Öyle ya da böyle tradutor Francês
1,126 parallel translation
Öyle ya da böyle bir bahaneyle, bizim işimiz bitti.
D'une manière ou d'une autre, quelqu'en soit la raison, on est fichu.
Öyle ya da böyle hepsini yok etmelisin.
Il faut tous les tuer, les uns après les autres.
Öyle ya da böyle... Dur, dur, dur...!
Une minute, une minute...
Şu anda 2,5 milyon artı Prizzi'lerin aile işlerinin hepsinden öyle ya da böyle hissem var.
Pour moi, 2 millions 5 et je deviens le boss des Prizzi avec gros pourcentages sur les opérations familiales.
Açıklaması zor psişik şeyleri ben de ilginç bulurum. Ama birileri bu açıklaması zor şeylere öyle ya da böyle... ... hep bir açıklama getiriyor.
Je trouve les machins psychiques assez intéressants, mais d'habitude on arrive à expliquer les trucs inexplicables.
Benim öyle ya da böyle somut bir fikri olmadı hiç, onlarla ilgili.
Charlie. Je n'ai pas d'opinion définitive à ce sujet.
Sen ya da onlar, öyle ya da böyle. Yanlış mıyım?
C'est toi ou eux, de toute façon, c'est pas vrai?
Öyle ya da böyle, durup bir çocuk bulmak istiyorum.
Au bout d'un moment, je voudrais m'arrêter et récupérer un gosse.
Öyle ya da böyle gene... mutlu olacaklarını söylemiş.
Le lapin a dit qu'il retrouverait le bonheur avec sa femme.
Ama öyle ya da böyle, yapıyoruz.
D'une façon ou d'une autre, cela arrivera.
Sen toplanmaya devam et. Öyle ya da böyle, bana geleceksin.
Continuez de faire vos bagages parce que c'est moi qui l'emporterai.
Claude MacCready'ye borcu olanlar, öyle ya da böyle karşılığını öderler.
Si on doit de l'argent à Claude MacCready, on paie, d'une façon ou d'une autre.
Peki ya bir adam suç işlerse? Mesela birini öldürürse? - Öyle ya da böyle cezasını çekecektir.
Et si un homme commet un crime, s'il tue, d'une façon ou d'une autre, il sera puni.
Öyle ya da böyle, sanırım anlayacağım.
Bizarrement, je crois que oui.
Öyle ya da böyle ölümü öğrenmeleri gerekecek.
Faut bien qu'ils se fassent à la mort.
Bir profesyonel ve bir arkadaş olarak, sana şunu söylüyorum, öyle ya da böyle, kaybedeceksin.
En tant qu'avocat et ami, je te le dis, d'une manière ou d'une autre, tu perdras.
Onu alacağım, öyle ya da böyle.
Je l'aurai, d'une façon ou d'une autre.
Öyle ya da böyle, sonunda bir avukat oldum, şair değil.
Eh bien, pour le meilleur ou pour le pire, je suis devenu un avocat et pas un poète.
Öyle ya da böyle başlıyorsunuz Bay Cox.
II n'est jamais trop tard, M. Cox.
O defineyi istiyoruz ve öyle ya da böyle alacağız, demek istediğim bu.
Nous voulons ce trésor, et nous l'aurons. Quoi qu'il arrive.
- Öyle ya da böyle, yardım etti.
- Quoi qu'il en soit, elle a aidé.
Bayan Berman, öyle ya da böyle öğrenmek istemez misiniz?
N'aimeriez-vous pas le savoir, dans tous les cas?
Öyle ya da böyle geri gelecek.
Il reviendra avec nous.
Joe, ben her zaman borçlarımı ödemiyor muyum, öyle ya da böyle?
Je ne règle pas toujours mes notes? D'une manière ou d'une autre?
Tabi ki, her aile çocuklarının öyle ya da böyle özel olduklarını düşünmek isterler.
Tous les parents voudraient croire que leur enfant est surdoué.
Her zaman kendimizi öyle ya da böyle esir yapmaya çalışıyoruz.
On essaye toujours de s'asservir d'une façon ou d'une autre.
Biliyorsun, öyle ya da böyle umursadığımdan değil ama günümüzde doktorlar inanılmaz şeyler yapıyorlar.
Tu sais, moi, ça m'est égal, mais les médecins accomplissent des exploits.
Öyle ya da böyle yok artık.
Il s'est tiré ou il est parti en fumée.
Öyle ya da böyle, ben buyum Kaptan.
Quoi qu'il en soit, je suis comme je suis, capitaine.
Adalet yerini bulacak. Öyle ya da böyle.
Justice sera faite.
Orada olacaksın. Öyle ya da böyle.
Donc, vous y serez, d'une façon ou d'une autre.
Öyle ya da böyle, hala bu gazetenin editörüyüm.
Ma fiole dirige encore ce torchon.
Öyle ya da böyle. Bu korkunç yerden bir çıkış bulacağım.
Je sortirai de ce trou à rats.
Bu iş bittiğinde, öyle ya da böyle rahata ermeliyim.
Je serai soulagé quand ce sera terminé.
Öyle ya da böyle, benimle geliyorsun.
De toute façon, tu viendras avec moi.
Öyle ya da böyle keşişler battaniyelerini almazsa Şef O'Brien ve ben çok üzüleceğiz.
Et si les moines ne les ont pas, nous serons très en colère.
Öyle ya da böyle masum olduğunu Winn'e kanıtlayacağım.
D'une façon ou d'une autre, je prouverai à Winn que tu es innocent.
Maquis'i durduracağımı söyledim ve öyle ya da böyle durduracağım.
J'ai dit que je ferais tout pour les arrêter et j'y arriverai.
Öyle ya da böyle bu oturağa oturacaksın.
Vous monterez sur le trône, de gré ou de force.
Nasılsa hepimiz öyle ya da böyle öleceğiz.
On va tous mourir, de toutes façons.
Öyle ya da böyle, güvenilirliğimi zedeleyecek.
Cela va plus ou moins détruire ma crédibilité... ce qui est peut-être ce que certains souhaitaient depuis le début.
Seni istiyorum, öyle ya da böyle.
Je te veux, toi. D'une manière ou d'une autre.
Öyle ya da böyle dedin.
Tu as dit d'une manière ou d'une autre.
Israrlı olduğun zaman, öyle ya da böyle talih sana gülüyor.
La fortune finit toujours par sourire à ceux qui se montrent persévérants.
Öyle ya da böyle.
D'une manière ou d'une autre.
Öyle, ya da böyle daima burada olacağım.
Je serai toujours ici en un sens
Öyle ya da böyle.
- Oui.
Dört kişi, öyle ya da böyle, bok yoluna gitmiş.
Quatre d'entre vous se sont fait buter d'une façon ou d'une autre.
Öyle ya da böyle istediğimi alacağım.
Donc on devra faire comme je l'entends.
Öyle ya da böyle aşağıya iniyoruz.
Et de l'altitude.
Öyle ya da böyle, Hortlak Operasyonu 2 için hazırlıkları başlatacağım.
En tout cas, moi je vais préparer une nouvelle opération Poltergeist 2.
öyle yapma 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle ya 85
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yapın 26
öyle yaparım 22
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle ya 85
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yapın 26
öyle yaparım 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17
öyle bir niyetim yok 19
öyle demek istemedim 274
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17
öyle bir niyetim yok 19
öyle değil 521
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle olsa iyi olur 27
öyle mi söyledi 29
öyle mi oldu 22
öyle miyim 118
öyle kal 87
öyle miydim 20
öyle değilmi 21
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle olsa iyi olur 27
öyle mi söyledi 29
öyle mi oldu 22
öyle miyim 118
öyle kal 87
öyle miydim 20
öyle değilmi 21