English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ T ] / Tartışma yok

Tartışma yok tradutor Francês

131 parallel translation
Tartışma yok. Sakin olun biraz.
Calmez-vous.
- Emredersiniz. Bu defa tartışma yok mu yüzbaşı?
Pas de discussion?
Tartışma yok efendim.
Pas de discussion et pas de questions.
Tartışma yok!
On tient sa langue!
- Tartışma yok!
- Et pas d'objections!
Tartışma yok.
Il n'y a pas de doute.
İtiraz yok tartışma yok...
Tu es venu de toi-même, sans te faire prier.
- Tartışma yok!
- On ne discute pas.
Tartışma yok.
Fin des discussions.
Tartışma yok.
Personne ne conteste.
- Tartışma yok, Paul!
- Pas de débat, Paul.
- Tartışma yok.
- Pas de discussion.
Tartışma yok.
Tu discutes pas.
Ama! .. - Tartışma yok!
- Pas de discussion!
- Hayır, tartışma yok. Tamam mı? Tartışma yok.
- non, c'est pas un problème.
Bir dahaki sefere, balık tutmaya gideriz. Daha fazla tartışma yok, tamam mı?
La prochaine fois, dis-lui que tu pars pêcher et n'ajoute rien, d'accord?
Tartışma yok. Bu kadar.
Pas de dispute possible.
İğneleyici söz yok, tartışma yok... ve kesinlikle kavga yok.
pas de sarcasme, pas de discussion, et pas d'engueulades avec ta femme.
Tartışma yok.
Pas de discussion.
Tartışma yok.
Discute pas.
Tartışma yok demiştik.
Discute pas!
Tartışma yok! Uzlaşma yok!
- Ni discussion, ni compromis.
Tartışma yok, konuşma yok.
Pas d'embêtements.
Tartışma yok.
On ne discute pas.
Tartışma yok.
Dépêchez-vous.
- Tartışma yok, Albay.
- Sans discussion, Colonel.
Tartışma yok, soru sormak yok.
Pas de questions.
Her şeyi konuştuk. Tartışma yok.
On ne se dispute pas.
Pekala, başka tartışma yok. Yürü hadi.
Assez discuté, vas-y.
Hayır. Artık tartışma yok.
Plus de discussions.
Hayır, tartışma yok.
Pas de discussion.
- Bu konuda tartışma yok.
- Ne discutez pas.
Öldu dediysem bitmiştir. Tartışma yok.
Quand j'arrête une réa, c'est fini.
- Tartışma yok, tekrarı yok.
- On ne discute pas.
Tartışma yok.
Sans discuter.
- Tartışma yok, konuşma yok. - Ne?
- Sans m'emmerder, ni discuter.
Bunu tartışma niyetim yok, çünkü siz onu görmekten vaz geçeceksiniz.
Nous n'en avons pas discuté parce que vous allez cesser de la voir.
Görüşme, tartışma, Sollozzo numarası yok.
Ni réunions, ni palabres, ni ruses de Sollozzo!
Tartışma yok.
Qu'y perdez-vous?
Kavga ve tartışma olacak diye bir kural yok ki! Kim diyor bunu?
On ne se dispute pas forcément.
Yani dokunmak yok, geçmek yasak, uzak duracaksın ve tartışma bitmiştir.
Alors pas touche, défense d'entrer, on ne discute plus.
Tartışma için zamanımız yok. Şimdi gitmelisiniz.
Pas le temps de discuter, il faut sortir tout de suite.
Halkları hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, uzak bir ülkeyle olan bir tartışma yüzünden Britanya İmparatorluğu'nu savaşa sokmaya niyetimiz yok.
L'empire britannique ne fera pas la guerre... pour une querelle dans un pays lointain... entre des gens dont nous ne savons rien.
Tartışma için zamanım yok.
Je n'ai pas le temps de négocier.
- Tartışma yok.
- Sans conteste.
- Tartışma yok, Lenny.
- Bien sûr.
Burada ilgi çekici bir tartışma illüzyonu yaratacaktık, ama bir şey olduğu yok!
Il y a l'illusion d'un vrai débat, mais rien ne se passe, en fait! mais rien ne se passe, en fait!
Herneyse, gösteriden sonra Cynthia? yla büyük bir tartışma yaşadık ve galiba bitti. - Artık akıl hocası yok mu?
Cynthia et moi, nous nous sommes disputées après et je crois que c'est fini.
Politik bir tartışma var! - Span 9 sunar "Politikanın Büyük Heyecanı." Bakın biliyorum, araba takip sahnesi yok ama bu önemli. Çabuk, kanalı değiştir!
Zappe, y a un débat sur l'autre chaîne.
Kadınlar sağda ve soldalar, tartışma ve kavga yok. İstediğim şeyi yapabilirdim.
Aucune limite, personne pour m'embêter, pour venir râler.
Bundan sonra tartışma falan yok.
Finies les palabres, maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]