous dites que Léonard Vole est rentré à 22 h 10.
Leonard Vole o gece saat 10 : 10'da eve döndüğünde paltosunun kollarında kan vardı. Ve size gelip "Onu öldürdüm." dedi.
Léonard Vole est rentré à 22 h 10, ce soir-là, il avait du sang sur ses manches et il a dit : "Je l'ai tuée"?
Ama o gece sizi eve gelirken gören tek kişi bunun saat 10 : 10'da olduğunu ve elinizde kan gördüğünü söylüyor.
Or, la seule qui vous a vu rentrer parle de 22 h 10 et dit que vous aviez du sang sur les mains.
Eve saat 10 : 10'da geldiniz!
Vous êtes entré à 22 h 10!
Saat ondan önce tren yok. Aceleniz var galiba.
À 22 h. Vous êtes pressé, hein?
2260 20
22 00 23
2261 yılıydı 19
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
22 00 23
2261 yılıydı 19
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 20 32
saat 8 244
saat 10 325
saat 21 38
saat 13 39
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 20 32
saat 8 244
saat 10 325
saat 21 38
saat 13 39
saat 07 28
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 11 234
saat kaçta 135
saat 7 206
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 11 234
saat kaçta 135
saat 7 206
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36