English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bilmem gerekirdi

Bilmem gerekirdi tradutor Português

252 parallel translation
Senden başka hiç kimsenin bu makaleyi yazamayacağını bilmem gerekirdi.
Já deveria saber que só você poderia ter escrito este artigo.
Bu yuva artık kullanılmıyor. Bilmem gerekirdi.
Este caminho já não é frequentado, deveria ter visto isso.
Bilmem gerekirdi.
Eu devia ter adivinhado.
Ona güvenilmeyeceğini bilmem gerekirdi.
Eu deveria ter conhecido.
Biliyordum. O başattı. - Bilmem gerekirdi.
Eu logo vi, foi ele que começou.
Bilmem gerekirdi!
Eu já devia sabê-lo!
Ne olacağını bilmem gerekirdi. Neden yaptım?
Já devia ter antevisto.
Evet, yanıtının bu olacağını bilmem gerekirdi.
Sim, devia ter previsto que essa seria a tua resposta.
Bilmem gerekirdi!
Ah! Eu sabia!
O kadar farkla yenemeyeceğimizi bilmem gerekirdi.
Queriam que eu arranjasse maneira de não ganhar por tantos.
Bunun bir parçası olduğunu bilmem gerekirdi.
Devia ter calculado que fazias parte disto.
Bir tavşan boku kadar zihinsel kapasitesi olan birine güvenilmemesi gerektiğini bilmem gerekirdi.
Devia saber que não posso confiar num homem com o cérebro de um coelho.
Bilmem gerekirdi.
Eu já sabia.
Eğer beni ihbar ettiysen benim de bilmem gerekirdi.
E tu a espionar-me... Eu também deveria saber disso.
Mango. Bilmem gerekirdi.
Já devia saber.
Senin benden zeki olduğunu bilmem gerekirdi.
Deveria ter percebido que eras mais esperto do que eu.
Bilmem gerekirdi.
Devia saber.
Bilmem gerekirdi.
Eu devia ter sabido.
Bilmem gerekirdi.
Eu devia saber...
Bilmem gerekirdi.
Eu devia ter percebido.
Bilmem gerekirdi.
Devia ter desconfiado.
Bunu bilmem gerekirdi.
Eu devia ter sabido.
- Evet, bilmem gerekirdi.
- Pois devia.
- Bunu bilmem gerekirdi.
Eu que o diga.
- Bilmem gerekirdi. Başka türlü, neden benim dükkânımda olasın ki?
Se não, porque estaria na minha tenda?
Beni dinle, kadınlar beladır bunu bilmem gerekirdi, iki haftadır bu bedenin içindeyim.
Dick, ouve-me... As mulheres são um problema, eu sei, eu sou uma há 2 semanas!
Eninde sonunda böyle olacağını bilmem gerekirdi.
Suponho que já devia saber que mais cedo ou mais tarde eles o fariam.
Onun burada benimle yarışmayacağını bilmem gerekirdi!
Devia saber que ele nunca correria comigo aqui.
Beni asla yüzüstü bırakmayacağını bilmem gerekirdi..
Eu devia saber que você nunca me desapontaria.
Bunu bilmem gerekirdi.
Acreditem em mim, Eu sei.
Bunu bilmem gerekirdi. Güvenmek tehlikelidir.
Eu já devia saber, é perigoso confiar.
- Bilmem gerekirdi.
- Eu deveria saber.
- Anneme söylememem gerektiğini bilmem gerekirdi.
- Não deveria ter dito nada à minha mãe.
Chris Penn, ona kasabada dans edilmediğini söyleyince o da bu tepkiyi vermişti. Hani Sean'ın kardeşi. - Bilmem gerekirdi.
Kevin Bacon em Footloose, reacção à regra de não-dance-na-cidade, dita por Chris Penn, irmão do Sean, sábio para todos.
Geleceğini bilmem gerekirdi Querns.
Devi saber que viria, Querns.
Bunun üçüncü sınıf bir iş olduğunu baştan bilmem gerekirdi.
- Você não pode dizer... Eu devia ter percebido que isto era uma operação de terceira classe.
- Bilmem gerekirdi.
- Eu devia saber.
Bilmem gerekirdi.
Eu devia saber
Bunu bilmem gerekirdi.
Devias saber.
Bilmem gerekirdi. Tanıştığın her erkekte yaptığın bu. Ama hatalı olan benim, değil mi?
Devia ter percebido que isto é o que tu fazes com todos os tipos que conheces, mas a culpa é minha.
Bilmem gerekirdi.
Devia ter adivinhado.
- Bunu bilmem gerekirdi.
Tudo bem, eu devia saber isso.
Araba kullanırken telefonla konuşulmayacağını bilmem gerekirdi.
Já devia saber que não se deve falar ao telefone a conduzir.
Bilmem gerekirdi.
Eu devia ter calculado.
Osborn'un işini bitirecek cesareti olmadığını bilmem gerekirdi!
Eu deveria saber que Osborn não teria espinha para acabar contigo!
Ben olsaydım, sanırım bilmem gerekirdi.
No teu lugar, eu ia querer saber onde ele está.
Ben onun karısıyım. Bilmem gerekirdi.
Quer dizer, sou mulher dele, devia ter percebido.
Clark uğradığında sizin de uzaklarda olmadığınızı bilmem gerekirdi.
Quando o Clark apareceu, devia ter calculado que não estaria muito longe.
Bilmem gerekirdi.
Deveria ter imaginado.
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
Outrora acreditava eu, Quando era ainda inocente E já o fui tanto como vós Que talvez também eu Viesse a ter alguém
- Bilmem. Gelmesi gerekirdi.
- ela já deveria estar aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]