Amacın ne tradutor Português
684 parallel translation
Amacın ne, bilmiyorum ama Dr. Laughton'la çalıştığına kesinlikle inanıyorum.
Não sei o que andas a tramar... mas creio que estavas a trabalhar... com o Dr. Laughton.
Amacın ne Hummel?
O que está a tentar fazer, Hummel?
Amacın ne, Sam?
O que quer provar, Sam?
- Amacın ne?
- O que queres?
Senin amacın ne?
Onde você quer chegar?
Amacın ne senin? - Teslim mi olalım?
O que está propondo?
Amacın ne ufaklık?
Que queres, fedelho?
- Amacın ne? Tüfeğinden korun.
- Não podemos perder o Lohman.
Amacın ne senin?
Não era o que queria?
Amacın ne ki?
- Como pergunta isso?
Amacın ne? Eserimi mahvetmek mi?
O que está a tentar fazer, arruinar o meu trabalho?
Ben çocukken annem bunun benim özel amacım olduğunu ve... bir gün bu özel amacın ne olduğunu anlayacağımı söylemişti.
Quando era pequeno, mamãe me disse que era meu objetivo especial, e que um dia eu iria descobrir qual era o objetivo especial!
Senin amacın ne, Joanna?
Qual é a tua, Joanna?
Miller, senin amacın ne?
Miller, o que estás a fazer?
Amacınız ne?
Qual é a idéia
Amacınız her ne idiyse, her bir dehşetin tadına varmaktan büyük haz alıyorum.
Fosse qual fosse o objectivo, sinto muito prazer em saborear cada peça de horror.
Eminim Julia amacımın ne olduğunu anlıyor, değil mi Julia?
Estou certo de que a Julia entende o que pretendo. Não é, Julia?
Amacımın ne olduğunu hiç anlamadın mı?
Não fazes a mais pequena ideia do que quero?
Amacımın ne olduğunu sen de anlamıyorsun canım.
Querida, também não estás a ver qual é o meu objectivo.
Linda, senin de onun da amacınızın ne olduğunu anlamayı çok isterdim... ama ne yazık ki anlayamıyorum.
Linda, gostaria de entender o que tu e ele têm em mente, mas admito que não consigo.
Bu şovu kampta yapmanın esas amacı ne?
Qual é a sua ideia de fazer um espectáculo aqui?
İtalyanları saklayıp onlara sığınak sağlayan, bir insanın amacı başka ne olabilir! Amacım her şeye rağmen merhamet ve yardımseverlik duygumu kaybetmemekti. O iğrenç hain,
O que é um homem que... não só fornece documentos falsos e refúgio a italianos... que atentam contra nossos soldados mas... dão abrigo a desertores alemães?
- Amacınız ne, Bay Potter?
Onde quer chegar, Sr. Potter?
Amacın ne?
Está a tentar convencer-me do quê?
- o halde bütün bu saçma soruşturmanın amacı ne? Bütün bu insanları toplayıp beni karalamalarına göz yumuyorsunuz.
- Então por quê todo este trabalho... trazendo toda esta gente para me acusar neste caso?
Her biriniz mücadelenin amacının ne olduğunu biliyordunuz.
Cada um de vocês sabia o objectivo da luta.
İçgüdüsel olarak, yine bir ortak amaç uğruna birleşip her yönden akın akın Hayvan Çiftliği'ne gelmeye başladılar
Isto indignou-os. De todas as direcções, dirigiram-se à'Quinta dos Animais'. instintivamente unidos uma vez mais, numa causa comum.
Amacının ne olduğu önemli değil.
Não me parece que importem, os motivos que o levaram a agir.
Amacının ne olduğunu biliyordum, ama buna inanmadım.
Sabia o que queria, mas não podia acreditar.
Bize amacınızın ne olduğunu söyleyin.
Digam-nos o que querem.
Amacın ne?
Seu idiota! O que prova isso?
Amacınıza ulaştınız Galya'lılar, peki, ne istiyorsunuz?
Fazes troca de mim, gaulês, mas tenho de negociar contigo!
Amacının ne olduğunu tahmin edebiliyorum.
Posso adivinhar, qual é o propósito.
- Amacınız ne?
- Por que quer fazer isso?
İhtiyacınızı karşılamanın dışında bunların başka ne amacı var?
Que objectivo serve isto, excepto uma necessidade vossa? !
Yani, bu yolculuğa çıkmamızın amacı ne ki?
Afinal, qual é o objetivo desta viagem?
Müzisyen arkadaşlarınızın amacı ne?
- O que é que têm os músicos?
Savcılığın amacı ne?
O que faz a Acusação?
Kirov Demir Yolu ile adını Yoldaş Stalin'den alan Beyaz Deniz-Baltık Kanalı'na gizlice yanaşma amacıyla iki Alman askeri gücündeki düşman Vop Gölü'ne doğru ilerlemekte.
O inimigo, uma força de dois fritzes, avança em direcçäo ao lago Vop com o objectivo de alcançar secretamente o caminho-de-ferro Kirov e o canal dos mares Branco e Báltico, que tem o nome do camarada Estaline.
Amacınızı açıkladığınızda. Bay Tindle'ın tepkisi ne oldu?
Quando revelou as suas intenções, qual foi a reacção dele?
Ulzana'nın amacı ne?
Quais são os planos do Ulzana?
Plân hemen oracıkta bulunan Alman komutanına uçuruldu ve hâliyle o noktadan sonra düşman, amacımızın ne olduğunu tam olarak öğrenmiş oldu.
Foi logo levada ao comandante alemão local e claro que, a partir daí, ele tinha toda a informação sobre o que estávamos a tentar fazer.
Onların böyle bakmaktaki amacı ne?
Fazem-nos parecer feios de propósito para assustar as pessoas?
Amacınız ne?
Onde quer chegar?
" Bugün özel amacımın ne işe yaradığını öğrendim.
" Hoje descobri para que serve meu objetivo especial.
Amacınız, bedeli ne olursa olsun kazanmak, değil mi? Hayır.
O seu objectivo é ganhar a todo o custo, näo é?
Ona ziyaretinizin amacının ne olduğunu söylememi istersiniz?
O que lhe digo? Qual o motivo da sua visita?
Hey, amacınız ne?
O que estão a fazer?
Neden bana asıl amacınızın ne olduğunu söylemediniz?
Por que não me diz de que se trata tudo isto?
Amacımızın ne olduğunu sormuştun.
Perguntam, qual é o nosso objectivo?
Bu araştırmanın amacı Buddy gibi çocuklara yardım etmek değilse ne yapıyoruz biz burada?
Se a nossa pesquisa não é para ajudar um miúdo como o Buddy, então que estamos aqui a fazer?
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320