Güzel oldu tradutor Português
1,822 parallel translation
Sanat eseri oldu. Güzel oldu, Sam.
Está lindo, Sam.
Çok güzel oldu.
Bem executado.
Güzel oldu değil mi?
Soa lindamente, não é?
Gerçekten güzel oldu mu?
Fica mesmo bem?
Ben da tam Tripp'e Lily'e denk gelmem ne kadar güzel oldu diyordum.
Estava a dizer ao Tripp que agradável surpresa que foi ter encontrado a Lily.
Çünkü günler birbiri ardına geliyordu, çok az vaktimiz kalmıştı yani bu hafta bunu çekebilmiş olmak inanılmaz. Ve gerçekten, çok, çok güzel oldu.
Conseguir o acasalamento esta semana é incrível, muito bom : um comportamento interessantíssimo.
Tamam, çok güzel oldu.
Está pronto.
- Hayır, güzel oldu.
- Não, é adorável.
Bu kadar yıl sonra sizinle karşılaşmak çok güzel oldu, hem de ikimiz de New York'da yaşıyormuşuz.
Que engraçado te encontrar... dessa maneira depois de todos estes anos... e ambas moram em Nova Iorque agora.
Bu güzel oldu.
Foi maravilhoso.
- Güzel oldu.
- Muito fixe.
- Güzel oldu.
- Está bom.
Bak, daha güzel oldu.
Gosto de te ver assim.
Bence güzel oldu.
Acho que está bastante boa.
Oyveren herkesin ılımlı davranması güzel oldu.
É bom ver que os moderados também sofrem...
Güzel oldu, değil mi?
Faz sentido, não faz?
Sakin bir Phil, et sorunların çözülmesinden hoşlanan biri için gayet güzel bir hafta oldu.
Ainda assim o Phil, a carne... Para um tipo que gosta de resolver problemas, foi uma óptima semana.
Tamam mı? Evet, çok güzel, işte oldu. Tamam.
Vamos lá ligar este menino...
- Uzun zaman oldu, sizi görmek güzel.
É bom ver-te, Sr.
Kral... Avusturyalı güzel Elizabeth ile evlendi. Sonunda bir çocukları oldu.
O Rei... o Rei se casou com a bela Elizabeth da Áustria... e eles tiveram um bebé.
Tamam, güzel oldu.
Sim, está bem.
Komşularımıza selam verme şansım oldu böylece. Kyle Butler ; bunlar da Sarasota'lı Bob ve Sally Moore. Bu da güzel kızları Hanna ve bu da oğulları...
Kyle Butler, estes são o Bob e a Sally Moore de Sarasota, a belíssima filha Hanna e o filho...
Çünkü akıllı, yetenekli ve güzel ve haplara o kadar bağımlı oldu ki rehabilitasyon merkezine gitmek zorunda kaldı.
Porque a esperta, talentosa e linda andou metida na droga e teve de fazer reabilitação.
Bu güzel oldu.
- Ficou óptimo!
Güzel günlerimiz oldu eskilerde.
Divertimo-nos bastante.
Tek kulis faaliyetim güzel bir çay saati oldu.
A única coisa que influencio agora é um bom jogo de golfe.
- Bu hoş oldu. - Güzel gözüküyor. - Harika.Teşekkürler.
Trouxemos fotos, se quiserem vê-las.
Kisa bir süre oldu ama, Ben güzel kokular aliyorum.
Eu sei que já foi há algum tempo, mas digo-te que sinto uma química entre eles.
Oda arkadaşım erkek delisi bir çorap fetişisti okulda hiç arkadaşım yok ve şimdi de erkek arkadaşım benimle güzel zaman geçirmek yerine kafayı lokanta açmaya takmış ve bu arada yapmayalı 5 gün oldu.
A minha companheira de quarto é uma ninfomaníaca com fetiche por meias, não tenho amigos na faculdade e o meu namorado prefere estar obcecado com o dono dum restaurante a passar tempo de qualidade comigo. Algo que não faz há cinco dias.
Güzel zamanlarımız oldu sayılır.
Mas houve bons tempos.
Güzel kamufle oldu.
É uma boa cobertura, vamos a isso.
Güzel anılarım oldu.
De vez em quando tenho alguma.
Güzel, oldu.
Óptimo, consegui.
- Aman ne güzel! - Ne oldu?
- Isto é óptimo.
10 saattir orada. Oldukça güzel bir gün oldu, bu yüzden umarız her şey yolunda gitmiştir.
Ele vai sair da tenda, esteve um dia bem bonito, esperemos que tenha corrido bem.
Güzel bacağınıza ne oldu peki?
O que houve com sua adorável perna?
Çok güzel oldu.
É o máximo.
Sanırım Keene Yasası başımıza gelen en güzel şey oldu.
Acho que a Lei Keene foi a melhor coisa que nos aconteceu.
Bildiğim o güzel çocuğa ne oldu, beni kurtaran çocuk, aşık olduğum çocuk?
Tu não precisas de ser tão invulnerável, sabes? O que aconteceu com aquele lindo rapaz que eu conhecia, o rapaz que me salvou, o rapaz que eu amava?
Çok güzel bir kızınız oldu.
Ela é linda!
ayakların güzel diyen oldu mu?
Já te disseram que tens uns pés bonitos?
- Şimdi bir sebebin oldu bu güzel bayanı kurtar bakalım!
Agora já tem um motivo. Salvar esta bela dama de mim.
Dostum, adam yaptığın bütün işler için yeminli beyan vermiş. Güzel bir maraton oldu, ha?
Man, ele assinou uma confissão sobre o teu negócio.
İşte oldu. Çok güzel.
Muito bom.
- Epey güzel bir çıkış oldu.
Bela presença.
Evet güzel kelime oldu bu etkileyici.
E uma boa palavra para isso. Intenso.
Görüşmen bittiğinde seni güzel bir yere yemeğe götüreceğim, oldu mu?
Quando tiveres acabado, vamos almoçar a algum lado, está bem?
Güzel bir konuşma oldu.
Tivemos uma boa conversa.
Evet. Etki ve tepki üzerine güzel bir örnek oldu bu.
Não existe melhor jeito de mostrar a teoria da ação e reação.
Sizi görmek güzel uzun zaman oldu.
É bom vê-la. Já faz muito tempo.
Benim için söylediği en güzel şeyse geçen gün ona sorduğun "Bu odadaki en değerli şeyin nedir?" sorusuna yanıtı oldu.
A coisa mais gentil que ele alguma vez me disse, foi agora mesmo.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25