Zaten öyle tradutor Francês
2,112 parallel translation
Zaten öyle düşünüyordu!
Il le pense déjà.
Zaten öyle yapıyorum.
Je n'arrête pas de marcher avec.
Evet, zaten öyle yazmıyor mu?
Oui, c'est pas ce qui est marqué?
- Zaten öyle şuan.
- Ça se fait.
- Tabii. Hep öyle olur zaten.
Un classique!
Zaten orada bir sürü baskı var. Bazılarını aileleri var ve bunu gerçekten çok ciddiye alıyorlar. Ama annenle ben öyle değiliz.
Il y a déjà vraiment beaucoup de pression dans le coin et certain des parents dans le coin, ils le prennent vraiment, vraiment au serieux.
Öyle mi? Ben de yaşlı, zenci ve hristiyan değilim zaten.
Oui, et je ne suis ni vieille, noire et chrétienne.
Gölde balık olduğunu farz ediyorum ki var zaten. Ve farz ediyorum ki doğru yerdeyiz ve doğru yemleri kullanıyoruz, ki öyle zaten. Daha fazla yem kullanmamız gerektiğini bir saat önce düşünebilirdin.
Supposant qu'un lac contient des poissons, comme ce lac, et supposant qu'on utilise les bons appâts et leurres, comme nous, on devrait pouvoir prévoir d'avoir plus de touches que zéro en une heure.
Öyle demek. Zaten en iyi yaptığınız şey- - kaçmak.
Oui, c'est ce que vous faites le mieux : fuir.
Zaten son iki gecedir "Bastır Carl" lafını duyuyorsun öyle değil mi?
Tu as eu des "Allez, Carl, allez" ces deux dernières nuits, non?
Öyle bir niyetim yok zaten.
Je n'ai pas l'intention de t'arrêter.
Öyle yapıyorum zaten!
J'ai un job!
Öyle değil mi? - Zaten evimiz baya dolu.
- C'est plein, ici.
Öyle bir şey neden içinde ki zaten?
Pourquoi ce morceau?
- Herkes seni öyle görüyor. Amaç da bu değil mi zaten?
Tout le monde vous voit comme ça.
Öyle zaten. Sadece... Evimde bir şeyini istemiyorum.
Je ne veux pas de ses affaires chez moi.
Öyle olsaydık zaten seni sağ kolum olarak yanıma almazdım.
Dans ce cas, je prendrais un autre acolyte.
Sanırım öyle biri var zaten.
J'en ai déjà une du genre.
E ben de öyle dedim zaten, ünisite.
Moi, je dis unisité.
Doğrusu da bu zaten. Yani şirket öyle istiyor diye değil.
C'est la politique, mais c'est aussi la bonne chose à faire.
- Boşanmış bir baba olsaydım- - - Öyle değil misin zaten?
Vous ne l'êtes pas?
Öyle zaten.
Ça l'est.
- Öyle gözükmeni istiyorduk zaten.
- C'était l'idée.
Öncelikle, onlar bize her zaman öyle bakıyor zaten.
D'abord, ils nous regardent tout le temps comme ça.
Zaten hep öyle oluyor.
C'est toujours joyeux. Maman, je peux...
- Ne demek, öyle olmalı zaten.
Ça me semble juste.
Aslına bakarsan, oyun öyle zaten.
C'est le but du jeu en fait.
- Öyle zaten.
- C'est le cas.
Öyle davranıyorum zaten.
- Je suis toujours gentil.
Öyle alıyorum zaten. Harika bir şey ya.
C'est parfait.
Hayatım zaten oldukça güzel. Öyle mi?
Ma vie est déjà assez super.
Öyle zaten.
ça l'est.
- Öyle olmalılar zaten anne.
- C'est normal, maman.
Öyle, tahminim de kiralandığı yönünde zaten.
Non, à mon avis c'est un homme de main.
- Davetiyeyi aldım zaten. - Öyle mi? Evet.
J'ai bien reçu l'invitation.
- Öyle de zaten.
Vous devez pas raconter.
- Öyle, seni de sevdik zaten.
- Oui, et on a aimé.
Öyle bir şey de değil zaten.
Oublie ça. C'est pas comme ça.
Zaten biliyorsun, öyle mi?
Tu le savais déjà?
- Bende öyle yapmaya çalışıyorum zaten.
Justement, j'essaie.
Hep öyle düşünmüştüm zaten.
Je l'ai toujours pensé.
Hepimiz öyle değil miyiz zaten?
- On l'est pas tous?
Öyle de zaten.
Et ça l'est!
Öyle zaten!
Oui, c'est ça!
- Hepsi öyle değil mi zaten?
Ne le sont-ils pas tous?
Öyle zaten.
- Si.
Öyle bir şey istemiyorum ki zaten.
Je demande pas ça. Juré.
Kimse öyle biri olduğunuzu söylemedi zaten.
Personne ne vous reproche ça.
Ben de öyle düşünmüştüm zaten.
- C'est ce que je pensais.
Kâr payını öyle aldım zaten.
D'où ma part des bénéfices.
Zaten o da hep öyle derdi, değil mi?
C'est ce qu'elle promettait de faire, non?
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öylece 26
öyleydim 119
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öylece 26
öyleydim 119