Tabii ki istiyorum tradutor Francês
280 parallel translation
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr que si.
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr que oui.
Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que j'en ai eu envie.
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr.
Tabii ki istiyorum genç. Ama şimdi... Taşıdığım o fotoğrafın hakkını vermeliyim.
Bien sûr mais pour l'instant... sa photo me suffit.
Evet, tabii ki istiyorum.
Ouais, ouais, bien sûr que je veux.
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr que non.
Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que j'en veux un.
Tabii ki istiyorum.
- Evidemment.
Dinlemek istemiyorsun, değil mi? Tabii ki istiyorum.
Tu n'arrives pas à dormir?
Tabii ki istiyorum, ama bu işe bulaşamam ya...
Bien sûr que je veux la récupérer, mais...
Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que si.
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr qu'on le fera..
Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que je veux.
Tabii ki istiyorum!
- Bien sûr que si.
Harika! Grupta olmayı tabii ki istiyorum.
Je veux entrer dans la bande.
Hayır, tabii ki istiyorum.
Bien sûr que si!
- Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que si.
Tabii ki istiyorum.
Bien sûr que si...
Hayır, tabii ki istiyorum.
Bien sûr que j'ai envie de toi.
Tabii ki doğruluğundan emin olmak istiyorum.
Je veux m'en assurer.
Ben takside olmak istiyorum! Tabii ki olacaksın.
- Je veux prendre le taxi!
- Size bir şey sormak istiyorum. - Tabii ki.
- J'aimerais vous demander...
Tabii ki ben de istiyorum.
Moi aussi, certes.
Tabii ki öyle, ama sadece tek bir kişiyi istiyorum.
C'est le seul homme que je veux.
Evet, tabii ki. Senin dışındaki tüm tanıkları çıkarmak istiyorum.
Oui, je ne vais plus appeler de témoins, sauf vous.
- Tabii ki istiyorum.
- Bien sûr!
Tabii ki de istiyorum.
Evidemment.
Kalacağı yerin yanımdaki oda olmasını istiyorum. Tabii ki.
- Donnez-lui la chambre à côté de la mienne.
Tabii ki seninle konuşmak istiyorum. Tabii ki merhaba demek isterim.
Bien sûr que j'aime bien vous parler et dire bonjour.
Tabii ki ona gemiyi göstermek istiyorum, sadece düzeyimizi göstermek.
Bien sûr, j'aimerais lui faire visiter le vaisseau, pour lui montrer qu'on est réglo.
- Tabii ki suçlamak istiyorum.
Evidemment je veux porter plainte.
Bana sanki kzm soyuyormussunuz gibi geliyor, tabii ki, parasal olarak demek istiyorum.
Ça revient à dire que vous menez ma fille en bateau, financièrement.
Tabii ki, onun için en iyiyi istiyorum.
Je veux ce qu'il y a de mieux pour lui.
- Tabii ki öyleyim. Komitede olmak istiyorum.
À propos, j'aimerais participer.
En azından Hukuki İşler'den Herb Thackeray ve tabii ki Standartlar ve Uygulamalar'dan Joe Donnelly ile konuşmak istiyorum.
Je veux en parler aux affaires juridiques, à Herb Thackeray, et aussi à Joe Donnelly des normes et pratiques.
Tabii ki bebeğim olsun istiyorum.
Bien sûr que je veux le bébé,
Tabii ki filmin yapımına dahil olmak istiyorum.
Évidemment, je veux être impliqué dans la réalisation du film.
Sinirliyim tabii ki ve sonuç istiyorum, hem de hemen, tamam mı?
Evidemment que je suis très inquiet. Je compte sur vous!
Tabii ki, takıma dönmek istiyorum ama buna layık olduğum için. Yoksa evden kaçan 25 yaşında birini ispiyonladığım için değil.
Je veux réintégrer l'équipe pour ma valeur, pas pour avoir espionné une fille de 25 ans qui s'est enfuie de chez elle.
- Tabii ki çocuk istiyorum.
- Bien sûr que j'en veux un.
Bulabilecek kadar adamsan, tabii ki hemen istiyorum!
Je prends tout si tu as le fric maintenant.
- Tabii ki, hayır. Ben sadece biraz dünyayla bağlantı kurmak istiyorum.
Je veux simplement... un rapport avec le monde.
Tabii ki bir şey demek istiyorum.
Bien sûr, ça a un sens.
Tabii ki seni hala istiyorum.
Bien sûr que non!
Tabii ki seninle anlaşma imzalamak istiyorum!
Bien sûr, je veux te signer un contrat!
Sen bu ışıltılı mücevherler ve unvanlar dünyasında doğdun. Ama asıl istediğinin bu olup olmadığını merak ediyorum. Tabii ki bunu istiyorum.
Tu es née dans ce monde de diamants et de titres ronflants, mais... te convient-iI vraiment?
Tabiî ki senin de gelmeni istiyorum. Sen neden istemiyorsun?
Pourquoi ne viendrais-tu pas?
- Tabii ki taşınmanı istiyorum.
- Bien sûr que je veux.
- Bileti geri istiyorum, tabii ki.
Evidemment.
İstiyorum ki... izninle tabii, gerçekten büyük bir balığın peşinde koşmak istiyorum. Bilmem gerekeni öğrenip onu bizim için yakalayacağım.
Ce qui me plairait vraiment, ce serait d'attaquer le très gros poisson.
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki de 45
tabii ki var 74
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki de 45
tabii ki var 74
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
istiyorum 518
istiyorum ki 20
tabii 9702
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
istiyorum 518
istiyorum ki 20
tabii 9702
tabiî 81
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ya 578
tabiiki 57
tabii var 20
tabii canım 65
tabii bu 20
tabii tabii 53
tabii öyle 17
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ya 578
tabiiki 57
tabii var 20
tabii canım 65
tabii bu 20
tabii tabii 53
tabii öyle 17