Bir hafta oldu tradutor Português
532 parallel translation
- Bir hafta oldu.
- todas aquelas coisas.
- Bir hafta oldu.
- Há uma semana.
Bir hafta oldu.
Há uma semana.
- Uzun bir hafta oldu, Dr. Bramson.
- Foi uma semana muito grande.
Phoenix'ten ayrılalı dün bir hafta oldu.
Fez ontem uma semana que deixou Phoenix.
Burayı açalı bir hafta oldu.
É a nossa primeira semana no negócio.
Bir hafta oldu henüz.
Uma semana depois?
Bu trajedi olalı daha bir hafta oldu... ve şimdiden 3 çift aile... bana kızlarının bir sonraki dönem devam etmeyeceğini bildirdi.
Esta tragédia tem pouco mais de uma semana e já três... três, tome nota... pais nos escreveram para avisar que as filhas não estarão cá no próximo semestre.
- Evet. Bir hafta oldu.
- Sim, estou cá há uma semana.
Gemiler gideli neredeyse bir hafta oldu ve hala bir haber yok.
A nave já saiu há quase um secton e ainda nenhuma mensagem.
Bir hafta oldu.
Já passou 1 semana.
Bir hafta oldu.
Há cerca de uma semana.
Bir hafta oldu.
Andamos nisto há uma semana.
Buraya geleli daha bir hafta oldu.
Mudou-se à uma semana.
Neredeyse bir hafta oldu hala bunu atlatamadım. - Ben de öyle.
Passou quase uma semana, e ainda não recuperei.
Topu topu bir hafta oldu.
Só estiveste fora apenas uma semana.
Birlikte olalı bir hafta oldu.
Faz uma semana desde que estivemos juntos.
Şimdiden nefret ediyorum ve daha bir hafta oldu.
Já não posso com isto e ainda só passou uma semana.
L-Lyod'dan ayrılalı sadece bir hafta oldu.
Só passou uma semana desde que acabou com o LLoyd.
Neredeyse bir hafta oldu.
Já passou... Já passou quase uma semana.
- Yoğun bir hafta oldu.
- Foi uma semana cheia.
Neredeyse bir hafta oldu.
Passou-se quase uma semana.
Şey, bir hafta oldu.
Já se passou uma semana.
Günlük, 25 Mayıs.Sevgili Jonathan gideli bir hafta oldu.
Diário, 25 de Maio. O meu Jonathan partiu há quase uma semana.
Sigarayı bırakalı bir hafta oldu. İçmemek için kendimi zor tutuyorum.
Deixei de fumar há uma semana... e tem sido muito difícil para mim.
Neredeyse bir hafta oldu.
Já passou quase uma semana.
Evet, efendim, Badger Şelalelerinde olaysız bir hafta oldu kadınlar muktedir, erkekler pembe yanaklıydı çocuklar ise hem pembe yanaklı hem de muktedir idiler.
Foi uma semana calma em Badger Falls... onde as mulheres são robustas, os homens são corados... e as crianças são coradas e robustas.
- Bir hafta oldu, adamım.
- À uma semana, meu.
Uzun bir 9 hafta oldu.
Foram umas longas nove semanas.
Sonuçta olay bir hafta önce oldu.
Afinal, já se passou uma semana.
Jules bir hafta biraz kıza aşık oldu, kız da öyle.
O princípio parecia favorável. Jules gostou um pouco dela durante uma semana e ela também.
Daha geçen hafta, biri öldürüldü, başak bir silahlı çatışma oldu
Só na última semana, outro assasinato, outro metralhamento. Ok, ok.
Bir hafta sonra kendiliğinden teslim oldu.
Após uma semana conosco ela se entregou.
Boşanalı iki hafta oldu ve bir Nazi'yle çıkıyor.
Estamos divorciados há duas semanas e ela sai com um nazi.
Böylece bu, bir hafta içinde aldığın ikinci yıldızlı 0 oldu.
Já leva você 2 "F" vermelhas em apenas uma semana.
- Bir hafta geç oldu ama yinede döndü
Uma semana de atraso, mas chegou.
Clair ve Anne ile tekrar karşılaşmamız bir hafta sonra oldu.
Passou-se mais de uma semana sem ver Claire ou Anne de novo.
İki hafta önce dünya-dışı kolonilerden bir firar oldu.
Há duas semanas, houve uma fuga de uma colónia.
Geleli 1 hafta oldu ve senin şu patronundan tek bir kelime bile duymadık.
Já estamos cá há uma semana e não ouvimos nada do teu patrão.
Bir şey mi oldu? Onunla geçen hafta konuştum.
Falei com ela na semana passada.
Willy'ye yetişmeleri birkaç hafta sürdü. Sonra İngiliz filosu ile Willy'nin gemisi Inferno arasında büyük bir çatışma oldu. Çatışma sırasında her yerden top ve tüfek atışı yapılıyordu.
Quando a Armada conseguiu apanhar o Willy, houve uma grande batalha, entre a armada e o navio do Willy, o Inferno, e durante o combate, enquanto os canhões disparavam, o Willy fugiu, porque sabia que, senão, era morto.
Hey, Baba, iki hafta oldu, ve bana daha silahını göstermedin, ve bir iki güvercin avlamama izin vermedin.
Eu também estou no ramo das vendas. Eu sei como estes tipos pensam. Quando olham para mim, vêem uma grande comissão.
Lincoln ile Washington'un doğum günlerini birleştirdiler, ikisi tek bir hafta sonu oldu.
Juntaram o aniversário do Lincoln e do Washington. É um fim-de-semana agora.
Bir kaç hafta oldu.
Algumas semanas.
Geçen hafta Shreveport'daki dükkanda bir tecrübem oldu.
Fui aos saldos da livraria Baptista, a semana passada.
İşte şimdi mükemmel bir hafta sonu oldu.
É, finalmente, o fim-de-semana perfeito.
- Peki bir hafta önce ne oldu?
- O que aconteceu na semana passada?
Bir hafta ya da beş gün oldu.
Há uma semana atrás. Talvez uns cinco dias.
Ama kasım ayında, Vietnam devlet başkanı Diem'in öldürülmesinden bir hafta sonra... ve Kennedy suikastından iki hafta önce... tuhaf bir şey oldu.
Mas em Novembro, uma semana após o assassínio do Pres. Diem e duas antes do Kennedy, aconteceu-me uma coisa esquisita.
" Geçen hafta geldiğinde bir sorunun vardı, ne oldu?
" E como está daquele pequeno problema que tinha na semana passada?
Bir hafta oldu ve hala dönmedi mi?
Passou quase uma semana... Ela voltou?
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516