Bize bak tradutor Português
1,696 parallel translation
Bize bak.
Olhe.
Büyük ihtimal o şimdi yukarılarda bir yerde, cennetten aşağıya bize bakıp, şöyle diyordur :
Bem, provavelmente ela está lá em cima, no céu a olhar para nós, e a pensar :
Bize bak.
Olha para nós.
Linda, bize bak.
Olha para nós.
Yıldızlar da bize bakıyor mu?
Será que as estrelas também nos contemplam?
Bize bakıyorlar.
Eles estão-nos a fitar.
Yaşlı adama bize baktığından daha iyi bakıyoruz.
Estamos a cuidar melhor dele do que ele fez connosco.
İnsanlar bize bakıyor bebeğim.
As pessoas estão olhando pra nós, querida.
Sanki dimdik bize bakıyorlarmış gibi, değil mi?
Parece que estão de frente para nós.
Adam dikilmiş bize bakıyordu!
O tipo ficou a olhar para nós.
Şu sporla ilgilenen adamlar......... gerçekten hoşuma gidiyor, şunlara baksana sporu seyrediş şekillerine.Bu tamamen baksana şunlara, bize bakışlarından tamamen farklı.
Até gosto destes desportistas da velha guarda, percebes o que quero dizer? A maneira com que olham para o desporto, é como... Olha para eles.
Dışarı çıktığımızda herkes bize bakıp "Bu herifle ne yapıyor?" diyor.
Quando saímos todos olham como se dissessem "o que é que ela faz com aquele gajo?"
Bize bakın. Çekiyorum.
Olhem para nós.
Bize bakın.
Olhem só para nós.
Bize bakın, ikiz gibiyiz!
Certo, olhem para nós, somos como gémeas!
Bize bak.Sen ve C.C. orta noktada buluşuyorsunuz ben sonra bir daire bakmaya gideceğim.
Olhe para nós. Vai encontrar-se com a CC a meio caminho e vou ver um apartamento mais tarde...
Bize bakıyorlar çünkü ben bir vampirim.
Estão a olhar para nós porque eu sou um vampiro.
Bize bak.
Olha pra nós.
Ve yapılacak en faydalı şeyin Victoria'nın bize kitap hakkında siyahi bir bakış açısı vermesi olduğunu düşündüm.
E sabem, acho que seria mais interessante começar pela Victoria para ela dar-nos o ponto de vista negro.
Yani, bize bir bak.
Quero dizer, olha para nós. Isto nunca iria resultar.
Bu insanlar bize neden böyle bakıyorlar?
Porque estão essas pessoas todas olhando para nós?
O bize bakıyordu.
Foi ele que cuidou de nós
Buraya ilk geldiğimizde bize nasıl bakıyorlardı.
Era assim que eles nos viam, quando viemos para aqui de início.
Larry, bize bir bak.
Larry! Olha para nós!
Bakın kocam ve ben çok yorgunuz. Eğer bize kalacak bir yer...
O meu marido e eu estamos cansados.
İnsanlar bize mi bakıyor? Evet.
- O pessoal está-nos a encarar?
Bak, Fiji'de lüks bir daire ayırttık, ve bir gece geç kalırsak, umarım parasını bize ödersin.
Reservamos uma suite luxuosa nas Fiji para quando lá chegarmos. E se tivermos de perder uma noite que seja, espero que nos reembolsem.
Görünüşe bakılırsa ikiniz yolculukta bize eşlik edeceksiniz.
Bem, parece que vocês nos vão acompanhar num pequeno passeio.
Onları durdurduk ve bize yaptıklarına bak.
Encerrámo-los e vê o que fizeram connosco.
Arablar, bakın bize.
Olhem para nós, Árabes.
Bak, bunun bize bir yardımı olmaz.
Olhe, isto não está a ajudar.
Demek istediğim, bize bir bak, dünyanın her tarafına yolculuk yapıyoruz.
Olha para nós.
Şuna bakın, bize katılmaya kimler karar vermiş.
Olha quem decidiu juntar-se a nós.
Bak, bunların bize yardımı dokunacağını anlamıyorum.
Escute, não percebo como é que isto nos ajuda.
Ariel adama bir bakıp bize rüyasındaki adam olup olmadığını söylese nasıl olur? Bilmiyorum. Bize yardımı dokunurdu.
Você sabe, um grande cliente vem com... qualquer coisa química que querem por na comida ou qualquer coisa e querem ver se é segudo, então injecta-se ratos com isso e esperamos...
Bize bir bak.
Olha para nós.
Bak Hans bize ne getirmiş.
Olha o que o Hans trouxe para nós.
- Bak, bu planı gerçekleştirmek üç saatimizi aldı ve bize fazladan... on saat verdi.
Veja... esse plano tomou-nos três horas para executar e nos deu um adicional de... dez horas.
- Bize bir bak.
Olha para nós!
Anne, bak bize.
Mãe, olha para nós!
Güzel söylüyoruz Bakın bize
Porque nós entendemos Atenção, todo mundo
Bize bak.
Olhe bem para nós.
- Bize ne yaptığına bir bak!
- Olha o que nos fizeste!
Bize bir bak.
mas olha para nós...
Bakın Lynchler bize ne verdi.
Olhem o que os Lynches nos deram.
Onu bu işin dışında tutun. Bak dostum, Lilly'ye yardım etmek istiyorsan, bize gerçeği anlatman gerek.
Se quer ajudar a Lilly, só tem que dizer a verdade.
- Herkes bize bakıyor.
- Estão todos a olhar.
Bak, arınması sırasında bize bazı şeyler söyledi ve ben artık onun saçmalıklarından bıktım. Büyümesi gerek.
Disse umas coisas quando estava em desintoxicação e estou farto das tretas dele.
Bize yardım etmesine bakılırsa, iyi bir adam olmalı.
Da forma como ele está a tomar conta de nós, deve ser um bom homem
Ama bize anlatmadın. Bir bakıma bizi de aldattın.
- Não nos contaste, é como trair.
Bak, bize inanmalısın.
Tem de acreditar em nós.
bize bakıyor 25
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakar mısın 103
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakar mısın 103
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakmadım 27
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakayım 533
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakayım 533
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40