Yapabileceğim hiçbir şey yoktu tradutor Francês
113 parallel translation
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je pouvais rien y faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien y faire.
Onu kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Elle était perdue.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Il n'y avait rien... que je puisse faire.
Hayır, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Non, il n'y avait rien que je puisse faire.
O'na yardım edemedim. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'ai rien pu faire!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu, yemin ederim.
Je ne pouvais rien faire, je le jure.
Kokain alemine daldığında, bir dava çıkar da kendine gelir diye umut ve dua etmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien faire, quand il s'adonnait à la cocaïne, si ce n'est prier qu'une affaire vienne le tirer de là.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu ne de olsa.
Je ne pouvais rien vous faire de toute façon.
Üzgünüm, çocuklar, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Désolé, les gars, je n'ai pas pu faire autrement.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu!
- Je n'ai rien pu faire!
Bana inanmalısın. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ça a été rapide. J'ai rien pu faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien faire.
Bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
J'y suis pour rien.
Onu silmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Il m'était impossible de l'effacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'avais pas le choix.
Benim onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu, ve onun buna ihtiyacı vardı.
Je ne pouvais rien faire d'autre pour lui, et il en avait besoin.
Buradayken yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
D'ici, je ne pouvais rien faire.
Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
J'étais impuissant.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'ai rien pu faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Et je ne pouvais rien faire.
Ve o felaket gecesi, yara açıldı, artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Et cette nuit-là, cette horrible nuit, la blessure s'est ouverte et je ne pouvais rien y faire.
David konusunda yapabileceğim hiçbir şey yoktu değil mi?
Oui... A propos de David... je voulais être certaine qu'il n'y avait plus rien à faire pour lui.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- Y avait rien à faire.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- J " ai rien pu faire.
Oğlu yerine babası ile evlenmek için kandırılmıştım ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
par ruse on me faisait épouser le père au lieu du fils, et je ne pouvais rien y faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Et je n'ai rien pu faire!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'y pouvais rien.
Sokrates'le ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien faire pour Socrates.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais plus rien faire.
Onları kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Et je n'aurais rien pu faire pour les sauver.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien faire. Merde.
Fakat bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mais je ne pouvais rien n'y faire.
Fark ettim ki kurban nefes almıyordu. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Merkezi arayıp dedektifleri beklemek dışında.
J'ai réalisé que la victime était morte, je n'avais rien d'autre à faire que d'appeler, et d'attendre les inspecteurs.
"Ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu."
"et quoi que je fasse, rien n'aurait pu la retenir."
Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'y pouvais rien.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
J'étais impuissant.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Voyons, je ne pouvais rien faire.
Ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Il n'y avait rien que je puisse faire.
Her şey çok hızlı oldu, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Tout est arrivé si vite. Je n'ai rien pu y faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Celui qui disait le premier, gagnait.
Ama parmaklarımın arasından kayıyor gibiydi ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mais c'était comme si elle me glissait entre les doigts et je ne... pouvais rien y faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'aurais rien pu faire.
Altı ay önce, benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Il y a six mois, Je ne pouvais rien faire.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Que pouvais-je faire?
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Il n'y a rien eu à faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je n'ai rien pu faire.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu ve tamamen çaresiz hissediyordum.
Je ne pouvais rien faire.
Bay Bession için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Je ne pouvais rien pour Monsieur Bession.
Yapabileceğim başka hiçbir şey yoktu.
Je ne savais rien faire d'autre.
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
hiçbir şey yoktu 36
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
hiçbir şey yoktu 36
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18