Birazdan döner tradutor Português
82 parallel translation
Hartz birazdan döner, o zaman ne olacak?
Hartz vai voltar em breve, o que vai fazer?
- Birazdan döner.
- Deve estar a chegar.
- Birazdan döner.
- Ele volta já.
- Birazdan döner.
- Espero-a a qualquer momento.
Birazdan döner.
Mas não deve demorar.
Bak görürsün, birazdan döner.
Já verá como chega em seguida!
Birazdan döner.
Não tarda a voltar.
Birazdan döner.
Deve estar mesmo a voltar.
Birazdan döner. İçeri geç.
Mas ele há-de voltar, entra
Dışarı çıkması gerekti, birazdan döner.
Ela saiu. Ela está de volta não dura.
Birazdan döner.
Esta a chegar.
Merak etmeyin, birazdan döner
Não se preocupe, ele volta já.
Hayır, değil, ama birazdan döner.
Não, não está, mas vem... Vem já.
Babam birazdan döner.
Daqui a alguns minutos ele estará cá.
Eminim Bay Elliot birazdan döner.
Estou segura de que o Sr. Elliot voltará em seguida.
- Eminim ki birazdan döner.
- Ele não se deve demorar nada.
Annen birazdan döner.
A tua mãe já volta.
Evet. Evet.. Birazdan döner.
Deve estar aí a aparecer.
Teyzem birazdan döner.
A minha tia deve estar a chegar.
Bekleyip, oğlumuz Clark'a hoşça kal diyebilir mi? Birazdan döner.
Ele pode esperar para se despedir do Clark que deve estar a chegar?
Meadow okulda. Birazdan döner.
A Meadow está no campus ela vem já
Ufak bir geziye gitti, birazdan döner.
Ele saiu por um pouco, ele já vem
Çünkü Anna içki getirmeye gitti ve birazdan döner.
A Anna foi buscar bebidas. Estará de volta num instante.
Bankaya kadar gitti. Birazdan döner.
- Foi ao banco, volta já.
- hayır ama birazdan döner
Não, mas ela volta num instante.
Rachel'la geldim, ki birazdan döner o.
Bem, eu vim com a Rachel, que deve estar aí, não tarda.
Birazdan döner.
Ela volta já.
Hemen kaçmam lazım. Ama birazdan döner ve uğrarım Bay Kent.
Está bem, tenho de ir, mas volto já para verificar como estás, Mr.
Birazdan döner.
Não deve tardar a chegar.
Frank birazdan döner ve size söyler.
O Frank deve estar a voltar e ele diz-lhes.
- Daha fazla sorunuz varsa doktor birazdan döner.
Se tiver mais perguntas, o médico vem daqui a pouco.
Williams birazdan döner.
O Williams deve estar a regressar.
Çok etkilendim tamam. Ama dediğim gibi annem birazdan döner.
Ok, mas como disse a minha mãe volta mais tarde.
Birazdan döner. Ve seni burada görürse hiç iyi olmaz.
Ele voltará logo e sabe que não ficará feliz se encontrar você aqui.
Şimdi çıktı, birazdan döner.
Saiu, mas volta já.
Aslında biraz önce çıktı, birazdan döner.
Ele acabou de sair, mas já volta.
X-Men'ler birazdan döner ve sonrada...
Os X-Men vão voltar em breve e então... Espera.
Birazdan döner.
Ele vem já.
Birazdan döner, hadi gel.
Ele volta já.
Birazdan yanınıza döner.
- Ela volta já.
Bayan birazdan kasabadan döner.
A patroa está quase aí.
Çünkü McKinley birazdan geri döner.
Porque o McKinley vai estar de volta em breve.
Birazdan eski haline döner.
Em breve irá transformar-se.
Birazdan tekneye döner bir şeyler içeriz.
Vamos até ao barco, bebemos um copo!
Bence birazdan geri döner.
Pensei que ela já tivesse chegado.
Çocuklar birazdan tabloyla döner.
Os rapazes em breve voltarão com o meu quadro.
Birazdan eve döner.
Ele deve voltar para casa daqui a pouco.
Birazdan geri döner.
Ele vai voltar!
Hayır. Birazdan geri döner.
Não, ele pode voltar.
Birazdan döner.
Já vem.
Ufaklık birazdan okuldan geri döner.
O mais novo está para chegar da escola.
birazdan dönerim 150
döner 18
dönerim 19
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz daha iyiyim 16
döner 18
dönerim 19
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz daha iyiyim 16
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha 472
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53