English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ö ] / Ölu

Ölu tradutor Francês

422 parallel translation
Bölüm 3. "ÖLÜ ADAM ADALET PEŞİNDE."
TROISIÈME PARTIE "LE MORT DEMANDE JUSTICE"
TEHLİKELİ AŞK-TÜM ÖLÜ KADINLAR
AMOUR DANGEREUX Toutes les femmes mortes
25,000 $ ÖDÜL JESSE JAMES ÖLÜ VEYA DİRİ 15,000 $ FRANK JAMES İÇİN
25 000 DOLLARS POUR JESSE JAMES MORT OU VIF 15 000 DOLLARS POUR FRANK JAMES
-... zengin ve güçlüye karşı... -... daima sabırlı olu mu?
- "Avec les grands de ce monde..." - "Sois patient"?
Uzun süre çözümsüz kalmasa iyi olu.
Il faudrait pas traîner à le résoudre.
JOHN SULLIVAN TREN RAYLARINDA ÖLÜ BULUNDU
SULLIVAN MORT ÉCRASÉ
- Ne olu?
Je lui en ai payé une petite.
ARANIYOR ÖLÜ VEYA DİRİ ÖDÜL 15.000 DOLAR
AVIS DE RECHERCHE Mort ou Vif
MÜFETTİŞ MORROW TRENDE ÖLÜ BULUNDU
L'inspecteur Morrow trouvé mort dans un train
ÇİFT ÖLÜ BULUNDU
UN COUPLE ASSASSINÉ
Onu koysanız iyi olu sanırım.
Vous devriez le mettre dedans.
- Merhaba. - Ne...? Ne olu...?
J'ai vendu votre programme.
ARANIYOR öLÜ VEYA DİRİ
"Recherché Mort ou Vif"
EL INDIO'nun başına ÖLÜ YA DA DİRİ
1000 $ DE RÉCOMPENSE... MORT OU vif.
- Olu.
- Allez-y.
ÖLÜ YAKICI
L'INCINERATEUR DE CADAVRES
- Olu böyle şeyler.
- Ce sont des choses qui arrivent.
ÖLÜ / YARALI / KAYIP
BLESSURES INFLIGEES PAR LA Ille ARMEE DE PATTON MORTS BLESSES DISPARUS
Bak sen kardeşime be! Delirmek olu mu hiç?
Pas comme ça.
ÖLÜ YA DA DİRİ.
MORT OU VIF
Banka Soygunu, Tecavüz ve Cinayet Zanlısı KEL MITCHELL ÇETESİ ÖDÜL 200 DOLAR ÖLÜ... ARANIYOR : MÜRACAAT :
RECHERCHÉ pour braquage Soupçonné de Viol et de Meurtre
ÖĞRENCİ VE SEVGİLİSİ ÖLÜ BULUNDU....
UNE ÉLÈVE ET SON AMANT RETROUVÉ ASSASSINÉS
Bakin bayan su an cok mesguluz burda. Parka olu bir cocuk bulundu...
Et bien, nous sommes très occupés mademoiselle.
Parkta olu bir kiz cocugu bulunmus.
Une petite fille s'est faite assassiner dans le parc.
Bayan, ozur dileriz, ancak bu gece parkta olu bir kiz cocugu bulundu, haberiniz varmiydi?
Pardon, mais vous savez qu'il y a eu une petite fille d'assassinée ce soir?
Neler olu - - Annenle konuşmalıyım.
Je vais parler à ta mère.
Buradaki hamam böcekleri kuş yumurtası kadar büyük! Ama ne... n'olu...
Ces maudits cafards sont plus gros que des œ ufs.
Ne olu...
Qu'est-ce...
- Başkan, Olu Kimba, sık sık baş sayfada.
Le Président, Olu Kimba, fait souvent la une.
Olu Kimba iş yapmadı.
Olu Kimba... ne faisait pas d'affaires.
Rüzgâr, olu aç!
Vent, à gauche!
Ç ünkü, kuluç ka döneminin ikinci gününde... gerileme mutasyonuna ugramiº bütün hücreler... eski duruma dönen koloniler oluºturur, tipki gemiyi terk eden fareler gibi.
Au deuxième jour de l'incubation, les cellules qui ont subi des mutations inverses produisent des colonies rétromutantes... les rats quittent le navire.
Etil Metan Sülfonat alkil oluºturan bir etmen... ve güç lü bir dönüºtürücüdür.
L'E.M.S. est un agent alkylant... et un puissant mutagêne.
Bu kopyalamayi engellemez, ama kopyalamada bir hataya yol aç iyor. Böylece yeni oluºmuº DNA dizisi mutasyonu taºiyor... ve yine bir virüs oluºuyor.
Cela n'empêche pas la réplication, mais y glisse une erreur, de sorte que le nouveau brin d'ADN porte une mutation, et on a encore un virus.
FBI, İÇKİ KAÇAKÇILARINI TUZAĞA DÜŞÜRDÜ 3 ÖLÜ
FBI piège Bootleggers Trois morts
TABANCAMI SADECE ÖLÜ PARMAKLARIMIN ARASINDAN SÖKÜP ALABİLİRLER.
ILS N'AURONT MON ARME QU'EN L'ARRACHANT Â MES DOIGTS RAIDIS
Aferin. Neler olu -
Mais qu'est-ce que...
ÖLÜ KİŞİ
CADAVRE
EYLEMDE YİTİK. ÖLÜ SAYlLDl. FYRlNE lV'TE BULUNDU
PORTE DISPARU TROUVE SUR FYRINE IV
Kulüpte duvara asabilen ilk kişi ben olu cam.
Je serais le premier du club à en rapporter un.
Ve bende çocuklarla olu cam.
Je vais voir les enfants.
Kuvvetli para kazanma yolu olu bu adamı biliyorum.
Je connais un type imbattable.
Neler olu ( yor ) - -?
Qu'est-ce...?
Neler olu ( yor ) - -?
Qu'est-ce que...?
Neler olu ( yor ) - -?
Qu'est-ce que...? !
Neler olu ( yor ) - -?
Quoi...?
Sanırım aşık olu...
Je pense que je suis en train de tomber...
Oraya giremezsin. - Dünyalar aşkına! Ne olu..
Il est interdit d'entrer ici.
Neler olu...
Ce sont nos pseudonymes.
- Sonra ne olu?
- Que s'est-il passé ensuite?
- Evet, öyle. Yemek bir kaç dakikalığına hazır olu.
Le dîner n'est pas tout à fait prêt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]