Zavallı herif tradutor Francês
111 parallel translation
Zavallı herif.
Pauvre vieux.
Zavallı herif.
Le pauvre.
Zavallı herif kasayı açarken havaya uçmuştu.
Le pauvre, il a sauté avec le coffre.
Zavallı herif artık burada değil.
Et ce pauvre type n'est pas là.
Zavallı herif.
Pauvre diable.
ALLEN : Zavallı herif.
Pauvre vieux!
İşlerini yaptığınız zavallı herif hani? Sizin orada işler nasıl?
Ça va, chez vous?
Zavallı herif. - Bu onu homo yapar mı?
- Ça fait de lui un pédé?
Zavallı herif. Hala hayata olup olmadığını öğrenmek için her gün gazetelere göz atıyorum.
Pauvre diable, je scrute le journal pour savoir s'il est en vie.
O çocukların aileleri, Lovelass denen şu zavallı herif hapishaneden çıktıktan sonra
La famille des enfants. C'est fou. Et ce Lovelass est sorti de prison.
Ama bu zavallı herif artık delirmişti.
Mais le pauvre homme était fou.
Ta ki sonunda zavallı herif kasılan bir jöleye dönüşene dek.
Ce qui s'accompagne d'une flatulence incontrôlable jusqu'à ce que les pauvres... se transforment en une masse amorphe.
Zavallı herif çıldıracak.
De quoi le rendre fou!
Zavallı herif... Tüm ışıkları kapattım ve kulağına şunu fısıldadım...
J'ai éteins toutes les lumières et lui ai chuchoté à l'oreille,
Fazla söze gerek yok zavallı herif gizlice bir bakış attı.
Inutile de vous dire... que le pauvre type a jeté un oeil.
"Emilio, kediler ayakkabılarıma işedi!" Zavallı herif!
"Emilio, les chats ont pissé dans mes pompes!" Le pauvre!
Sen mi? Zavallı herif, sen mi babasısın!
- Impossible, par où tu m'as prise!
Ya da Queens'teki zavallı herif?
Et l'autre, à Queens?
Zavallı herif daha yeni kalp ameliyatı oldu.
Il a pris ma menace de le tuer plus au sérieux que toi. Il vient d'avoir un pontage.
Zavallı herif sabaha kadar orada yattı.
On l'a laissé là.
Umarım cehennemde yanarsın, zavallı herif!
J'espère que tu pourriras en enfer, minable!
Barda oturan dörtgözün üstüne atladı. Sözüm ona, zavallı herif bakarak dikkatini dağıtmıştı.
Il voit un petit binoclard, au bar, et il l'accuse de l'avoir déconcentré en le matant.
Zavallı herif kafasını bizden tarafa çevirmemişti bile.
Le pauvre type ne nous avait même pas jeté un coup d'œil.
Zavallı herif korkudan tir tir titreyerek başını kaldırıp şöyle dedi :
Et le pauvre petit homme lève les yeux vers lui, complètement terrifié et dit :
Zavallı herif.
Pauvre bougre.
Zavallı herif.
Pauvre type.
Zavallı herif.
Le pauvre
Zavallı herif.
Pauvre gars.
Zavallı herif, bana resmen yalvardı.
Le pauvre vieux, il m'a pratiquement supplié.
Zavallı herif kötüleşen geğirmesini tedavi ettirmek için gelmiş.
Il était venu pour que l'on soigne ses vomissements violents.
Yıllar sürer. Zavallı herif, gerçekten de acınası bir hâlde.
Le pauvre con, il est vraiment... pathétique.
Zavallı herif.
Pauvre connard.
- O zavallı herif.
- Le fumier!
Şu zavallı herif hayatta olsaydı bile, hiçbir şey olmayacaktı.
Même si ce pauvre gars etait encore vivant ca ne veut rien dire.
Zavallı herif. - Neden?
Si on peut dire, il est toujours dans le coma.
Zavallı herif cehennemde gibi.
Je pense que le pauvre homme a traversé l'enfer.
Zavallı herif acıkmış olmalı.
Le pauvre, il doit avoir faim.
Zavallı herif.
Ce glandeur.
Çok aptalca davrandı. Zavallı herif, yardıma ihtiyacı vardı.
C'est plutôt lui qui aurait eu besoin d'aide, le pauvre bougre.
Zavallı kız tünelden geçtiğinde, adi herif onu bekliyormuş.
Quand la pauvre fille est sortie, ce salaud l'attendait.
Zavallı herif.
- T'avais qu'a pisser... quand t'étais au numéro trois!
Zavallı yaşlı herif.
Le pauvre, vieux, cher bougre.
Akla yatkın geliyor, seni zavallı kusmuk herif burada ayağa kalkacak hiç gücüm olmadığı için yatıyor olabilirim ama belki gücüm geri gelmiş de olabilir.
Il est concevable, misérable masse de vomi... que je reste étendu ici parce que je n'ai pas la force de me lever. Mais encore... peut-être en ai-je la force après tout.
Zavallı herif.
Pauvre mec.
Şerif adamın öldüğünü bilmiyor, o yüzden her yerde onu arıyor... çünkü herif muhtemelen o zavallı küçük kızı öldürmüş.
Le shérif ne sait pas que Zack est mort et le cherche car il a probablement tué la pauvre petite.
Seni hasta, zavallı, aşağılık herif.
Tu es malade, espèce de petite salopard.
"Zavallı yaşlı herif, kanser."
"Pauvre type, il a un cancer."
- Zavallı herif!
- Pauvre type!
Zavallı herif.
Pauvre homme.
Zavallı adi herif istediğin herşeyi veriyor.
Ces pantins te donnent tout ce que tu demandais.
Yüzeyde olup aşağıda kapana kısılmış zavallı adi herifi kurtaran kişi ben olmalıyım aşağıda kapana kısılmış adi herif olmamam gerekiyor.
Ecoute, c'est moi qui devrait être à la surface occupé à sauver le pauvre bougre coincé ici, pas vraiment être le pauvre bougre coincé ici.
herif 38
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallılar 55
zavallı adam 286
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallılar 55
zavallı adam 286
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243