Ben ve o tradutor Português
35,601 parallel translation
Artık sadece sen, ben ve o var.
És só tu. E eu. E ela.
Ben ve o şu Skype denen şeyi denedik ama ilişkinin kayıp gittiğini hissedebiliyorum. Yani şu an, dibe vurmuş vaziyetteyim.
Nós tentámos a cena do Skype, mas sinto que estou a perdê-lo, e agora, estou mais em baixo do que alguma vez estive.
Eğer hayvanat bahçeme sızıp, Reiden ve bir avuç aslan hakkında zırvalamasaydı ben bile burada olmazdım.
Sabes, se ela não tivesse vindo bisbilhotar o meu jardim zoológico, a reclamar sobre a "Reiden" e um grupo de leões,
Üzgünüm, ama kıçın karşımda ve ben sinirliyim.
Desculpa, mas o teu rabo está aqui e eu estou passada.
Ben de onu içeri götürdüm ve Melanie de oradaydı.
Então levei-a para o sítio e a Melanie estava lá.
Eğer bu, sen ve Alexei için daha iyi bir gelecek demekse lütfen, izin ver giden ben olayım.
E se isso significar uma vida melhor para ti e para o Alexei... Por favor, deixa-me ser eu a ir.
Ve ben... Kalbimi dinledim.
E eu escutei o meu coração.
Ve ben nehre o kolyeyi atarak yaptım.
E eu fiz isso ao atirar aquele medalhão no rio.
Ve ben... Ben kocanı öldürmek istedim.
E eu tentei matar o seu marido.
Eğer ben cadı ve Tanrının kendisiyle mücadele etsem bile sana söz veriyorum kocan zarar görmeyecek.
Mesmo que eu tenha que lutar com uma bruxa ou até o próprio Deus prometo que o seu marido estará ileso.
'Ve ben ölmeden önce sana bilgilerimi verdim.'
E entreguei-lhe o meu conhecimento antes de morrer.
Hatta ben de senden alabilirim koltuklar, huzur vazosu ve ne kadar ıvır zıvır varsa. Hiçbir zaman sana yarar sağlamasın istemedim.
Até poderei comprar-ta, a mobília, a jarra Serenity e tudo o mais.
Her şey yolunda mı? Cameron daha da fazla balataları sıyırdı ve ben ne yapacağımı bilemiyorum.
A Cameron está a passar-se e eu não sei o que fazer.
- Rick ve ben de böyle olabiliriz diyorsun?
- Eu e o Rick podemos ser isso? - Sim!
Ve ben bunu kişisel almayacak kadar olgunum.
Sou suficientemente altivo para não levar isso a peito. Quando ele sair, os vossos clientes entrarão em pânico e vão segui-lo ou ir para outro lado e levarão o dinheiro com eles. Não devias.
Gücü ben almalı ve ünlü kahraman ben olmalıydım.
Eu devia ter obtido o poder e ter-me tornado um herói!
Ama ben de milyonlarca kez kan öksürmüşümdür ve bu da benim de virüslü olduğum anlamına mı geliyor?
- Viram? - Mas já tossi sangue, um milhão de vezes, o que não significa que tenha o vírus.
Ben de Todd ve Erica'ya katılıyorum.
Concordo com o Todd e a Erica.
Dinle, bir erkeğin en güvenilir olduğu zaman boşaldıktan hemen sonrasıdır ve ben şuanda tamamen dürüstlük istiyorum, o yüzden lütfen.
Um gajo é mais verdadeiro logo depois de se vir. E agora quero dele honestidade total.
Ben ve iş ortağım Terba.
Eu e o meu parceiro de negócios.
Ben saçları ve keşfi yapardım, o da yaptığı şeyi yapardı. Neticede bilindik hikaye işte. Kalbime doğru bir döner tekme attı.
Eu tratava do cabelo e do reconhecimento, ele... fazia o que faz, e eventualmente, é a história clássica, ele deu pontapés rotativos até ao meu coração.
Onu bir odaya kilitleyeceğim, sadece o ve ben ta ki birimiz odayı terkedene kadar.
Vou trancá-lo comigo num quarto, até que apenas um de nós saia.
Caroline barımızı kazanmaya çalışıyor ve ben de hayatının kötülüğünü anlatarak, ona destek oluyorum.
Ela está tentando ficar com o bar de volta e estou a inspira-la apontando como a vida dela é má.
Ben babası değilim ve tabii ki seninle aynı emniyet kaygılarını taşımıyorum ama bildiğim bir şey var ki Joe, birininin potansiyelini ne kadar uzun süre inkar edersen desteği o kadar çok başkasında ararlar.
Não sou o pai dele e claro que não tenho as mesmas preocupações que tu, mas, Joe, uma coisa eu sei, quanto mais negares a alguém o seu potencial, mais eles procurarão noutro lugar.
O ve ben ikimiz eğer bunu yapmazsak bizi neyin beklediğini biliyoruz.
Eu e ele sabemos o que nos espera se morrermos.
Damon Bonnie'yi öldürür, ben Bonnie'yi öldürürüm ve sonra hepimiz hayatımıza devam ederiz.
O Damon mata a Bonnie, eu mato-te a ti e todos seguimos a nossa vidinha.
Damon ve ben geçmişte birbirimize ne yapmış olursak olalım affedildi.
O que o Damon e eu fizemos um ao outro no passado está perdoado.
Senin demene gerek kalmadı doktor, ben dedim ve çok zekice bir şey.
Nem precisava dizer, doutora, eu é que acabei de o dizer... E isto é brilhante.
O ait olduğu yere, yani cehenneme döner. Chloe güvende olur ve ben de arkanı toplamak zorunda kalmam.
Ela volta para o Inferno, que é onde ela pertence, a Chloe fica a salvo e eu não limpo mais as tuas confusões.
Ben gerekeni yapıyorum ve senin de süren dolu.
Estou a fazer o que tem que ser feito e tu esgotaste o teu tempo.
Evet, Dedektif Dan ve ben katili yakalayana kadar gözümüzü kırpmayacağız.
Sim, o detective Dan e eu não vamos descansar até apanharmos o assassino.
Ben de haber gönderdim ve bil bakalım ne cevap aldım.
- Por isso falei para ele... e adivinha o que recebi em troca.
Ben ve Dedektif Şapşal...
Eu próprio e o detective Tótó..
Ben Ajan Beyonce ve bu da ortağım Ajan Zee.
Sou o agente Beyoncé e este é o meu... O meu parceiro, agente Zee.
Bir grup Ghoul'u takip ediyordu ve ben de yardım ettim.
Ele caçava um par de ghouls e eu ajudei-o.
Eğer Lucifer'i yakalar ve yardıma ihtiyacınız olursa ben gelirim.
Se encurralarem o Lucifer e precisarem de ajuda, eu estarei lá.
Trevor herkesi al ve merkeze götür. Tamam. Ben aldım.
Temos de limpar o sangue do Philip.
- Ben hala seninleyim..... Ve zaten en iyileri benim.
E eu sou o melhor, afinal.
Ve ben de bu yazılımı aktif edersem iç sisteminin kapanacağına inanıyorum. O yüzden belki de sakinleşmelisin.
Eu acho que se activar este código de anulação, o teu sistema interno vai abaixo.
Şerif bizim tarafımızda olduğunu söylemişti ve ben ona inanmayı seçiyorum. - Gelecek misin?
O xerife disse que ele estava do nossos lado, e eu vou escolher acreditar nele.
O ve ben...
Ela e eu...
- Bir tehdit daha savur ben de tabutu ateşe vereyim ve onun yanmasını izleyin.
- Mais alguma ameaça e incendeio o caixão dele e deixo-vos vê-lo a arder.
Ve ben Gordon Clark'tan 20 kat daha iyiyim.
Sou 20 vezes melhor que o Gordon Clark.
- Ama ben... Kağıdı okudum ve olağanüstü bir şey olabileceğini düşündüm. O hala bizim oluşturduğumuz ulusal bir ağda çalışıyor.
Mas eu li o artigo e achei-o uma coisa fenomenal, e ele ainda está a gerir a rede regional que criámos, por isso, não tinha nada que saber.
Küçük bir ekiptik. Donny ve ben keşifteydik.
Éramos uma equipa pequena, o Donny e eu no reconhecimento.
Stripe, Raiman. Ben ve Leonard'la gelin.
Stripe, Raiman, vêm comigo e com o Leonard.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Maliye Bakanı ilk sırada ve ben bunu düşünmemizi istiyorum.
Como temos vindo a dizer, o chanceler está em primeiro.
Yarı ayık durumdayım. O beni banyodan sürükleyerek çıkarıyor ve ben ona "dışarı çık, çıplağım" diyorum.
Eu estava quase inconsciente, ele tirou-me da banheira e eu só lhe dizia : "Sai, estou nua."
Fakat onlar Dünyamı benden kopardılar, ve ben ise onların dünyasını mahvedeceğim!
Mas vocês roubaram o meu mundo e eu vou arrancar o vosso.
Ve ben de oğlumla konuşmak istiyorum.
E eu quero falar com o meu filho.
Ben ve Javi Kolombiya polisinin resmi misafiriydik.
Eu e o Javi éramos convidados oficiais do CNP.
ben ve sen 24
ben veririm 44
ben verdim 28
ben vermedim 18
ve onun 18
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve o 216
ve ondan sonra 16
ben veririm 44
ben verdim 28
ben vermedim 18
ve onun 18
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve o 216
ve ondan sonra 16