Ama oldu tradutor Português
8,112 parallel translation
Ama o, iniş izni için kulenizle temas kurana kadar patlama oldu.
E antes que conseguisse contactar a vossa torre...
Ama başka bir şeyimiz daha oldu.
Mas também temos outra coisa.
Fark ettin mi bilmiyorum ama işler biraz hüzünlü oldu.
Não sei se já reparaste, mas as coisas estão um pouco sombrias por aqui.
En iyi arkadaşımı kaybettim, annem öldü tüm kasaba yok oldu ama seninleyken mutluyum.
A minha melhor amiga foi-se, a minha mãe está morta, a cidade inteira está destruída, mas, quando estou contigo, estou feliz...
Acele etmeliydim ama bence yine de çok sağlam oldu.
Tive que fazer as coisas à pressa mas, acho que a informação é credível.
Bildiğiniz gibi geçen sefer, Londra'yı geçmek için hız teknesi kullandım, ama karaya çıkamadığı için koşmak zorunda kaldım ki bana yarışa mal oldu.
- Bem, como vocês sabem da última vez eu usei uma lancha para atravessar Londres, mas no fim, ela nao pôde ir para terra, por isso tive de correr, o que me custou a corrida.
Umarım sormamın sakıncası yoktur, ama... yangında mı oldu?
Espero que não te importes com a pergunta, mas... Foi um incêndio?
Doğru, ama olay New York bölgesinde oldu.
- Pois, mas, aconteceu no "NY General".
Yani, neden gelmeyi bıraktığını anlıyorum ama Jack ile boşanalı bayağı oldu.
Quer dizer, entendo porque deixaste de ir, mas tu e o Jack já estão divorciados há algum tempo.
Hayır, ama bir şeyler oldu, ve bu işi halletmeliyiz,
Não, mas passou-se uma coisa e temos de tratar dele.
Ama david çok oldu.
- Mas o David também estava lá.
Ama bu olaylar peş peşe oldu.
Mas calharam de acontecer uma a seguir à outra.
Ama Amerika kötü bir şey yaparsa "Ne oldu canım?"
Mas se fizer algo de mau, é do tipo : " O que foi?
Çünkü bugün öyle bir şey oldu ki, sana gelmemiz gerekiyordu. Jim'in çok gönülsüz olduğunu hissettim ama.
É que aconteceu uma coisa hoje e devíamos ter vindo falar contigo, mas senti o Jim algo relutante em vir até aqui.
Saat geç oldu, biliyorum, ama daha fazla geç kalamayız maalesef.
Eu sei que é tarde. Mas não há tempo para atrasos.
Şimdi birdenbire başkan oldu ama.
Agora, de repente, ele é Presidente?
- Bir hata oldu ama...
- Foi um erro, mas...
- Bildiğim iyi oldu ama birisiyle konuşmam gerek.
É bom saber, mas, preciso de falar com alguém.
Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda felç, kalp krizi, anevrizma oldu ama bu olayların teknolojimizle olan bağlantısı saptanamadı.
Ocorreram alguns incidentes, apoplexia, ataques cardíacos, alguns aneurismas ocasionais, mas, uma ligação directa com esta tecnologia nunca foi estabelecida.
Ama ne oldu biliyor musun? Bu bana kendimi daha iyi hissettirmedi.
Isso não me fez sentir nem um pouco melhor.
4. Chanel de vardı ama o menejit oldu.
Havias uma Chanel número 4, mas ela teve meningite.
Johnny. Birkaç yıl önce emekli oldu ama hala burada yaşıyor.
O Johnny, aposentou-se há alguns anos, mas ainda mora na cidade.
Evet, annemin taşınması uygunsuz oldu ama ne yapmamı istiyordu yani, kadını atayım mı?
Sim, a mãe ter-se mudado foi inconveniente, mas o que queria ele que eu fizesse, me livrasse dela?
Uzmanlığıma başvurmanız gururumu okşadı, ama, sorabilir miyim, bunu istemenize ne sebep oldu?
Fico lisonjeado por buscar meu conhecimento, mas o que, se posso perguntar, levou a este pedido?
Ama müthiş bir şey oldu.
Isso é bom.
Ama o zamandan beri, bunun aslında Suudi kurumlarının önemli üyelerine bolca rüşvet vererek, garantiye alındığı iddiaları oldu.
Mas desde então, tem havido alegações de que na verdade foi garantido por subornos a membros chave do poder saudita.
ama bu sıradışı basitleştirmenin kötü sonuçları oldu.
Mas esta extraordinária simplificação teve consequências terríveis
Affedersin, gülmem biraz abes oldu. Ama Stefan için sevindim.
É cruel rir-me, mas que bom para o Stefan.
Ama sonra ne oldu biliyor musun?
Mas sabes uma coisa?
O zamandan beri ona ulaşmaya çalışıyorum ama biraz zor oldu çünkü galiba bebek bakıcılığı, hokey, caz müzik falan derken zamanı kalmıyor.
Tentei contactá-la desde então, mas tem sido difícil, pois acho que ela está ocupada a cuidar de crianças, com o hóquei e isso tudo.
Ama sonra kuzenim Brian bir şirkette çalışmaya başladı Ve kısa sürede bir Ferrari'si oldu ve artistik patinajcı sevgili yaptı.
Mas depois o meu primo Brian começou a trabalhar em uma empresa de anúncio. E logo ele tinha uma Ferrari e estava namorando uma patinadora.
Biraz varsayım oldu ama evet. Ayrıca bunu da yazabilirsiniz.
É um grande pressuposto, mas, sim, podem registar isso.
Şüphesiz ki müthiş biriyim, ama bu çok kolay oldu.
Sou magnífica, sem dúvida, mas isto é fácil demais.
Alvin ile benim birkaç problemim oldu ama ölmeden önce yanıma gelip onu geri götürmem için bana yalvardı.
Eu e o Alvin tivemos problemas, mas antes de morrer, ele procurou-me e implorou-me que o aceitasse de volta.
- Geri dönsek iyi olacak. Geç oldu, dadı söylenmeye başlar.
Devíamos levá-los de volta, senão a Ama ficará preocupada.
Bir bakıma o yüzden ama düşünecek bir günüm oldu ve bu işi başarıya ulaştırabileceğimizi düşünüyorum.
Em parte, sim, mas tive o dia para pensar e penso que podemos transformar isto num êxito. Sinceramente.
Ama bunu araştırmalıyım, babamın zehirlenmesi, seninle tanışmasından çok önce oldu.
Mas o que está em questão, o envenenamento de meu pai, ocorreu antes de conhecê-lo.
Bu işi kurallara göre halletmeye çalıştım. Ama pasif gelir kavramına bile kafası basmayan sığırın biri... -... işime mani oldu.
Tentei fazer isto de forma legítima, mas fui barrado no caminho por um veterano idiota que nem entende o que é o lucro passivo.
Bu biraz aşağılayıcı oldu ama tam isabet.
- É um grande insulto, mas na muche.
Ama ne zaman çocuğun oldu?
Quando tiveste um filho?
Ama sessizliği sorulara neden oldu.
Mas o seu silêncio levantou suspeitas.
Oldu ama.
Aconteceu.
- Emin değilim ama bir anda pahalı kıyafetlere ve daha güzel bir eve gücü yeter oldu, o da taşındı.
- Não tenho a certeza, mas, de repente, ela podia pagar roupas caras e um apartamento muito melhor, então ela foi-se embora.
Yok ama yetenek ve sezgilerin çok yardımı oldu.
Sorte, não, habilidade e perspicácia - mostraram-se produtivos.
Beni şaşırtan o oldu çok küçük ama bütün hikayeyi biliyor!
Sobretudo a filha mais nova, a Anu. Admira-me ter mantido a sua história, tão nova como é!
Umutsuzduk Ama birden oğlumuz oldu. Çocuğumuz olmuyordu.
Estamos aqui como pais.
Ama, biz ayrılmadan önce Vijay'a son kez soralım dedik Sam'a ne oldu?
Para Londres, viver com o irmão dela. Mas antes de irmos, Vijay... Por favor, diga-nos o que aconteceu ao Sam.
Yukarıda ama... - Ne oldu böyle?
- O que aconteceu?
Üzgünüm majesteleri, bana ne oldu bilmiyorum ama hemen tuvalete...
Desculpe, Sua Majestade, não sei que se passa, mas preciso ir...
Caz müziği, gül yaprakları, mumlar, burada ne oldu bilmiyorum ama oh Tanrım!
Jazz suave, pétalas de rosa, velas, não sei o que acontecei ali mas...
Şimdi on bir oldu, ama bir kere bir şey fark edince onu görmezden gelemiyorum.
Mas quando reparo em algo, já não consigo ignorá-lo. Tenho que descobrir tudo sobre isso.
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17