Bakın şimdi tradutor Português
1,321 parallel translation
Bakın şimdi de bana surat asıyor, çünkü bildiğimi biliyor.
Agora está irritadiço Porque sabe que eu sei
Çok görülen bir tür. Bakın şimdi.
É uma variedade comum.
Çocuklar, bakın şimdi ajan oyunu oynayacağız. Hatırladınız mı?
Vamos fazer aquele jogo dos espiões, está bem?
Tamam, bakın şimdi bu iş çok kolay olacak...
Muito bem, isto vai ser tão fácil...
Bakın şimdi kendi kalkanımız ardından ateş edeceğim!
Vejam enquanto disparo para cima através do nosso próprio escudo.
Şimdi her şeyi sakIıyoruz ve dikkat ediyoruz... ... çünkü herkes merakIa bakınıyor.
Agora precisamos esconder as coisas, ter cuidado... porque as pessoas estão sempre a bisbilhotar.
Şimdi, şuna bakın.
Agora, olha para isto.
Şimdi de "K'nin bürosunda" ki K'ye bakın.
Agora, olha para o "K" em o "escritório do K".
Şimdi şuna bakın.
Observem.
Bakın, siz her zaman nasıl beraber vakit geçirebileceğimiz hakkında... konuşuyordunuz ve şimdi hepimiz buradayız.
Olha, estás sempre a falar em como devíamos passar mais tempo juntas, e, bom, aqui estamos nós.
Şimdi lütfen elimdeki bu 60 metrelik teknenin fotoğrafına bakın.
Observem esta foto de um belo barco pesqueiro de 12 metros.
Şimdi, merak etmeyin, bu adamlar mum gibi dikilmek için eğitim alır. Şuna bir bakın.
Não se preocupem, estes gajos foram treinados para permanecerem completamente estáticos.
bak, ben düşünüyordum ki.. ... onun gerçek ben olduğunu, diğer oğlanın, yani Talyn'deki oğlanın ise klon olduğunu düşündüm, ama şimdi belki de kendimin bir fotokopi olabileceğimi düşünmeye başladım
Você sabe, eu pensei... que eu era o verdadeiro eu, e que o outro fulano no Talyn... era o clone, mas começo a achar que talvez eu seja a fotocópia.
Şimdi de bakım bölümünde bir şey var, ve... bu geminin enerji imzasında yaptığımız analiz onun bir saatten kısa sürede patlayacağını gösteriyor.
Agora, nós temos presença na doca de manutenção... E nossa análise da energia da nave...
Şimdi kollarını biraz eğ, dimdik karşıya bak.
Dobra os bracos e olha em frente.
Bir de şimdi bakın!
E agora isto!
Yere bakın, şimdi!
Cara no chão, já!
Bak şimdi, Tess'le yattın ve onu hamile bıraktın.
Tu dormiste com a Tess e engravidaste-a.
Bak şimdi, gözlerini yuvarladığını sanmıyorum.
Hum, não acho que tenhas revirado os olhos!
Bak şimdi. Michael'ın sağlıklı ve olgun bir ilişkiye hazır olduğunu anlamak için beş tane pisikolojük test hazırladım.
Certo, quero ver se o Michael está preparado... para ter uma relação saudável e adulta...
Bak, şimdi bize söylemek zorundasın.
Agora tens de nos dizer.
Ama şimdi etrafa bakınıyorum. Burada da çok fazla güzel kız var.
Mas agora que olho em redor, há muitas garotas bonitas por aqui..
Bana bak, ne şimdi ne de yarın.
Olha, nem agora nem amanhã.
Şimdi eğlenmenize bakın.
Divirtam-se.
Bak, şimdi seni düşündüm, gençken, savaştan dönüyorsun öldürmeye alışmış, iş bulamıyorsun, dışlanmışsın.
Olha, tive uma visão de ti, de um miúdo, voltando da guerra... acostumado a matar, incapaz de arranjar emprego, isolado.
İnsanlar kaşlarını kaldırarak bakarlardı. Çünkü onu beş yaşına kadar emzirdim. Ama şimdi sonuçlarına bak.
Quando me criticam por lhe ter dado a mama quase até aos 5 anos respondo sempre, "Vejam o resultado!"
Şimdi de bir dergideki kraliyet ailesinin ve film yıldızlarının resimlerine bakıyor.
Agora passa rapidamente as páginas das revistas, vendo as fotografias da família real e das estrelas de cinema,
Seni bulduğumuzda, yürümeyi bırak, gözlerini zor açıyordun ve sonra koşmaya başladın... ve şimdi kendine bak - dövüşebilecek kadar güçlüsün.
Quando o encontramos,... mal conseguia abrir os olhos, muito menos caminhar e mais tarde, já conseguia correr... e agora olhe para si, a resmungar e bem acomodado.
Sonra da ondan bir katille ilgili film yapmasını istedin bak şimdi de buradayız.
Depois, mandou que fizesse um filme sobre um assassino, e aqui estamos.
Şimdi bir bakıcıya ihtiyacınız olacak, değil mi?
Agora vai precisar de uma empregada, não vai?
Şimdi etrafına bakınıyor. Şaşkın. Bir bardak su istiyormuş.
Perplexa ela pede algo.
Şimdi bakın.
Vejam só...
Ne bu şimdi, senin sert adam bakışın mı?
Essa é a tua cara de mau?
Şimdi de bodruma bakın ve arkanızı kollayın.
Agora a cave, e tenham cuidado.
Şimdi işinize bakın.
Agora trabalhem.
Sana şimdi bakınca o yanılgının nihayet yok olduğunu görüyorum.
Ao olhar para ti agora, vejo que essa ilusão finalmente desapareceu.
Bakın, 20 sene önce, Russ ve ben evlendiğimizde... bizden daha mutlu kimseyi bulamazdınız. Ve şimdi güçbela birbirimize karşı nazik oluyoruz.
Quando o Russ e eu casamos há 20 anos, você não poderia encontrar duas pessoas mais felizes, e agora mal nos podemos enxergar um ao outro.
Şimdi aynaya bakıp kendinden nefret edecek zaman var ve o zaman yarın sabah.
Há o momento próprio para olhares no espelho e odiares-te. Esse momento é amanhã de manhã.
Şimdi, şuna bakın.
Agora, repare... nisto.
- Ve annesinin şimdi ne kadar da mutlu olduğuna bakın.
Vejam como a mãe está feliz.
Şimdi de acınası bakıslarınızı serinlemek için Hollanda'ya göç eden Afrika kaplumbağalarına çevirin.
Chorem agora, por estas Tartarugas Africanas, que migraram para paragens mais frescas, como a Holanda.
Şimdi, bazılarınız fark etmiş olacak ki geçen gece görevi aldığımda burada yoğun bakımda yatmakta olan 27 hastanın hepsi şu an hâlâ hayatta.
Agora... Penso que alguns de voçês repararam que todos os 27 pacientes que estavam nos cuidados intensivos quando comecei ontem à noite ainda estão vivos.
Şimdi kayıp rozet olayını da çözebilecek misin, bir bak.
Agora vê se podes resolver um sobre a placa d identificação perdida.
Şimdi çocuklarının gözünün içine bakıp bir daha uyuşturucu kullanmayacağına söz vermeni istiyorum.
Quero que olhes para os teus filhos e lhes prometas que não voltarás a consumir drogas.
Şimdi, Michael - Michael, yıllık resminde omuz üstü bakışını yapmayı unutma.
Olha Michael... Michael, para a foto do anuário... não te esqueças de fazer a pose de olhar por cima do ombro.
Bakın. Peki ya şimdi bu işe bir son verirsek?
olhem... e se nós acabássemos agora mesmo?
Bak şimdi, tam olarak onlara ödeme yapacağını söyleyeceksin ama ödeme yapmayacaksın anladın.
Não, o que vais fazer é chamá-los... Como se eles fossem receber e depois quebras os gajos.
Şimdi lazanyanın tadına bakın.
Agora apreciem a lasanha.
Köleleri serbest bıraktı şimdi şuranın haline bak. Zavallı kız. Hiç kimsesi ve hiçbir şeyi yok.
Ela libertou os escravos e agora, pobre alma, não tem nada nem ninguém.
- Bak... Ben üzerime düşeni yaptım, şimdi de sen yapmalısın.
- Olha, eu fiz... minha parte, agora você tem que fazer a sua.
Ve sonra bakın. "Barath-mae, barath-sec." Kan girer, kan çıkar. "ve kalbe girin" Şimdi geri kalanı yok.
E então... diga logo "Encarnar" e "Desencarnar" e introduza no coração.
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi gidiyorum 125
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdiden 33
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdiden 33
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246
şimdi git 292
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246
şimdi git 292
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31