Söz sende tradutor Francês
121 parallel translation
İşte konu bu, yerleşim planı hariç. Şimdi söz sende Rip.
Rip va vous donner les détails.
Söz sende, Howard.
À vous, Howard.
Şimdi karayolu raporunu almak üzere, KMBJ'nin gökyüzündeki gözü Don Edwards'a dönüyoruz. Söz sende, Don.
Pour la circulation, voici Don Edwards à bord de l'hélicoptère de KBMJ.
Bir sürü araba kazası, her yerde ambulanslar var. Söz sende, John.
Un mur d'épaves, de dépanneuses, d'ambulances, sans parler de John!
Oh, söz sende, Arizona!
Tous aux abris, Arizona!
Oh, söz sende, Arizona!
Oh, tous aux abris, Arizona!
Söz sende, Kate.
A vous, Kate.
Söz sende, Taurik.
A toi de parier, Taurik.
Söz sende.
Parlez.
Söz sende Pete.
A vous, Pete.
Söz sende, Susan.
Susan, c'est tout à toi.
Tekrar söz sende.
"CSC Sports annulé après un an"
Söz sende John.
À vous John.
Tamam, söz sende.
À toi.
Peki evlat. Söz sende.
À vous.
Söz sende Marty.
A vous, Marty.
Söz sende Tom.
A vous Tom.
JT, söz sende.
J.T., c'est à toi.
Bakalım yorumcumuz Ollie Williams ne diyor. Söz sende Ollie.
Mais rejoignons Ollie Williams pour une analyse plus profonde.
Nicole Moses, havalı bir insana dönüşen holigan bir adamın canlandırıcı hikayesi ile karşınızda. Söz sende Nicole.
Nicole Moses vient nous raconter une incroyable histoire sur un hooligan qui est redevenu cool.
Söz sende.
Autrement dit du boulot.
- Söz sende, hayatım.
- À toi l'honneur, mon petit.
Sookie, söz sende.
Oh! Hey.
Tanık, söz sende.
Nous écoutons le témoin.
Martin, söz sende.
Martin, à toi.
Söz sende Trent.
La parole est à toi, Trent.
Söz sende Trent.
À toi, Trent.
- Söz sende, Labarbara.
- Labarbara?
Bundan eminim, sende bende bundan söz ediyoruz değil mi?
Bien sûr. Toi aussi, même toi. C'est bien de ça dont je parle.
Ve sende bana güvenden söz ediyorsun.
Et vous me parlez de confiance?
- Burada söz hakkı bende, sende değil.
- C'est moi qui discute ici, pas toi.
Lord Melchett'a onunla oyun oynayacağıma söz vermiştim. Ama bozuk paramız yok. Yarım peni var mı sende?
Oh... j'ai promis à Melchett de jouer au saut-de-puce mais on n'a pas de pièce...
Söz sende.
- A vous, Dean.
Sende kalsın. Robert'in bir dostu karayolu dışında bir yerden söz etmiş.
Garde-le.
Söz veriyorum sesimi keseceğim eğer sende konuşmazsan.
Je vais faire mon possible. Je la ferme si t'en fais autant.
Söz sende, Bob.
Ici Merrlee Thomas pour le lt s Happening Now News.
Bu da demek oluyor ki buraya yönelmiş olacaklar. Ve sende insanlara onları yavaşlatacağına dair söz verdin, değil mi?
Ils doivent venir ici et tu as promis de les ralentir.
Ama sende bana beni terk etmeyeceğine dair söz vereceksin.
Mais tu dois me promettre d'être présente pour la chérir.
Saatim sende kalacaksa, o beyaz düğmeye dokunmayacağına söz ver.
Si tu gardes ma montre, promets-moi de ne pas toucher ce bouton argenté. - Ce bouton-là? - Ouais, n'y touche pas.
Amirim, sende bir kaç söz söyleyebilirsin.
Chef, pouvez-vous dire quelques mots aux reporters?
Sende önce de hayatımda bebekler oldu ama sana söz veriyorum bebeğim, sen sonsuza kadar bebeğim olacaksın bebeğim.
Il y a eu des chéries avant toi, mais je te promets, chérie, tu seras ma chérie pour toujours, chérie.
Söz sende Dave.
Dave?
Söz sende Peter.
A vous, Peter.
Tamam. Zimolojiden söz etmek istemiyorsan sıra sende canım. Z-İ-M-O-L-O-J-İ.
Bien, à toi ma chère, sauf si tu veux parler de malique.
Rebecca söz hakkı sende.
Rebecca, à toi la parole.
"En Güzel Para Çantası Hangi Kızda" hakkında, Milly söz hakkı sende.
Pour délibérer de la fille qui a le plus beau sac, Milly a la parole.
Günışığı parlıyor Wendy söz hakkı sende.
Scintillement soleil, Wendy a la parole.
Söz hakkı sende!
C'est vous qui décidez.
General Lee konuşurken, o polislerin oldukça zor zamanda olduklarını söyleyeyim. Ben Rick Shakely. Söz sende Marty.
oublions notre dispute, tu veux bien?
Hales, Mouth un başının belada olması söz konusu, sende ise daha çok heyecanlı havası var.
Haley, tu as l'air bien excitée alors que Mouth s'est peut-être attiré des ennuis.
Bu işte canlı kalmak için şeye ihtiyacın var, Taşak ve söz. Sende ikisi de yok.
T'as besoin de deux choses pour survivre dans ce milieu... tes couilles et ta parole, t'as ni l'un ni l'autre.
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden değil 18
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden değil 18