Unut bunu tradutor Francês
1,303 parallel translation
Unut bunu Homer.
Oublie ça, Homer.
Unut bunu, Gabrielle!
Laisse tomber, Gabrielle.
Mike, unut bunu. Bunun drive-in sineması mı olduğunu sanıyorsun?
Tu étais si pressé d'aller au ciné?
- Bence yapar. Unut bunu. Onun yapacağına 500 dolar koyuyorum.
♪ Te parie 5005 qu'il le fait.
Unut bunu Bannister.
Oubliez ça.
Hayır. Unut bunu.
Je n'ai rien dit.
Unut bunu!
Oubliez ça!
Unut bunu.
Tu veux que j'embauche des acteurs?
Unut bunu!
Les corvées qu'on n'a pas Ie temps de faire. Pas question!
Hayır, unut bunu. Gidemezsin. Sana aşığım.
Tu peux pas partir.
Unut bunu, ona bir ders vermek istedim.
Je veux qu'il comprenne la leçon.
- Unut bunu.
Pas question.
Hayır. Hayır. Unut bunu.
Laisse tomber, j'en veux pas.
Boşver, unut bunu.
Non, oublie ça.
Unut bunu!
Tu rigoles?
Unut bunu.
Oublie ça.
- Haydi - Unut bunu.
Laisse béton.
Beyazlar hep "Kutsal Üçleme" den örnek göstermek zorunda sanki. Unut bunu.
Il y a toujours un blanc pour parler de la sainte trilogie.
O halde dudaklarımı oku, unut bunu.
Alors, décrypte! Oublie-moi.
Davul çalmak istemiyorum! Unut bunu!
- Je ne veux pas jouer de batterie
- Onunla daha sonra konuşuruz. - Unut bunu.
- On en rediscutera.
- Unut bunu, Zim.
On a besoin de vous ici.
Hey, Clark, eğer bana bir Cadillac almayı düşüyorsan unut bunu.
Clark, si tu veux... m'acheter une Cadillac, laisse tomber.
Unut bunu! Niye birkaç bina devirip bu orospu çocuğunu durdurmuyoruz?
Pourquoi on n'abattrait pas un ou deux immeubles pour bloquer ce truc?
- Unut bunu.
- Laisse tomber.
- Unut bunu Carter.
- Pas touche, Carter.
- Unut bunu.
- Rien à faire.
Unut bunu, çocuğum. Kathie Lee yoksa, ilgi de yoktur.
Pas de Kathie Lee, pas d'audimat!
- "Unut bunu" diye bağırıyor
- Il lui a crié : "Remue-toi."
Unut bunu Donny, senin aklın ermez...
Laisse tomber! T'as rien compris!
- Zaten bunu en son sen duyarsın. - Hadi, vazgeç. Yani işi falan unut.
Le pigeon est toujours le dernier au courant.
Bunu unut ve hayatına devam et.
Décompressez. Allez-y, décontractez-vous.
Bu yüzden bunu unut ve gidelim.
Annulons l'opération "L'un de nous est taré" et tchao.
- Bunu sen de yapmalısın. - Geçmişi unut.
Ne me parle pas du passé!
Boşver, dostum eski defterleri unut. Zenci, bunlar eski haberler! Bunu bir düşün, zenci.
J'essaie de faire aux Blanches... ce que Les Blancs ont fait aux Noirs pendant 400 ans.
Olmaz. Bunu yapamam. Unut gitsin.
Pas question.
- Bunu unut, dostum. - Hadi dostum, anlaşma anlaşmadır.
- Une promesse, c'est une promesse.
Unut bunu.
Pas question.
Unut bunu.
oubliez.
Bunu unut!
Laissez tomber!
Bunu söylediğimi unut.
- Laisse tomber.
Bunu unut.
Oublie
Sadece gerçeği. Ah, bunu unut.
Ramène-le ici, je vais chercher une chaise.
Unut bunu.
Non.
Bu tür şeyler için ve bir buluşma için vaktim yok. Unut bunu.
Laisse tomber.
- Katiyen, bunu unut.
- Jamais de la vie.
- Unut bunu.
C'est méme pas la peine d'y penser.
- Unut bunu.
- C'est non.
Unut bunu Lisa.
Non.
Unut bunu, Homer!
Oubliez ça, Homer.
Ben de sana bunu söylüyorum. Senaryoyu unut... -... ve romanına geri dön.
Raison de plus pour oublier ton stupide scénario et revenir à ton roman.
bunu 750
bunu duyduğuma sevindim 230
bunun yanı sıra 41
bunu biliyorum 710
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunun için üzgünüm 144
bunu duyduğuma sevindim 230
bunun yanı sıra 41
bunu biliyorum 710
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunun için üzgünüm 144
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bunu da 65
bununla birlikte 245
bunu kabul edemem 111
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bunu da 65
bununla birlikte 245