Söyleyin tradutor Francês
11,751 parallel translation
Lütfen gruptaki rolümün bu olmadığını söyleyin.
S'il vous plaît, dites moi que ca sera pas mon rôle dans ce groupe.
Hata yaptığımı düşünüyorsanız söyleyin.
Si vous croyez que je fais une erreur, dites-le-moi.
Detayları geçelim, bana bir rakam söyleyin.
Passe le mélodrame et donne moi un chiffre.
Bana ne kadar ödemeyi düşündüğünüzü söyleyin.
Dites-moi ce que vous êtes prêts à payer.
Söyleyin, ne zamandır?
Dites-moi... Vous vous aimez?
Ogden'e giden yolu bulduğunuzu söyleyin.
Dites-moi que vous avez trouvé la route vers Ogden.
Davet ettiğimizi söyleyin lütfen.
Dis moi qu'on l'a invité.
Lütfen söyleyin.
Dites-le moi.
Bay Liu'ya stüdyonun artık satılık olmadığını söyleyin.
Tu vas devoir dire à M. Liu que le studio n'est plus à vendre.
Bana, Sandra'ya ya da Matthew'a bir mesajınız varsa lütfen bip sesinden sonra adınızı, numaranızı ve aradığınız zamanı söyleyin.
Si vous avez un message pour moi, Sandra ou Matthew, veuillez laisser vos nom, numéro, et objet de votre appel après le bip.
Lütfen kanamasi olan D serisinin burada olmadigini söyleyin Dr. Millican.
S'il vous plaît, ne me dites pas que ce fichu série-D est ici.
Lütfen bana ne istediğinizi söyleyin.
Je vous en prie. Dites-moi ce que vous voulez.
Başrahiplere haber yollayıp kalede kötü kişi bulduğumuzu söyleyin.
Envoie un message aux abbés et dis-leur qu'on a un ténébreux dans le fort.
Şöyle düşünüyordum... Siz de ne düşündüğünüzü söyleyin.
Voici ce à quoi je pensais, et vous me direz ce que vous en pensez.
Neden burada olduğunuzu söyleyin.
Dites moi pourquoi vous êtes ici.
- Söyleyin çocuklar.
Parlez, les enfans.
Bu doğru mu, söyleyin bana!
Parlez, si ce sont des calomnies.
Bunun için hapse gireceğini söyleyin bana.
Dis-moi qu'il ira en prison pour ça.
Ayak uydurmak için yardıma ihtiyacınız olursa söyleyin.
Vous me dites si je peux vous aider à vous habituer. J'ai toujours vécu à L.A.
Bana yalan söyleyin, bir düşmanınız daha olsun.
Vous me mentez, vous vous faites un autre ennemi.
- Etrafa bir bakın sonra söyleyin bana.
Je vous laisse regarder.
Şimdi, söyleyin bana Bay Agos, yan gözle baktınız diye sizi dövmek için tereddüt etmeyeceklerini düşünür müydünüz?
Dites-moi, M. Agos, pensez-vous que ces types hésiteront à vous tabasser pour un regard de travers?
Valiye bir dahaki aramasında şunu söyleyin :
Dites au gouverneur s'il rappelle qu'il aille au diable.
Efendim, söyleyin bana.
Monsieur, dîtes moi.
Yapabilirim. Bana sadece yapılması gerekeni söyleyin.
Dis-moi quoi faire.
Nerede olduğumu söyleyin!
Dites moi où je suis!
Kitapları da o mu yazıyor yoksa, söyleyin bakayım?
Bientôt vous allez me dire qu'elle a écrit le livre.
Her neyse, bu konuyu yeniden düşünmesini istiyorum o yüzden ona beni aramasını söyleyin.
Je veux qu'il y réfléchisse, dites-lui de m'appeler.
- Söyleyin bana kim aldattı sizi?
Dites-moi, qui vous a trompé?
Özel Kuvvetler'e söyleyin Teb'deki her sokağı arasın.
Que la Garde d'Élite fouille chaque rue de Thèbes.
- Söyleyin arabaları hazır etsinler.
Préparez les chariots. Quoi?
- Siz söyleyin.
C'est à vous de me le dire.
Eğer başka dahiyane bir fikriniz varsa hepsini söyleyin, iletirim.
Si tu as des suggestions sur ce que tu crois que je devrai lui dire, je suis tout ouïe.
Söyleyin bana, Bayan Hastings.
Alors, dites-moi, Mlle Hastings.
Söyleyin Doktor'a.
Dites au Docteur...
Söyleyin ona, Davros ile son kez yüzleşmeli.
Dites-lui qu'il doit faire face à Davros une dernière fois.
Başkan'a, onu tekrar arayacağımı söyleyin.
Dites au président que je le rappelle.
Geliş nedeninizi söyleyin?
Quelle est la nature de votre visite?
Pekala, herkese çocuğun yaralı olduğunu söyleyin bu yüzden harekete geçmeliyiz.
Va dire à tout le monde que le garçon est blessé, on doit bouger.
Herkese Brian'ın yeni bir kitap yayınladığını söyleyin!
Dites à tout le monde que Brian sort un nouveau livre!
Lütfen bunun kafatası olmadığını söyleyin.
Oh, s'il vous plait ne me dites pas que c'est le crâne.
- Söyleyin.
Dites-le.
Söyleyin ona Bayan Lynch.
Dites lui, Mlle Lynch
Tanrı aşkına bana da söyleyin.
Pour l'amour de Dieu, dites-moi.
Lütfen geri gelmesini söyleyin.
S'il te plait dis lui de revenir.
Şu an bu kaydı yapmak bile muhtemelen zaman kaybı. Ama Damon, Elena veya herhangi biri bu aptal şeyi bulup nasıl çalıştığını anlayabilirseniz lütfen herkese üzgün olduğumu söyleyin.
C'est une perte de temps d'enregistrer ça, mais, Damon, Elena, quiconque, si vous trouvez ça et trouvez comment marche ce truc stupide, s'il vous plait dites à tout le monde que je suis désolée.
Denediğimi söyleyin.
Dites-leur que j'ai essayé.
O zaman bana doğruyu söyleyin.
Alors dîtes-moi la vérité.
Ne olduğu umrumda değil ancak beni gerçekten seviyorsanız lütfen bana sadece söyleyin.
Peu importe ce que c'est, mais si vous m'aimez, vraiment, alors je vous en prie, dites le moi.
Bana Kurutsu'nun yerini ve neyi amaçladığını söyleyin.
Vous allez d'abord me répondre.
O yüzden cevap vermek istemiyorsanız reçeteli ilaç etkisinde olduğunuzu söyleyin.
Donc si vous ne voulez pas répondre, dites que vous étiez sous l'influence de médicaments prescrits.
söyleyin bana 123
söyleyin ona 26
söyleyin bakalım 40
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleyin ona 26
söyleyin bakalım 40
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemiyorum 60
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylediler 23
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söylemiyorum 60
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylediler 23
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153