Telefonunuz var mı tradutor Francês
118 parallel translation
- Telefonunuz var mı?
- Vous avez un téléphone?
- Alışveriş noktasında telefonunuz var mı?
- Vous avez le téléphone au magasin?
Telefon. Telefonunuz var mı?
Vous avez le téléphone?
- Telefonunuz var mı? - Sen de kimsin?
- Vous avez un téléphone?
- Telefonunuz var mı?
- Vous entendrez le téléphone?
Telefonunuz var mı?
Vous avez un téléphone?
Telefonunuz var mı?
Un téléphone?
Telefonunuz var mı, efendim?
Il y a un téléphone ici?
Telefon? Bir telefonunuz var mı? Sizin telefonunuz.
Vous avez un téléphone?
Kullanabileceğim bir telefonunuz var mıdır acaba?
Je me demandais si je pouvais téléphoner.
Telefonunuz var mıydı?
Pouvons-nous téléphoner?
- Telefonunuz var mı?
- Je peux téléphoner?
- Telefonunuz var mı?
- Vous avez le téléphone?
- Hanımefendi, telefonunuz var mı?
- Vous avez le téléphone? - On n'a rien fait.
- Telefonunuz var mı?
- Bien sûr.
Telefonunuz var mı? Telefon nerede?
Où est le téléphone?
Araç telefonunuz var mı? Polisi aramalıyım.
Vous avez un cellulaire pour que j'appelle la police?
- Lin Dan, cep telefonunuz var mı?
Avez-vous un portable?
- Telefonunuz var mı?
- Avez-vous un téléphone?
Kullanabileceğim bir telefonunuz var mı?
Bonsoir. Puis-je téléphoner?
Telefonunuz var mı?
Vous avez le numéro?
- Bayım! Telefonunuz var mı?
- Monsieur, vous avez un téléphone?
Telefonunuz var mı? Üzgünüm.
- Vous avez un téléphone?
Kullanabileceğimiz bir telefonunuz var mı acaba?
Auriez-vous le téléphone?
Bay Riley, ödünç olarak alabileceğim bir telefonunuz var mı?
La batterie. Vous me prêtez votre portable?
Hayır. Çalışan cep telefonunuz var mı?
- Un portable qui fonctionne?
- Telefonunuz var mı?
- Vous avez un portable?
- Telefonunuz var mı?
- Il y a un téléphone?
Ankesörlü telefonunuz var mı?
Vous avez un téléphone?
Bu çalışmıyor. Kullanabileceğim başka bir telefonunuz var mı?
Celui-ci ne marche pas, vous en avez un autre en état de marche?
- Telefonunuz var mı?
- Un téléphone!
Bay Richard Harland telefonunuz var.
M. Richard Harland est demandé au téléphone.
- Telefonunuz var Bay Stevenson.
- Votre appel, M. Stevenson.
Bay Prebble, telefonunuz var.
Une dame au téléphone, M. Prebble.
Telefonunuz var mı?
Vous avez le téléphone?
Telefonunuz var, Bay Davis.
Téléphone, M. Davis.
- Telefonunuz var, Bay Kingston.
- Un appel, M. Kingston.
Bay Stiller, telefonunuz var.
APPEL POUR M. STILLER
Affedersiniz bayım, telefonunuz var. Bay Beekman arıyor.
M. Beekman vous demande au téléphone.
Bay Thomas telefonunuz var.
M. Thomas, un appel en P.C.V. Pour vous.
Bay Gorchakov, telefonunuz var.
M. Gorchakov, le téléphone pour vous.
- Bay Addison, telefonunuz var.
- M. Addison, un appel pour vous.
Affedersiniz, Bay Krieger, telefonunuz var.
Excusez-moi, M. Krieger.
Affedersiniz Bay Lawrence, telefonunuz var.
Excusez-moi, M. Lawrence. On vous demande.
Bay Bond, acil bir telefonunuz var.
M. Bond, on vous demande au téléphone d'urgence.
Telefonunuz var Bay Chapel.
Téléphone, M. Chapel.
Bay Szabo, telefonunuz var.
M. Szabo, téléphone!
Bay Estrada, telefonunuz var.
M. Estrada, téléphone.
Bay Chick Fife, telefonunuz var.
M.Chick Fife, un appel pour vous.
Telefonunuz var Bay Tenenbaum.
Oh, il y a un appel pour vous, M. Tenenbaum.
Kesinlikle. Bay Hanratty, telefonunuz var.
M. Hanratty, veuillez décrocher le téléphone.