Anlamaya çalışın tradutor Português
598 parallel translation
Durun beyler, lütfen benim durumumu anlamaya çalışın.
Calma, cavalheiros, tentem compreender-me.
Lütfen anlamaya çalışın Bay Van Meer.
Por favor tente perceber.
- Anlamaya çalışın.
- Tente entender.
Hanımefendi beni dinleyin ve anlamaya çalışın...
Escute-me e tente entender.
- Anlamaya çalışın.
- É proibido, senhora. - Vai estar tudo escuro.
Lütfen anlamaya çalışın.
Por favor, tente compreender.
Hiçbir şey reddettiğim yok, ama lütfen anlamaya çalışın.
Não estou a recusar nada, mas entenda.
Zor olduğunu biliyorum Bayan Doolittle, ama anlamaya çalışın.
Eu sei que é difícil, menina Doolittle, mas tente compreender.
Onu anlamaya çalışın.
Tente compreendê-lo, Menina Witt.
Anlamaya çalışın!
Tente perceber.
Yasal sorununuzu anlıyorum ama siz de beni anlamaya çalışın.
Irmã, entendo o seu problema legal, mas deve entender o meu.
Açık fikirli olmaya, başkalarının bakış açılarını anlamaya çalışın.
Tentem manter o espírito aberto e entender o ponto de vista dos outros.
Şunu iyi anlamaya çalışın.
Vejam se percebem uma coisa.
Durumumu anlamaya çalışın lütfen...
- Tente compreender a minha posição.
Biz sorun çıkartmak istemiyoruz, anlamaya çalışın!
- Não queremos causar sarilhos...
Sadece anlamaya çalışın.
Tente compreender.
Yüzbaşı Yonoi. Lütfen anlamaya çalışın.
Capitão Yonoi, tente perceber.
Lütfen anlamaya çalışın, bu korumacı bir durum.
Por favor, compreenda, foi uma medida de protecção...
Martha, sadece senin bakış açını anlamaya çalışıyorum.
Martha, quero saber o teu ponto de vista.
Neden benimle gelmediğini anlamaya çalıştım sebep siz olmalısınız.
Tentei compreender porque não vem embora comigo, e tem que ser por sua causa.
Astsubay Keith'in gemide kalıp kalmayacağını anlamaya çalışıyorum.
Estou a ver se descubro se o subtenente Keith quer ficar a bordo.
Bazılarınızsa durumun vahametini anlamaya çalışıyor, ama sık sık... durumun gerçekten ne ölçüde ciddi olduğunu soruyorsunuz.
Outros estão tentando entender a gravidade da situação... mas repetidas vezes perguntam quão séria ela ê.
Anlamaya çalış, bizi duydukları anda, Bizi en yakın ağaçtan sallandıracaklar.
Trate de compreender. Logo que nos ouçam, passam-nos a corda pelo pescoço.
Sen de bunu anlamaya çalışmalı ve diğerlerinin de anlamasını sağlamalısın.
- Isso é o que você deve tentar e fazer os outros rapazes compreender.
Evet, efendim, Çavuşun güvenilir bir tanık olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.
Senhor, só tentava estabelecer a confiabilidade do sargento como testemunha.
Eve yeni geldi. Bu çok doğal. Sizin nasıl davranacağınızı anlamaya çalışıyor.
Agora que ela está em casa, ela quer saber o que acontece com vocês.
Sen aslında kendi duygularını anlamaya çalışıyorsun.
Quer descobrir como se sente. Isso é uma técnica de engate?
Kelp, sunu anlamaya çalış ki bilim adamlarının ve yaratıcıların bazı gariplikleri olduğunun farkındayım.
Kelp, tente entender que eu entendo que os cientistas e os criativos têm as suas excentricidades.
Sana neden görsel ayrıntıları anlattığını anlamaya çalışıyorum.
Estou a tentar perceber o porquê de ela contar-te todos os pormenores.
- Durumumu anlamaya çalışın.
Sr. Barnier, tente compreender o meu raciocínio.
Bunu kendiniz anlamaya çalışmalısınız.
Vai ter de perceber isso sozinho.
Sana nasıl hayatta kaldığımızı söylersem, birbirimiz için ve buradaki hayat için ne hissettiğimizi anlamaya çalışır mısın?
Se te contar como sobrevivemos, tentarás entender o que sentimos pela nossa vida aqui e um pelo outro?
Nereye pusu kurduklarını anlamaya çalışıyoruz Bay Garris.
Estamos só a tentar localizar uma emboscada, Sr. Garris.
Anlamaya çalış, böyle olmasını ben de istemezdim.
Tenta perceber que não é uma coisa que me agrade.
Aleksey, bunu anlamaya çalışmalısın.
Você precisa tentar entender.
- Ben sadece kafamın içinde bunu anlamaya çalışıyorum Sizi anlıyorum.
Só pergunto porque estou farto de dar voltas à cabeça.
Tanrı'nın kocamı neden öldürdüğünü anlamaya çalışıyorum.
A tentar perceber porque é que Deus matou o meu marido.
Anlamaya çalışmalısınız.
Tente entender.
Ve buraya gelip neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz... Ama yüksek düşünmeli neler olup bittiğini anlamalısınız dostum.
Depois vens aqui, à procura de saber onde é... mas tu tens que estar aqui, meu, para saber o que se passa.
Sadece ortada ne tür dolapların döndüğünü anlamaya çalışıyorum.
Quero saber as tuas contrapartidas.
Bir babanın aczini anlamaya çalış.
Tenta compreender as fraquezas de um pai.
Sen hala nasıl yaptığını anlamaya çalışırken o gece yarısı aralarından sıyrılıp uzaklaşmış olur.
Ele esgueirava-se durante a noite e já iria longe... enquanto ainda estarias a tentar perceber como tinha conseguido.
Vibrasyonların gücünü anlamaya çalışıyoruz.
Estamos tentando entender o poder das vibrações.
Dünya'lı elçilerin birçok ulustan insanların eski nehir yataklarında gezdiklerini Dünya benzeri bir gezegenin nasıl olup da kalıcı buz çağına girdiğini anlamaya çalıştıklarını ve nehir kıyısında hayat kalıntılarına dair izler aradıklarını hayal ediyorum.
Imagino os emissários da Terra, cidadãos de diversas nações, descendo um vale de um antigo rio em Marte, tentando compreender como um mundo inteiramente semelhante à Terra, foi convertido numa permanente idade do gelo, e procurando antigos sinais de vida, ao longo das vertentes do rio.
Sadece insanların konuştuklarını dinleyip destekleyerek, anlamaya çalışıyorum.
Vou-me apercebendo das coisas ao falar com as pessoas
Bay Deluth, sadece bu adamın şu anki halini anlamaya çalışıyorum.
Mr. DeIuth, acredito sinceramente que este homem agiu...
Başkalarının çektiklerini biraz anlamaya çalış.
Pensa nos sentimentos das outras pessoas, para variar.
Anlamaya çalışıyorum, ancak bunların hiçbiri anlamlı gelmiyor.
Ethan, entenda, nada disto faz sentido.
Neler olduğunu.... Anlamaya çalışmalısın.
Tens que tentar entender o que aconteceu.
Buna karşın, ben objektiflerin arkasından bakıyor, not tutuyor, form dolduruyor ve günlüğümün sayfaları arasından kurtları anlamaya çalışıyorum.
Mas sento-me atrás de lentes de vidro, preenchendo blocos de notas e formulários em triplicado, tentando captar os lobos nas páginas do meu diário.
Yetkililer para transferlerinin nereden yapıldığını anlamaya çalışıyorlar ancak şu ana kadar bir başarı sağlayamadılar.
As autoridades tentam determinar a origem das transferências no entanto, sem sucesso, até ao momento.
çalışın 67
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamı ne 66
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20
anlamı ne 66
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20