Birlikte mi tradutor Português
2,745 parallel translation
Lawson sizinle birlikte mi ayrıldı?
O Lawson saiu convosco?
Ne yani bunca yıl kız bir ormanda uyuşturucu tacirleri ile birlikte mi yaşadı?
Então a miúda mora na floresta com um traficante de droga durante todos estes anos?
Bay Carpenter ile birlikte mi oldunuz?
Fizeste amor com o Sr. Carpenter?
Gabriela, seninle birlikte mi? - Ne?
A Gabriela está contigo?
Ailemizi birlikte mi kursak acaba?
Talvez devêssemos começar a constituir uma família.
Birlikte mi?
Juntos?
Artık, doğru insanla birlikte miyim ya da bu adam çocuklarımın babası olacak kişi mi diye merak etmeyeceğim.
Deixar de me perguntar se estou com a pessoa certa ou se este é o tipo com quem pretendo ter filhos.
Yemek salonuna birlikte mi gitmek istiyorsun?
Queres ir a uma cafetaria?
Hepsi birlikte mi?
Todos juntos?
Yanında misafirle birlikte mi?
Com o convidado?
O kadar yolu benimle birlikte mi gitmek istiyorsun?
Queres atravessar o país de carro comigo?
Birlikte mi gittiler yani?
Eles estão juntos?
Bizim birlikte olmamız lazım, değil mi?
É suposto estarmos juntos, não é?
- Neden, birlikte bira içecek biri mi lazımdı?
Queres companhia para beber umas cervejas? Sim.
Abby ile birlikte yaşıyorsun, değil mi?
Bem, estás junto com a Abby, não estás? Ela não quer atrapalhar.
Diğer ejderhalarla birlikte olduğuna eminim. Öyle mi?
- Ele deve estar com os outros dragões.
Yarın öğlen birlikte yiyelim mi?
Queres ir almoçar amanhã?
Yani bebek onca zamandır annenle mi birlikte? Evet.
Então, o bebé esteve com a tua mãe todo este tempo?
Evle birlikte siz de mi geliyorsunuz?
Vem juntamente com a casa?
Peki sonra Gail geri geldi, polis arandı ve birlikte içki mi içtiniz?
Então a Gail voltou, chamaram a polícia, e vocês tomaram outra bebida?
O kadın da hala senin evinde, annenle mi birlikte?
E essa mulher ainda está lá em casa, com a tua mãe?
Benle birlikte olmasının tek sebebi hiç hamile kalamayacağımı düşünmesi mi?
A única razão de ele estar comigo é a minha infertilidade?
8 Ekim gecesi sanıkla birlikte TV'de Devils maçını mı izlediniz yoksa sahte bir kanıt uydurmak için maçı Chronicle gazetesinden mi okudunuz?
Será que você e o réu passaram a noite de 8 de Outubro a assistir à transmissão do jogo dos Devils ou leram sobre o jogo na Crónica enquanto forjavam o alibi?
Jax'in onunla birlikte olacağını bilmiyordun, değil mi?
Não esperavas que o Jax estivesse com ela, não foi? - Chega!
- İkimiz birlikte, değil mi?
- Tu e eu, juntos, certo?
Anne, Michael'da bizimle birlikte yürüyüşe gelebilir mi?
Mamã, o Michael pode ir dar uma volta connosco?
Bu işi birlikte kurduğumuzu biliyorsunuz, değil mi?
Sabe que começámos neste negócio juntos?
Dur bir saniye, Macawi dosyası üzerinde iki yıldır birlikte çalışıyoruz, değil mi?
Estamos a trabalhar juntos no caso Macawi há 2 anos.
- Seninle birlikte ayrılmasını istedin mi?
Pediste-lhe que partisse contigo?
Karımla seksenlerde birlikte çalıştınız değil mi?
Trabalhou com a minha mulher nos anos 80, não foi?
Binlerce kişi ile birlikte dans eden çocuk değil mi o?
Era o tipo que estava a dançar com uma centena de pessoas.
Bu kaybolma olayını birlikte mi araştırıyorsunuz?
Agora, alinhou na história dos desaparecimentos?
Geçen Perşembe Skye ile birlikte değildin, değil mi?
Não estavas com a Skye na quinta passada, pois não?
Birlikte okuduk, değil mi, Herbert?
Fomos educados juntos. Não fomos, Herbert?
Ama tahminle birlikte gerçekten tahrik edici bir şey var, değil mi?
Mas há algo realmente excitante com a adivinhação, não é?
- Sahi mi? Ronnie ve Veronica'yla birlikte akşam onunla görüşeceğiz.
O Ronnie, a Veronica e eu vamos vê-la hoje à noite.
İnsan her gün bir fahişeyle bedava birlikte olamaz, değil mi?
não é todos os dias que tens uma prostituta de graça, não é?
Hala o profesörle mi birlikte?
Ela continua com o tal professor?
Bu eşlerin birlikte halletmeleri gereken cinsten bir sorun değil mi?
Não é o tipo de coisa que os casais resolvem juntos?
Birlikte yatmıyorsunuz, değil mi?
Vocês não dormem juntos, pois não?
Ne yani, tekrar birlikte olduğumuzu düşünmüyordun, değil mi?
Não pensaste que tínhamos reatado.
- Birlikte yürüyelim mi?
- Vamos dar uma voltinha?
Hey, beni ve koca balıkları birlikte bol bol çektin mi?
Ei, assegurem-se de gravar muito material comigo e os peixões.
Birlikte daha kolay, değil mi?
- É mais fácil de lá chegar, certo?
o büyük evde yalnız, ve tüm o anılarla birlikte... evine mi girdin?
Fica sozinho naquela casa enorme, com todas aquelas cenas... Entraste na casa?
Evan, bir programda 3 ay birlikte dans ettik diye bir anda her konuda hemfikir mi olmamız gerekiyor?
Evan, dançámos num show por três meses juntos e de repente temos de concordar em tudo?
- Shabal ve bilinmeyen sayida Cihatçiyla birlikte. - Dalga mi geçiyorsun?
O Pashu Ballah e um numero não descriminado de combatentes da Jihad.
Daha ilk randevudan geceyi birlikte geçirmeyi mi teklif ediyorsun?
Primeiro encontro e já te estás a convidar para passar a noite?
Herkesle birlikte ay yürüyüşüne çıkmak istemedin mi?
Não gostavas de fazer uma caminhada ao luar, pela floresta, com o pessoal todo?
Öyle değil mi, benim minik Rohan'ım? Ayrıca ikinizin de yanımda olmasından mutluyum. Çocukken babamla birlikte çıktığımız o harika tatilleri hatırlatıyor bana.
Vamos continuar... amanhã.
Matt ile birlikte takılıyorduk ve muhteşem ama küçük bir şey bulduk. Öyle mi?
A sério?