Bence güzel tradutor Português
1,469 parallel translation
Bence güzel oldu. Şimdi de şu kürkü biraz eskitelim bakalım. Şu kuyruğa da biraz ilgi.
Está muito bem, e agora vamos dar-te um aspecto baço ao pêlo.
Bence güzel.
Parece bom para mim.
- Calista'nın buna bayılacağını sanmıyorum. - Bence güzel.
Sim, acho que a Calista não está muito contente com isso.
Bence güzel bir aile olacağız.
Acho que vamos ser uma bela família.
- Kulağa aptalca geliyor değil mi? - Hayır bence güzel.
- Estranho, não achas?
- Violet bunu sevdim. - Bence güzel bir isim.
Que pensas de "Violet" ( violeta ), eu gosto.
Helene, doğum günümde bir eğlence düzenlemek istiyorum. Bence güzel olur.
Helene, gostava de fazer uma festa no meu aniversário.
Siz umutsuzca birbirinize aşık olmuşsunuz... ve bence güzel bir şey.
Oh, vocês duas estão tão apaixonadas uma pela outra... e eu penso que é tão bonito... Vamos, Gerri.
Bence güzel, Marlin.
Eu acho que é por isso que estás toda sorridente.
Bu resim bence güzel olmuş.
Este até está bastante bom.
Ama bence güzel bir fikir.
Mas acho que seria boa ideia.
Burada bence güzel bir örnek,... Micheal Powell'in The Red Shoes filmindeki balerindir.
O melhor exemplo para mim é "Os Sapatinhos Vermelhos", de Michael Powell, sobre uma bailarina.
Bence güzel şeyler de bulabilirdim bazen.
Acho que também encontraria alguma coisa boa de certeza.
Bence onu bir güzel kesti.
E acho que foi ele que a esquartejou.
Tatlım, bence sen ve Duncan güzel bir birliktelik yaşıyorsunuz.
Querida, acho que tu e o Duncan estão a dar-se bem.
Bence şu an kahküllerinin uzunluğu çok güzel.
Acho que a franja está do tamanho certo.
Geometriye benzediğini düşünmek daha güzel bence.
Gosto de pensar como se fosse geometria.
Bence o dünyadaki en güzel kadın.
Considero-a a mulher mais bela do mundo.
Bence ben güzel bir kadın değilim.
Não, não me considero uma mulher bela.
Hayır, Linda. Bence en güzel ayak ödülünü Stacy alır.
Não, Linda, acho que a Stacey ganhou o prémio do pé mais bonito.
Bence buraya geliyor olman çok güzel bir şey.
Acho admirável vê-lo aqui.
Bence o çok güzel.
Eu acho que ela é linda.
Bence ikimizi de güzel günler bekliyor.
Acho que nos vão acontecer boas coisas.
- Nasıl mı buldum? Bence çok güzel.
Acho que são belos.
Bence bu... yapmadığım en güzel şeylerden biri.
Acho que foi... uma das coisas mais lindas que não fiz.
Bence böyle güzel oldu.
Acho que isto fica bem assim.
Bence çok güzel görünüyorsun.
Acho que ficas linda.
Bence senin yemeklerin güzel.
Eu acho que a tua comida é boa.
Bence gayet güzel. - Ciddiyim.
Acho que ficou muito bom
- Güzel, bence yeterli.
- Muito bem, já chega.
Ve bence sen çok güzel birisin.
E achei-a muito bonita.
Bence güzel.
É bom.
Gitmek zorundayım, bence gözün çok güzel.
Eu tenho que ir. Gostei de vero seu olho.
Bence, Luís ve António size güzel bir oyun oynamış olmalılar.
Eu acho é que o Luis e o António Ihe devem ter pregado uma das boas.
Çok güzel bir konuşmaydı Bence çocuklar çok şey öğrendiler
As crianças aprenderam bastante.
- Bence çok güzel.
- Eu acho lindo.
Bence gayet güzel idare ederiz, öyle değil mi kızlar? Evet.
- Podemos resolver isso, certo, meninas?
O kadar ilerisini bilemem ama bence çocuklar... güzel bir hediye çünkü -
Quanto a isso, não sei se iria tão longe. Mas penso que, seja como for, os filhos são uma bela dádiva, porque...
Bence bu güzel.
Acho que é porreiro.
Bence, güzel ve oldukça karmaşık bir macera filmiydi Jo...
Tenho de confessar, é um filme de acção muito sofisticado.
Gerçekten de çok güzel bence.
Muito, muito, muito bom.
Bence o yangın olabilecek en güzel şeydi.
Aquele fogo foi a melhor coisa que podia ter acontecido.
- Bence böyle güzel.
- Pois. Está tudo bem.
Ama bence onlar şimdi çok daha güzel bir yerdeler.
Mas penso que eles agora estão num lugar melhor.
Bence Louis gâyet güzel bir isim.
Loius é um nome perfeitamente normal.
Bence bu, aslında güzel bir şey bile olabilir.
Acho que isto pode ser uma coisa boa.
Güzel bir birliktelik olabilirdi. Ve bence hata yapıyorsun.
Como seria bom estarmos juntos, e penso que estás a cometer um erro.
Bence dünyadaki en güzel şey.
Eu acho que é a coisa mais linda do mundo.
Bence çok güzel görünüyorsun.
Acho que estás bonita.
100 dolara bir tekne dolusu domatesten salça yapmak daha güzel bence.
Mais valia estar em cima de uma pilha de molho de tomate a rasgar notas de cem.
Bence "Güzel şey" diyelim.
Bastante bonita.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53