English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben gitmeliyim

Ben gitmeliyim tradutor Português

634 parallel translation
- Belki de ben gitmeliyim.
- Talvez seja melhor sair eu.
Hayır, ben gitmeliyim.
Não, eu tenho que ir.
Ben gitmeliyim, Lloyd.
Tenho de ir.
Peki, ben gitmeliyim artık.
Agora tenho que ir.
Bence ben gitmeliyim.
São horas de eu ir.
Öyleyse ben gitmeliyim artık.
Bem, tenho que ir.
- Hayır, hayır! Ben gitmeliyim.
- Não, eu vou-me embora.
Ben gitmeliyim.
Eu-eu... eu vou.
Ben gitmeliyim nereye anlattı alıyorsanız sevmiyorum ne.
Que mais me dá! O que não aguento é que me queiram obrigar.
Burada komutan benim. Ve askeri geleneğe göre önce ben gitmeliyim.
Eu é que estou no comando e, segundo a tradição militar, sou o primeiro.
Ben gitmeliyim, sanırım.
Acho que devo ir.
Ama ben arkadaşımı kurtarmak içi Bağdat'a gitmeliyim.
Mas tenho que ir a Bagdá salvar o meu amigo.
Ben artik gitmeliyim.
Acho que agora vou andando.
- Ben de manava gitmeliyim.
Tenho de ir para o hospital.
Ülke dışına çıkarılmak zorunda ve ben de onunla gitmeliyim.
Ele tem de ser levado para fora do país e eu tenho de ir com ele.
Artık gitmeliyim ben.
Adeus, devo agora partir!
İzin alır, ben de gelirim. Hemen gitmeliyim.
Peço uma folga e vou contigo.
Ben de eve gitmeliyim.
Eu também.
- Belki onun yerine ben gitmeliyim.
Talvez seja melhor eu ir no lugar de Jim.
Ben artık gitmeliyim.
Tenho mais que fazer.
O çok hasta ve ben hemen onun yanına gitmeliyim.
Está muito doente e precisa de mim!
Bu durumda ben gitmeliyim.
Acho que vou partir.
Fakat ben şimdi gitmeliyim, karım bekliyor.
Mas agora tenho que ir, a minha esposa está à espera.
Pekala, Ben... madene gitmeliyim.
Bem! Tenho que ir à mina.
Annem şehre iniyor, ben de Macy'ye gitmeliyim.
A mäe vai até à cidade, e eu tenho de ir ao Macy's.
Ben şimdi gitmeliyim.
Devo ir agora.
AnlaşıIan bir kez daha Kleopatra ulaşılamayacak bir yerde ve ben onun peşinden gitmeliyim.
Mais uma vez, parece que Cleópatra está longe do alcance e tenho de ir ter com ela.
Tamam, ama şüphelenmemeleri için ben yalnız gitmeliyim.
Bem... mas devo ir sozinha, senão vai desconfiar.
Ben de gitmeliyim
E eu devo ir
Güneş yatmaya gitti Ben de gitmeliyim
O sol já foi dormir E eu devo ir
Ben de gitmeliyim.
Eu tenho que ir também.
Dur bakalım, Elizabeth. Ben giderse, ben de gitmeliyim.
- Se o Ben for, eu tenho que ir e...
Ben gerçekten gitmeliyim.
Tenho mesmo que ir..
Sadece ben.. kendi yolumdan gitmeliyim.
Só acho que devo procurar o meu próprio caminho.
Ben de gitmeliyim.
Eu também tenho que ir.
Ben de o tarafa dogru gitmeliyim. Beni o tarafa dogru atarsaniz sevinirim.
Tenho que ir a uma loja nova, Se não se importa pode dar-me boleia?
Ben gidiyorum. Havaalanına gitmeliyim.
Vou para o aeroporto.
Gitmeliyim. - Ben de gitmeliyim. Tuvalete gitmeliyim.
- E eu tenho de ir à casa-de-banho.
Beyler, sanırım ben artık gitmeliyim.
Bem, cavalheiros, acho melhor ir embora agora.
Şimdi ben... Gitmeliyim.
Agora eu... tenho de ir.
- Ben artık gitmeliyim.
- Tenho de ir andando.
Ben şimdi bombacının kimliğini bulmaya gitmeliyim.
Tenho que sair agora para deter aquele bumbista louco.
- Ben de gitmeliyim.
- Céus, tenho de ir!
- Ben de gitmeliyim.
Eu também.
Bak, ben... Ben sanırım eve gitmeliyim.
Acho que devia ir para casa.
- Ben işe gitmeliyim.
- Tenho que ir trabalhar.
Ben okula gitmeliyim anne.
Tenho de ir para a escola, mãe...
Ben şeye gitmeliyim...
Tenho de ir à...
Ben... Vav! ... gitmeliyim.
Tenho... de ir.
Dinle, gitmeliyim ben. Hiç havamda değilim.
Ouve, eu vou-me embora.
Ben artık gitmeliyim.
Eu...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]