Söylediğim gibi tradutor Português
2,754 parallel translation
Daha önce söylediğim gibi.
É como te disse anteriormente.
Söylediğim gibi, şu San Simonlu kadınla ilgili ne var bilmiyorum. Ama emin ol eğer bildiklerimi dedektife anlatırsam, o ortaya çıkartacaktır.
Como eu te disse, não sei qual foi o trato com essa mulher de San Simon, mas tenho a certeza, que se eu contar tudo ao detective, ele vai descobrir.
Söylediğim gibi.
É como eu disse.
Daha önce söylediğim gibi başı belada olması gereken şu muhabir, tamam mı?
Como te disse antes, companheiro, aquele jornalista é quem deve estar em sarilhos, percebes?
Ki, sana söylediğim gibi aylar önce halletmen gereken bir şeydi.
Algo que já devias ter feito há meses, como te disse.
Söylediğim gibi, burada özel bir konumdayız.
Como estava a dizer, temos aqui vantagens especiais.
Söylediğim gibi, çoğunu hatırlamıyorum bile.
- Como disse, não me lembro de muito.
Her zaman söylediğim gibi kazanmak için köpekbalığı gibi olmalısın.
Mas é como eu digo sempre... Se querem ganhar, têm de ser o tubarão.
Söylediğim gibi partiye gitmek için Tommy'le buluştum.
Eu estava... à espera para encontrar Tommy para a festa, como disse,
Zira daha önce sana söylediğim gibi şaka yapma konusunda hiç başarılı değilsin. Şaka yaparken gözlerini kırpıyorsun.
Sabes que não és muito bom nisso e eu já te expliquei que quando dizes uma piada tens de pestanejar.
Geçen gün söylediğim gibi, Chuck neye mal olursa olsun sizin için buradayız.
Como disse antes, Chuck, estamos contigo, custe o que custar.
Söylediğim gibi, gazeten sattığı sürece ne istersen yapabilirsin.
Como eu disse, Tu fazes o que quiseres desde que vendas jornais.
Söylediğim gibi değil mi?
Mesmo como eu disse, Batman e Batman.
Polise de söylediğim gibi, bilgisayarımda film izliyordum.
Já disse tudo à polícia, está bem? Estive a ver filmes no meu computador.
Söylediğim gibi, bir kaç yemek ve kahve.
Tal como disse, são só uns jantares e café.
Sana söylediğim gibi.
Já te disse.
- Ben de bilmiyorum. Ama adamlarınıza da söylediğim gibi bundan sonrasını ben hallederim.
Mas como disse aos seus agentes, posso controlar as coisas por aqui.
Az önce söylediğim gibi Martin Charles'ta, riskleri kontrolümüzde tutar ve kimseye bağlı kalmayız.
Como estava a dizer, na Martin / Charles preservamos os nossos riscos e não dependemos de ninguém.
Bilgi toplantısında binlerce kez söylediğim gibi tıpkı.
Como disse no meu briefing inicial e 100 vezes depois.
Sana söylediğim gibi onu kendi ellerimle öldürdüm.
Eu matei-o com as minhas mãos, como te disse.
Söylediğim gibi hepsi onun suçuydu!
A culpa é toda dele! Tal como eu disse!
Söylediğim gibi bu davada katil bir şekilde kurbanın hayatını tehlikeye sokuyor gibi görünüyor.
Como estava a dizer, neste caso, parece que o sujeito põe em perigo a vida da sua vítima, num processo de tentar "salvá-la"
Söylediğim gibi, birkaç bira içip kadınları etkilemeye çalıştı.
Como disse, estava a beber e a namorar.
Gitarımı söylediğim gibi getirdin mi? çılgın Mike reklamı başladı ve apışıp kaldım.
Trouxeste a minha guitarra, como te pedi? Não, ia trazê-la, mas estava a dar o anúncio do Mike Maluco e paralisei.
Ama daha önce de söylediğim gibi, hemen kullanamayız.
Mas como disse-te, não podemos usá-lo agora.
Daha önce söylediğim gibi Booth, öfke...
Como eu disse antes, Booth, a raiva é...
Size söylediğim gibi,.. ... bütün sabah ormanda odun kesiyordum.
Como disse, estive na floresta toda a manhã, a cortar lenha.
Söylediğim gibi, çok düşmanın var ama inan bana senin ölmeni istemiyordum.
Como eu te disse, tens muitos inimigos, mas acredita quando digo que não te quero morto.
Peki, tekerlekli sandalyeler iyi, güzel ama eşinize de söylediğim gibi... Doğum uzmanınız, acil sezaryen ameliyatını önermediyse, şaşarım.
As cadeiras de rodas são muito boas, mas, como disse à sua esposa, não me surpreenderia se o seu obstetra não recomendasse uma cesariana de emergência imediatamente.
Söylediğim gibi Camelot şövalyeleri hazır olsun. Şafakta yola çıkacağız.
Os cavaleiras de Camelot que se preparem partiremos ao anoitecer.
Söylediğim gibi, başlangıç için yüzük iyi.
Como disse, o anel... para começar.
Söylediğim gibi Komodolar korkaktır.
Como te disse, os komodos são covardes.
Söylediğim gibi, ne telefonla görüştü, ne de internete girdi.
Estou a dizer, ele não usou o telemóvel nem ficou on-line.
Söylediğim gibi, gizleyecek bir şeyim yok. İçeri gelin.
E dito isto, não tenho nada a esconder.
Ve mektubumda sana söylediğim gibi idam kararını temyize götürmek ve yeni bir dava açmak için izin vermene çok minnettarım.
E, como lhe disse na minha carta, agradeço-lhe muito ter-me permitido que tratasse do recurso da sua sentença de morte e o seu pedido para um novo julgamento.
Söylediğim gibi, bu yüzden ben de kurbanın parmak izini alacaktım. Fakat parmak uçları zımparalanmış gibi. Kimliğini belirlemek için başka bir yol bulacağız.
Como dizia, estou a tentar obter a impressão digital dele, mas parece que todas as suas digitais foram lixadas, vamos ter de encontrar outra forma de o identificar.
Bridgett'in turistlerle flört etmesinden hoşlanmazdı. Söylediğim gibi hep kızın parasını alıyordu.
Não gostava que ela namorasse com os turistas, estava sempre a tirar-lhe o dinheiro.
Evet. Daha önce de söylediğim gibi.. .. eşim Marvin varlıklı biridir ve biz Max için çok daha iyi imkânlar sağlayabiliriz.
Como já lhe tinha dito, o meu marido, Marvin, é rico e podemos dar todo o suporte ao Max.
Söylediğim gibi, 50 bin.
Cinquenta mil, como prometido.
Güvenlikler söylediğim gibi halloldu mu?
Trocaste as acções como pedi?
Söylediğim gibi romantik bir şey.
É romântico, como eu disse que seria.
Oğlanları söylediğim gibi çukura tıktınız mı?
Escavaste um buraco para os rapazes, como te disse?
- Anneme de söylediğim gibi..., -... bu doğru değil.
Como já disse à mãe, não prometi.
Ve Jack söylediğim gibi bir yüzücüydü.
E depois o Jack, como eu disse, ele era um nadador.
Söylediğim gibi, hepsi bu kadar.
Está tudo aí, como eu disse.
Her şeyi size söylediğim gibi yapın, anladınız mı?
Fazem tudo como eu disser para fazerem. Entenderam?
Söylediğim gibi, evet.
Sim.
Son söylediğim gibi bir kelime yoktu sanırım.
A última pode não ser uma palavra.
Bunu sana söylediğim için kendimi korkunç bir adam gibi hissediyorum, dostum...
Sinto-me uma pessoa horrível por te ter dito isto.
Christo'ya telefonda söyledigim gibi, istediginiz yelek bende mevcut.
Como disse a Christo ao telefone, tenho exactamente a coisa para as tuas necessidades. Por favor.
Bu samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. Sana söylediğim şeyi anlıyor musun?
Mas fica difícil com um monte de cães agarrados à minha cauda, percebes?
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123