Seninki de tradutor Francês
1,257 parallel translation
- Seninki de öyle.
- Le tien aussi.
- Bakışların harika. - Seninki de.
Tu es magnifique.
Seninki de atıyordur.
Et le tien aussi.
Seninki de değil.
Et... chez toi non plus.
Belki seninki de aynı şeyi yapıyordur.
Le vôtre faisait sans doute la même chose. Il y a de la danse.
Seninki de yakında gelecek.
Bientôt ce sera la tienne.
- Seninki de.
- Toi aussi.
Zara verdiği bütün o insanlardan dolayı yanacak, mahvettiği bütün hayatlardan dolayı, seninki de dâhil.
Il brûlera pour tous ceux à qui il a fait du mal, toutes ces autres vies détruites, y compris la votre.
Ama seninki de çalsa iyi çalardı.
Le vôtre le ferait s'il le pouvait. Il sonnerait.
Seninki de LaBogne.
Pour vous aussi.
- Seninki de öyle olur.
La vôtre aussi.
Biliyorum seninki değil... ama gene de harika çalacaksın.
Je sais que ce n'est pas le vôtre... mais vous allez jouer de la très belle musique.
- Seninki de güzelmiş.
- Ouais. - Laisse-moi voir.
Seninki de çok büyükmüş!
Whaa, le tien est énorme!
Benim tükürüğüm senin üstüne, seninki de benim üstüme geçiyor.
Ma salive va sur toi, ta salive va sur moi.
Aktör misali ama seninki de hep işe yarar.
Mais ta version est bien aussi.
Benim hayatım kısalıyor, ve seninki de gözünün önünde daralıyor.
Mes jours sont comptés. Les tiens s'ouvrent devant toi.
- Seninki de fena değil.
De même pour toi!
Gerçekten mi, Zeyna? ! Şimdi, sence de bu tencere dibin kara seninki benden kara değil mi?
Allons, Xena, c'est la lutte du pot de terre contre le pot de fer.
Tabii etmediniz, Moira. Ama seninki biraz geveze galiba?
Pas du tout, Moira, mais il aime le son de sa voix, non?
Herkesin kaderi benim elimde... Özellikle de seninki.
J'en ai concocté une autre exprès pour toi... faite de souffrances.
Sahte de olsa, yine de muhtemelen seninki bir OG, ha?
Un peu passé, mais sûrement un type bien, hein?
Şimdi yaşlı bir salak olabilirim yabancı ama seninki gibi bir yüzü asla unutmam. Ve beni geri getirdiğini de asla unutmam.
Je suis peut-être qu'un vieux crétin, mais je n'ai jamais oublié votre visage, ni ce que vous avez fait pour moi.
Yalnızca iki tane daha gerekli ; Biri benim için, biri de seninki.
Deux vont suffire pour toi et moi
Seninki uzun süreli bir ilişki olamazdı, bunu sen de biliyorsun.
T'es pas celui qui tiendras la distance et tu le sais.
Mükemmel erkeklerin azlığından bahsediyorum ve seninki beliriveriyor.
Je parle de la pénurie de types parfaits et le tien débarque.
- Seninki kadar kötü değil ama doğruluk büyüsünü bulduğum an çok daha iyi olacak.
- Pas aussi mauvaise que toi, mais ça ira beaucoup mieux quand j'aurai le sort de vérité.
Seninki nasıldı benim küçük gök yüzü prensesim.Eminim eğlenceli olmuştur.
Et la tienne, ma princesse de l'air? - T'as dû t'éclater.
Ben de babamın seninki kadar yaşlı olduğunu dilemeye başladım.
Je commence à regretter que mon père soit pas aussi vieux que le tien.
Seninki gibi moda tutukluğunu aşmak için yıllardan beri süre gelen tecrübe lazım.
Ça vient d'années de réflexion et d'hésitations, comme toi en ce moment.
Seninki Utah büyüklüğünde olduğunu sanıyordum Joe.
Joe, j'imaginerais bien le tien atteindre la taille de l'Utah.
Zeki, bağımsız, yeni nesil kadınların sesi olarak... Bu dangalağa, seninki gibi bir beynin ve ruhun, atalarının sahip olduğundan daha fazla seçeneğe sahip olduğunu fark ettirmelisin.
En tant que porte-parole de la nouvelle génération de femmes indépendantes et intelligentes... tu dois faire réaliser à ce débile qu'un esprit comme le tien... a plus d'options que n'en avait ta mère!
Sende de aynı şey var... Ama seninki ne ben bilmiyorum...
Vous avez le même tic que moi, alors je sais pas...
Shane, seninki bir sanat eseri.
Shane, la tienne c'est de l'art.
Seninki, senin çevrendekiler, senin adamların.
Tapropre souffrance etcelle de tesproches.
Seninki çok, çok keskin.
C'est de l'ammoniac.
Seninki 15 santimden fazladır.
Tu fais plus de 13 cm, Howard?
Babam adını bu yüzden Joe Bok koymuş! Bu yüzden Joe Bok koymuş! Bu yüzden seninki Bok, bizimki...
C'est pour ça que papa t'a appelé Joe la Crasse... au lieu de Nun...
Seninki mi hindininki mi?
La tienne ou celle de la dinde?
Saçında seninki gibi çok fazla buklesi yok. Derisi de seninki gibi çok az yağlı.
Elle a les tifs moins fourchus que toi et sa peau est moins grasse.
Evet onun da saçlarında seninki gibi az bukle var ve. cildi de seninki kadar yağsız.
Elle a pas les cheveux fourchus et sa peau est moins grasse...
Senin umduğun gibi olmayacak. Öbür kadının köyü de seninki gibi dağıtılmıştı.
Et que nous arrive-t-il pendant que vous apprenez?
Yanında oturan seninki mi?
Celle assise à côté de toi, c'est la tienne?
Başkasının ruhu sendeyse, seninki nerede?
Si l'esprit de quelqu'un d'autre est en toi, où est le tien?
Seninki gibi silahla yaralanmadım ama antika bir kılıcın yaptığı türden bir yaraydı.
On ne m'a pas tiré dessus comme toi... C'était une sorte de... très vieille...
- Seninki de mi yarışacak?
Vous y participez?
Belki de seninki gibi fosfor yeşili bir t-shirt giymeliyim, pislik.
Je vais me mettre un t-shirt vert pomme comme le tien, du con.
Seninki serginin hit eseriydi Marie.
Le clou de l'exposition, c'était ta sculpture, félicitations!
Seninki? - Kırmızı. - Değiştirelim mi?
Lorelai, tu ne sais même pas de quoi on parle.
Ve seninki için, beni davamı mahvetmeye hakkın olduğunu düşündün. Komiser Smythe da bir darbe aldı.
Donc vous pouviez griller mon enquête et laisser le crime de Smythe impuni?
Benimkine göre seninki rüya gibi.
T'as une vie de rêve comparée à la mienne.