Bence de tradutor Português
18,905 parallel translation
Bence de.
"Mim" também não.
Bence de öyle.
Também acho.
Bence de gitmemiş.
Imagino.
Bence de.
Eu sei.
Bence ikimiz de hislerimizi fiziksel yoldan göstermeliyiz.
Bem... Então? Acho que devíamos ambos expressar os nossos sentimentos fisicamente.
Richard maalesef bu durumda teslim olup kabul etmeliyiz bence.
Richard, infelizmente acho que temos de rebolar e aceitar.
Benim de umurumda değil ama ceylan bence daha iyi gider.
Também não me interessa, mas acho melhor uma gazela.
Üç, bence insanlar senden faydalanıyor.
Terceira, sinto que as pessoas se estão a aproveitar de si.
Monica bence olayın aslı, betanın tarafsız insanların eline geçmesi. Böylece dönütlerde dürüst olabilirler.
Monica, o objetivo é pôr a Beta nas mãos de pessoas imparciais para um feedback honesto.
Beyler, şu an zor durumda olduğumuzu ve diğer fonumuzu almamız için 250,000 günlük aktif kullanıcıya ihtiyacımız olduğunu biliyorum. Ama bu işte. Bence yapabiliriz.
Sei que a nossa posição não é fácil e que precisávamos de 250 mil utilizadores ativos mas acho que conseguimos.
Bence hepsini bir partiye davet edelim ve bakalım Bay Smithers kimi beğenecek.
Talvez devêssemos apenas convidá-los a todos para uma festa e ver de quem o Sr. Smithers gosta.
- Seni görse çok sevinirdi bence.
Acho que ela gostava de ver-te.
Bence sen de anlıyorsun.
E acho que a Joan também percebe.
Bence uyuşturucuyu kullanmadı. Satın almayı sevdi.
Acho que ele não consumia, só gostava de a comprar.
Bence tekrar denemeliyiz.
Acho que temos de tentar de novo.
- Bence bunu yapmalıyım.
Acho que tenho de o fazer.
Bakın, bence gayet de yardımcı olabilirsiniz.
Sabe, eu acho que me pode ajudar.
Bilmiyorum. Ama bence benden hoşlanıyor.
eu não sei, mas acho que ele gosta de mim.
Bence sana sitem etmeme gerek yok.
Creio que não tenho de repreendê-lo.
- Bence bu kasıtlı yapılmış bir şey.
- Acho que isso foi de propósito.
- Bence evlenme teklif etmenin tam zamanı.
- É tempo de me pedires em casamento.
Bence yakında çıkaracaklar, sen de o zaman söylersin.
Eles trá-lo-ão cá para fora em breve e poderás dizer-lhe a verdade.
Bence sen de zamanı gelince benim sırlarımı tutarsın.
Acho que um dia pode fazer o mesmo por mim.
Öyle gerçekten ama bence Küba'dan gelen şeylerle daha çok ilgileneceksiniz.
Mas talvez vos interesse ainda mais o que tem estado a vir de Cuba.
Bence bu iş için tam uygun birisin.
Acho que tens talento para este tipo de trabalho.
Her neyse, Bence Doktor Benning'in Jamie B'nin adını almasının sebebi herşeyi unutsa bile onu unutamayacak olması.
Acho que o Dr. Benning assumiu o nome Jamie B. Porque apesar de ter esquecido tudo o resto, ele nunca se esqueceu dela.
Bence oraya geri gidip Doyle'un adımlarını geri izlemeliyiz.
Acho melhor voltarmos lá e refazer os passos de Doyle.
Evet, babanı bulmaya çalışmanı ve içine kapanmanı anlıyorum, ama bence bağlanma sırasında kırmızı şapkalı çocuğu görmenin sebebi buna olan takıntın.
Sim, eu percebo que queiras encontrar o teu pai e encerrar o assunto, mas acho que essa tua obsessão é o que causa as anomalias do rapaz de boné vermelho nos teus stitches.
Bence Lake Walker halkına gidiyoruz.
Parece-me que estamos a caminho de Lake Walker.
Bence korkman gereken o değil.
Acho que não é com ela que tem de se preocupar.
Artık biliyorsun ki bir davam var ve bence gerçekten baya iyi bir dava.
Só para que tu saibas, eu tenho um caso, e eu acho que é o raio de um dos bons.
Hayır, bence bu bir saygı göstergesi.
Não, acho que é sinal de respeito.
Bence duyunca sen de benim endişemi paylaşacaksın.
Quando ouvir, também ficará alarmado.
Bence gözümüzü Martha'nın üstünden ayırmamalıyız.
Acho que devíamos manter a Martha debaixo de olho.
Bence her şeyi yapabilirsin.
Eu diria que é capaz de tudo.
Ajan Keen'in yaptığı doğru idi demiyorum. Ama hayatı tehlikede olduğu sürece Agnes'in hayatı tehlikede olduğu sürece bence hislerimizi bir kenara bırakmalıyız.
Não digo que a agente Keen agiu corretamente mas se a vida dela está em perigo se a vida de Agnes está em perigo, acho que temos que colocar nossos sentimentos de lado.
Aşırı gerilim koruyucu yanmış bence.
Acho que o protetor de picos de corrente foi ao ar.
Bence bizim biraz delirme vaktimiz geldi.
Talvez esteja na altura de nos passarmos um pouco também.
Peki, uçuşun ilk on dakikasını düşünürsek bence hiç şansınız yok.
Bem, se os primeiros 10 minutos deste vôo servirem de indicador, não gosto muito das vossas possibilidades.
Bence uzmana ihtiyacım falan yok.
Acho que não preciso de ajuda.
Hayır, hayır, hayır, yanında ekürin olursa şansının artacağını anladın bence.
Seria bom. Não, não, não, pensaste que terias maiores possibilidades de "facturar" se tivesses um acompanhante.
Bence tüm basamakları içine alan bir oylama yapmamız gerek.
Acho que precisamos de uma votação que inclua todos os degraus.
Öncelikle, Mahkemeye zamanında gitmemenin teşkil ettiği şey bence...
Primeiro que tudo, não penso que a falta de comparência a uma audição do tribunal constitua...
Ama bence buna alışman lazım.
Mas acho que terá de se habituar.
Bence bu kavgayı bir daha asla yapmak zorunda kalmayacağız.
Da minha parte, não precisamos de voltar a falar disto.
Bunu söylemeden önce bence yazışmalarını gizlemelisin.
Podes querer limpar o teu G-chat antes de afirmares isso.
Bence bunu gerçekten düşünmem lazım.
- Preciso de pensar nisso.
Bence eğer bu kanıtı incelerseniz siz de bunu kolayca doğrulayabilirsiniz.
Eu penso que se examinar estas provas, poderá com toda a segurança fazer uma descoberta.
İçinizden birinin konuşması için iyi bir zaman bence.
Esta seria uma boa altura para um de vocês falar.
Bence sen de dua et.
Para o seu também.
Hâlâ dışarıda! Bence ellerinde Ankh ve yerleşebileceği bir beden yokken bizim de fazla endişelenmemize gerek yok.
Acho que sem o Ankh, e sem um hospedeiro para habitar, não temos muito com que nos preocupar.
bence de öyle 135
bence değil 81
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
bence değil 81
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45