English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben götürürüm

Ben götürürüm tradutor Português

772 parallel translation
Kefalet olarak 10,000 hemen Polis Şefine götürülmeli. Ben götürürüm!
Temos de levar 10 mil libras de caução ao chefe da Polícia.
Cevabı ben götürürüm.
Eu mesmo levo a resposta!
- Çörekleri ben götürürüm.
- Eu levo os bolos.
Seni ben götürürüm. Hayır!
Eu levo-te.
Ben götürürüm.
Eu levo.
Bunları senin için ben götürürüm.
Eu levo isso.
- Merak etme ben götürürüm.
- Tena calma, eu acompanho-a. - Vai me levar lá?
Küçük hanımı eve ben götürürüm.
Eu levo a senhorita a casa.
- Tamam, ben götürürüm.
- Está bem, eu levo-lho.
- Sizi ben götürürüm.
Eu levo-o.
Hayır, ben götürürüm.
- Não, eu levo-os comigo.
Kamarana git yoksa ensenden tutar ben götürürüm.
Vai, ou levo-te eu mesmo.
Çiçekleri ben götürürüm.
Eu levo as flores.
- Gazeteleri ben götürürüm.
- Eu levo os jornais.
- Gel, seni ben götürürüm.
- Venha, vou levá-la a casa.
Hayır, biraz sıkıştım. Ben götürürüm.
Não, tenho pressa.
Hayır, güvenmediyseniz, sizi ben götürürüm.
Não. Se não confia em mim, levo-o lá.
Ben götürürüm.
- Cuidado.
Tamam, ben götürürüm.
- Está bem. Eu fico com ela. Não.
Dosyayı ben götürürüm.
Eu vou buscar o ficheiro.
Ben götürürüm. Hayatını tehlikeye atma.
Não necessitais arriscar a vida.
Gerek yok aşkım. Ben götürürüm.
- Deixa estar, querida, eu levo.
Ben götürürüm.
Eu levo-a.
Ben götürürüm.
Eu levo-lhes isso.
Gel, ben seni trenine götürürüm. Kahveden sonra.
Venha, levo-o ao comboio depois do café.
Ben Rosie'yi götürürüm.
Acho que vou levar a Rosie.
Ben çantanızı götürürüm efendim.
Eu levo a sua mala, senhor.
Ben seni götürürüm.
Eu te levo.
Ben seni götürürüm.
Eu o levo de carro.
Ben bunları ona götürürüm.
Levarei lá em cima para ele.
- Ben seni götürürüm.
Eu levo você.
Carolyn Teyze'ni ziyaret etmek istiyorsan, yarın sabah ilk iş seni oraya ben arabayla götürürüm.
Socorro! Se queres descer o rio para ir ter com a tia Carolyn, levo-te lá de carro, de manhã.
Ben sizi oraya götürürüm.
Eu levo-o até lá.
- Ben Trône Fuar'ina gider, ona götürürüm.
Tenho de me despachar... Obrigada pelo álbum.
Ben seni götürürüm.
Onde é?
Haber yayılmadan ben hepsini kuzeye götürürüm.
Despacho-os para norte antes que a coisa se saiba.
- Ben seni ona götürürüm.
- Eu levo-te lá.
Kal ve daha sonra ben seni üç tekerlekli arabamla götürürüm.
Fique, e depois eu levo-a a casa no meu Morgan de três rodas.
Gölge gibi kaçıyor. Ben sizi ona götürürüm ama, 500 $ karşılığında.
Embora se mova como uma sombra, levá-los-ei até ele, mas por $ 500.
Ben sizi götürürüm.
- Eu levo-os.
Saxon lara gitmek istiyorsan Seni ben götürürüm.
Se quiseres ir a Saxon City, eu levo-te.
Ben öyle bir yer biliyorum, sizi oraya götürürüm.
Conheço um sítio, levá-los-ei até lá.
Ben benim, nereye istersen oraya götürürüm.
Eu sou eu e a levo para onde quiser.
Ben seyahate gittiğimde benimkini hep yanımda götürürüm.
Eu sempre viajo com minha criada.
Ben... Ben sizi istediğiniz her yere götürürüm!
Levo-os onde quiserem ir.
Sorun değil. Ben onu eve kadar götürürüm.
Está tudo bem, eu levo-o a casa.
Ben Yüzüğü götürürüm... ama yolu bilmiyorum.
Eu... eu vou levar o Anel, embora não sa ¡ ba o vam ¡ nho.
Ben öbür esyalarla götürürüm.
Eu levo-os para dentro com o resto do equipamento.
Ben seni götürürüm.
Tenho de ir. - Eu levo-a.
- Madem onu değiştireceksin ben de değiştirmeyecek bir dergiye götürürüm.
- Você vai reescrever o que escrevo. Vou levá-lo a uma revista que não o faça.
Ben götürürüm.
Sem problemas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]